IŞİD tek taraflı pazarlık yürütüyor

03 Tem 2016

IŞİD, şimdiye kadar örgütün Türkiye’de gerçekleştirdiği kitlesel saldırıları niye hiç üstlenmedi? Geçmiş eylemlere de bakarak İstanbul Havalimanı’ndaki intihar saldırısı için şunu söylemek mümkün: Sadece öldürme ve korku yaymaya dönük vurmuyor IŞİD. Hesaplanmış, amaçlı katliamlar bunlar. Ve bu saldırılarla da Türkiye’nin politikalarını etkilemeye çalışıyor. Tek taraflı bir pazarlık yürütüyor.

*
 
BU soruyu daha önce IŞİD’in Türkçe medyadan sorumlu Rakka’daki bir yöneticisine de sormuştum. Hem 22 Temmuz 2015 (Suruç bombalamasından iki gün sonra) hem de 15 Ekim 2015’te (Ankara bombalamasından 5 gün sonra) yaptığımız yazışmalarda, IŞİD’in eylemleri neden üstlenmediğini öğrenmeye çalışmıştım. 22 Temmuz’da “Bu konuda açıklama yapmamız yasak şu an” demişti. “Kim yasakladı” diye sordum. “İslam Devleti’nin medya sorumlusu” dedi. İsmini vermedi.

15 Ekim’de ise “İslam Devleti’nin Türkiye ile aktif bir savaşı yoktur. Bunun için Türkiye’de eylem yapmaz yapsa da üstlenmez. Ben kesin yapmadı, diyemem. Bize dair birçok karine var, ama resmen bir üstlenme olmadığı için benim aksini beyan etmem doğru olmaz. Ne yaptık diyoruz ne de yapmadık” diye yazdı.

*

IŞİD ve benzeri radikal örgütlerin küresel çaptaki eylemlerini takip eden SITE İstihbarat Grubu’nun hazırladığı bir rapora göre ise IŞİD şimdiye kadar Türkiye’de sadece üç eylem üstlendi: 1) Suriyeli öğretmen Shuja Gannun’un Nisan 2015’te Kahramanmaraş’ta katledilmesi. 2) IŞİD karşıtı aktivist Ahmet Abdülkadir’in 12 Haziran 2016’da Şanlıurfa’da öldürülmesi. 3) ABD bir kaza olduğunu söylese de, İncirlik Üssü’nde çalışan Amerikalı Thaddeus Mitchell Borowicz’in 17 Haziran 2016’da Adana’daki ölümü.

Üçü de tek kişinin hedef alındığı olaylardı. Peki, geçen ekim Rus uçağını kendilerinin düşürdüğünü 6 saatten daha az bir sürede açıklayan, Kasım’daki Paris saldırılarını 12 saatten kısa bir zamanda üstlenen IŞİD, Türkiye’de niye hiçbir kitlesel eylemin sorumluluğunu resmen almadı?

*

SITE, bunu iki gerekçeyle açıklıyor. Birincisi, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması takipçilerinin gözünde onları farklı davranmaya sevk ediyor. “Kasten Müslüman öldüren” görüntüsü vermek istemiyorlar. İkincisi, IŞİD’in coğrafi yakınlığı, Türkiye’yi diğer ülkelerden farklılaştırıyor. “Karmaşık ilişki” diyor SITE ve IŞİD savaşçıları için Türkiye’nin bir geçiş noktası olduğunu, ayrıca Suriye’deki Kürt grup YPG’nin her iki taraf için “ortak düşman” olduğunu hatırlatıyor. Ancak Türkiye’nin Temmuz 2015’te İncirlik Üssü’nü IŞİD karşıtı koalisyona açmasından sonra IŞİD yanlısı hesapların sosyal medyada “Türkiye Halifeliğe savaş açtı” diye mesajlar yaydıklarını yazıyor.

*

NİTEKİM bu karmaşık ilişkinin etkisiyle her eylemde Ankara’ya bir mesaj veriyor IŞİD.

1- Temmuz 2015 Suruç saldırısıyla Türkiye’deki eylem kapasitesini gösterdi.

2- İncirlik, ABD tarafından etkin biçimde kullanılmaya devam edince ekimdeki Ankara bombalamasıyla işi bir üst seviyeye taşıdı. Ancak her iki olayda da Türkiye’deki muhalif kesimleri hedef alıp kendince bir alan bıraktı.

3- Koalisyon saldırıları sıklaşıp örgüt için toprak kayıpları başlayınca, aralıkta Ramadi düşünce de ocakta bir adım daha ileri gitti. Sultanahmet’e çıktı. Böylece sahne, 9 ay önce ABD tarafından Türkiye’de eylem hazırlığı içinde olduğu belirlenen ve 5 Ekim 2015’te kara listeye alınan, örgütün Kafkaslardaki en güçlü liderlerinden Çeçen ‘Tek Kol’ Ahmet Çatayev’e devroldu. Önce Sultanahmet’teki Turizm Şube Müdürlüğü’ne canlı bomba saldırısı. Altı gün sonra da aynı alanda 10 kişinin katledildiği 12 Ocak eylemi geldi.

*

İŞTE İstanbul Havalimanı da bu çizginin bir uzantısı oldu. Zira şimdi IŞİD yine büyük bir riskle yüz yüze. Geçen hafta anlatmaya çalıştığım gibi, hem Suriye’deki iç savaş hem de IŞİD’le mücadele açısından bir dönüm noktası olan Menbiç’i yitirmek üzere. Sadece Rakka’ya giden yolu ve Türkiye üzerinden yürüttükleri buğday kaçakçılığı merkezini kaybetmeleri değil mesele. Türkiye’nin bu operasyonda “ortak düşman” YPG’yle omuz omuza savaşan grupları desteklemesi IŞİD açısından meselenin en kritik boyutu. Ve Suruç ve Ankara nasıl hesaplı saldırılarsa, İstanbul eylemi de bu düşüncenin bir ürünü. Suriye’de bir politika değişikliğine hazırlanan Türkiye’yi vazgeçirmek.

*

BİR haftadır Irak’ta IŞİD cephelerini dolaşıyorum. İstanbul Havalimanı’nı vurduklarında Felluce’deydim. Pazartesi IŞİD’den kurtarılan, Bağdat’a bir saat uzaklıktaki kent. Mahmur, Başika... Durum zannettiğimizden çok daha karışık. Irak Ordusu ilerliyor, ama büyük sorunlar yaşıyor. Peşmerge maaş alamıyor. Amerikalılar neden oldukları kaosun ortasında çaresiz. Türklerin ise Başika’da ne yaptıkları belli değil. Sizleri korumak için ortak hareket etmeleri gerekirken politik kavgaya tutuşan hükümetler. Bayramda Hürriyet’te okuyacaksınız.

Sıkışıyor IŞİD. Geriliyor. Bugün Felluce nasıl düştüyse, yarın Menbiç’i de öyle kaybedecekler. Ama uluslararası alanda yaşanan çekişmeleri öyle güzel okuyor, kaostan öyle iyi istifade ediyorlar ki... İstanbul’da onu denediler. Menbiç’ten önce son kez.

paylaş