Turnike

Turnike, “sıradan” denen sayısız, sırasız nice insanın sıkıştığı ve birbirini sıkıştırdığı yerdir.
Geçtiğini zannedersin; içinde debelendiğin bir dünyaya yapışırsın.
Biri bir diğerinin kurdu olmalıdır.
Düzenin bekçisi olan sayısızlar, kendilerini düzen zannedecek…
Onlara toslayan öteki sırasızlar da düzeni sadece onlardan ibaret bilecek!
***

Benzer turnikelerde, benzer ama bir ötekinin sanki tersi iki olay turnikedeki sıkışmışlığın iki yüzünü ortaya koydu.
İkisi de İstanbul Metrosu’nda.
İkisi de turnikeleri bekleyen özel güvenlik elemanı etrafında.
İkisi arasındaki fark bile ikisini daha çok benzer kıldı.

***

Birinde, şehirlerarası otobüslerin boşaldığı metro durağında, özel güvenlik görevlisinin, üç ayrı kişi için kendi “indirimli” kartını kullandığı ortaya çıktı.
Bravo külyutmaz, yol yapıp yolsuzluk bilmez devletime, yerel idareme, amirlerime; kimi çete olarak ilan edilmiş polisime, yargıma!
Öyle ya, baklava çalıp adeta küreğe mahkum edilen çocukların ülkesi burası.
Trilyonluk işler, ihaleler, nevaleler uçar kaçarken, cephanelikler patlar, helikopterler düşer, römorkörler yan yatarken; kışlada canı omlet çekip kendisi için dört yumurta kırdırdı diye, 6 ay hapse ve 90 küsur kuruş Hazine zararını ödemeye mahkum edilen astsubayın ülkesi.
İşte o özel güvenlikçinin, 4 lira 90 kuruş mu ne bir bilet yüzünden 7 yıla kadar hapsi istendi.
Tabii, kanun böyle:

Üç kuruş bile usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık yapmayacaksın!
Çünkü senin için polisi, savcıyı, hakimi, kanunu değiştirecek ve senin başına gelende hemen komplo arayacak bir mekanizman yok.
Sen mekanizmanın son deliğisin; bazen tetiğisin, bazen kemiğisin, dandirik bir vidasısın; o bile değilsin.
İşsizler ordusundan sıyrılıp bir köle olmak için kuyruklara, sınavlara, torpillere koşturan; özel güvenlik şirketlerinin, ücretinin muhtemelen en az iki katına kiraladığı bir düzen bekçisisin.

***

İşte arkadaş, sistem bu!
Bir yanına 7 yıla kadar hapis koymuşlar…
Araya turnike…
Öteki yanına sizi.
Şimdi öteki yandan yaklaşalım.
Bu kez Taksim.
Üstü de altı da sıkıyönetim.
İki genç turnikeye geliyor, paramız yok diyor, belki hakaret ediyor, belki üstüne yürüyor, akıllı, üstün zekâlı turnikeden biletsiz geçmek istiyor; özel güvenlikçi de, herkes terörist olabilir, herkesin üstünü başını metal avına çevirebilir diye eline verilmiş ya, dedektörle birinin başına vuruyor.
Şimdi arkasında bir meslektaşına 5 liradan az bilet için7 yıla kadar hapis…
Ortada turnike…
Öteki yanda dedektörün kafasına indiği gençler.

***

Tamam, onu haklı göreni var, berikini masum sayanı.
Nitekim “iktidar yanlısı” gazetecilik, artık bir nevi “akbil robot” ya, turnikeye de koşup o iki genci “mendilci tinerci olduğu sanılan” olarak elden, dilden geçiriyor; müstahak olarak tescil ediyor.
Çünkü gücü koruyacak; özel güvenlikçiden ziyade düzeni, kudreti, iktidar turnikesini.
Herkesin haddini bilmesini.
Yoksa 7 yıla kadar hapsi istenen güvenlikçinin yanına koştuğu yok mesela; çünkü oradaki güvenlikçi artık düzenin temsilcisi değil; iktidarı, komutayı, emri, kulluğu sarsan, haddini bilmeyen biri!

***

Hani kimimiz de protesto diye turnikeden atlamış ya…
Atla yine, ama sistem bu.
Sen belki eve döneceksin; köle orada kalacak.
Turnike de öyle duracak.
Yahut sen de bir plazada, atölyede, kışlada, tersanede, dershanede yine sıkışacaksın!
Belki oralarda bir itirazın bile olamayacak.

***

Arkasında 7 yıla kadar hapis olan kölenin; 4 yumurtaya 6 ay yiyen veya yediği tekme tokada karşılık çikolatayla yahut yine tehditle susturulmak istenen askerin; hiddet, şiddet, cinnet cehenneminde intihar eden asker ve polislerin; velhasıl sistemin, kudretlilerin, apoletlerin, iktidarın, sermayenin kendine bekçi yapıp hayatına, haysiyetine tükürdüğü bu insanlar, seni, birbirini ve kendini yiyip bitirerek bu çarkı döndürüyor.
Ya kölelerin bir ötekini yediği arenanın turnikesini toptan selamlayacaksın…
Yahut kartını basıp geçeceksin!
Zaten her an turnikedesin.