Samir Amin

20 Tem 2016

Ulusal egemenlik ne için?

 Ulusal egemenliğin savunusu, aynı şekilde eleştirisi, yürütülen stratejinin sosyal muhtevasından koparıldığında bir dizi yanlış anlamaya neden oluyor. Kapitalist toplumdaki yönetici sosyal blok, ulusal egemenliği her zaman emeğin kapitalist sömürüsünü derinleştirmenin ve uluslararası pozisyonlarını güçlendirmenin bir aracı olarak görüyor. Şimdilerde Bruno Ogent’in çok yerinde olarak ordo-liberalizm dediği,  küreselleşmiş neoliberal dünya sistemi, finanslaşmış triad (ABD, AB, Japonya)  tekellerinin hizmetindeki politik iktidarlar, ulusal egemenliği dünya sistemindeki  “rekabetçi” konumlarını güçlendirmenin bir aracı olarak  görüyorlar. Devletin ekonomik ve sosyal araçları (emeğin işverenin hizmetine sunulması, işsizliği ve iğretiliği örgütleme, çalışma yaşamını parçalama) ve politik müdahaleler (askeri müdahaleler de dahil) bir tek amaca yönelik: “Ulusal” tekellerin el koyduğu rant kütlesini âzamileştirmek!

17 Tem 2013

Samir Amin’le söyleşi Damien RoustelAskerler İslamcı devlet başkanı Muhammed Mursi’yi devre dışı bıraktılar. Bu sizi şaşırttı mı? Samir Amin: Aslında Mursi’nin ve Müslüman Kardeşler rejiminin düşüşü tamamiyle öngörülebilir bir şeydi. Zira, aylar öncesinden beri Mısırlılar 25 Ocağı tekrarlamalıyız diyorlardı. Bilindiği gibi, 25 Ocak 2011, devrimin başladığı gündür. Halk Müslüman Kardeşler kliğinin iktidarından kurtulmak istiyor zira, sadece Mubarek’in politikalarını daha da derinleştirerek sürdürmekle kalmıyor, asgari demokrasiyi de hor görüyordu. Mursi’nin iktidarı bırakması için gençlik hareketi bir imza kampanyası başlattı. 22 milyon imza toplandı... İmza sayısı 10 milyonu geçtiğinde bile Batı madyası hiç söz etmedi. Eğer bunun yarısı, mesela Venezüella’da toplanmış olsaydı acaba neler duyardık? Tabii kampanya 30 Haziran gösterisini de ilân etmişti.