- Yurt
Sosyalist Yeniden Kuruluş’un düzenlediği “Ortadoğu’da Dönüşüm Dinamikleri” panelde konuşmak üzere Türkiye’ye gelen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkez Komite üyesi Leyla Halid, Ortadoğu coğrafyasındaki emperyalist planları ve buna karşı direnişi YURT’a anlattı.
Ortadoğu’daki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ortadoğu toprakları yüzyıllardır çatışma alanı. Halklar özgürlük savaşı veriyor. Filistin topraklarından Avrupa sömürgecileri geçti ve gittiler. Osmanlı geçti ve gitti. Şimdi İsrail geldi. Tüm dünyaya yalan söyleyerek ve dini kullanarak geldi. Bu toprakların Allah tarafından kendilerine vaadedildiğini iddia ettiler. Biz reddediyoruz. Niye? Allah emlakçılık mı yapıyor? Kimine toprak vadedip kimine sürgün… Böyle bir şeyi kesinlikle reddediyoruz.
Bölgede İsrail’i destekleyen, kollayan emperyalist güçler var, bölgede ona biat eden hain Arap yönetimler var. ABD bölgede havuç-sopa politikası güdüyor. Arap halkları için bu sopa-sopa politikasıdır. Gerici Arap rejimleri sırayla gidip Beyaz Saray’da secde etti, özür diledi. Ne istersen yaparız ve petrolümüz de senindir dediler. Ama Arap halkı bu biat etmeyi reddediyor.
Halid'in 1969'da çekillen ünlü fotoğrafı |
İSRAİL TÜRKİYE’YE DİZ ÇÖKTÜRDÜ
Bu noktada Türkiye nerede duruyor? Biat edip İsrail’i koruyanların başında Türkiye var. İsrail Türkiye’ye diz çöktürdü. Mavi Marmara’da dokuz Türk öldürüldü, ardından Türk konsolos aşağılandı. Türk Hükümeti özür dileteceğini söyledi ama İsrail dilemedi, hatta dilemeyeceğim dedi. Buna rağmen Türk Hükümeti ekonomik ve askeri işbirliğini daha fazla arttırdı. Asıl İsrail’in korunması Türkiye üzerinden gerçekleştiriliyor. ABD’nin bölgedeki en büyük üssü İncirlik Üssü’dür. Size çağrım: İncirlik Üssü’nü ortadan kaldırın, yok edin. İsrail’i boykotu genişletin.
Simon Peres’in “Yeni Ortadoğu” kitabı var. Ona bakın, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile aynı. İstedikleri gibi resim çizerek bizi parçalıyorlar. Bizim nasıl yaşayacağımıza masa başında karar veriyorlar. Siz ve biz hepimiz aynı hendekte bunların hedefindeyiz.
'TÜRKLERİN HAKLARINA KÜRTLER SAHİP DEĞİL'
Türkiye emperyalizmin koşulsuz destekçisidir. Türkiye’de Türklerin haklarına Kürtler sahip değil. 10 bin Kürt cezaevlerinde istif edilmiş halde. Bakın İsrail cezaevlerine, Filistinli tutsaklar da öyle. İsrail Filistinlilere ne yapıyorsa, Türkiye de Kürtlere yapıyor.
Diyeceksiniz ki, Türkiye seni neden bu kadar ilgilendiriyor? Tabi ki ilgilendirir, çünkü Türkiye Ortadoğu’da her şeye burnunu sokuyor.
Suriye’ye yönelen emperyalist saldırı karşısında FHKC’nin tutumunu açıklar mısınız? Şimdi BOP şekillenmesini dini ve mezhepsel çatışma üzerinden yapmak istiyorlar. Suriye’de olan şey budur. Son nüfus sayımına göre 11 Milyon 800 bin Filistinli var. Ama bu nüfusun sadece çeyreği Filistin topraklarında yaşıyor. Büyük nüfus sürgün ve onlara kucak açan asıl ülke Suriye’dir. Bize yapılan şu anda Suriye’ye yapılıyor.
Ben yüksek sesle haykırıyorum: Biz Suriye halkı ve ordusunun yanındayız. Biz Filistinlileri 60 yıldır topraklarında barındıran, kol kanat geren Suriye halkına güveniyoruz ve bu sorunun üstesinden geleceğine inanıyoruz.
FHKC’NİN DEVRİM İDDİASI SÜRÜYOR
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin devrim iddiası devam ediyor mu? Evet. George Habaş’ın ölümünden sonra, Abu Ali Mustafa genel sekreter olarak seçildi. Fakat kısa bir süre sonra İsrail tarafından öldürüldü. Üçüncü genel başkanımız Ahmet Saadet seçildi. Şimdi İsrail cezaevinde rehin tutuluyor. Fakat bütün bu zor dönemlere rağmen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi olarak biz hala ayaktayız, mücadelemize devam ediyoruz. Bizim en önemli sorunumuz Filistinlilerin birliği. FHKC olarak bu birliği sağlamak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Ve asgari olarak FHKC iyi durumda onu söyleyebilirim. Ve son Gazze savaşında önemli bir rol oynadı.
HAMAS’ın Türkiye’yle işbirliğini nasıl yorumluyorsunuz? HAMAS, İsrail’le ateşkes içine girdi. Biz FHKC olarak bunu kabul etmiyoruz ve yanlış bir tutum olarak görüyoruz. HAMAS’ın Türk hükümeti ile geliştirdiği ilişkiyi, Siyasi İslamcılar arasındaki bir ilişki olarak görüyoruz. HAMAS tüm Filistin’i temsil etmiyor.
Türkiye’deki devrimci kadınlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Mücadelenize devam edin, birleşin. Birlik olun. Yalanlara inanmayın. Ortadoğu’yu BOP değil, yalnızca biz şekillendiririz. Ortadoğu’yu bütün halklar birlikte inşa edecektir.
DÖRT KEZ UÇAK KAÇIRDI Leyla Halid 1944'te İngiliz yönetimi altındaki Hayfa'da doğdu. 15 yaşındayken, kökleri 1940'larda George Habaş tarafından oluşturulan FHKC’ye katıldı ve örgütün ilk kadın üyesi oldu. Daha sonra Beyrut'ta tıp eğitimine başladı. 1967 Altı Gün Savaşları'ndan sonra Filistin Halk Kurtuluş Örgütü'nün Filistin ayağında kendisini göstermeye başladı. 1969 ve 1970’te üçü eşzamanlı olmak üzere dört uçak kaçırma eylemine katıldı. İlk eyleminden sonra tekrar uçak kaçırabilmek amacıyla tanınmamak için burnu ve çenesinden altı estetik operasyon geçirdi, ameliyatlarda genel anestezi uygulanmasına izin vermemiştir. 1982 yılında evlendiği ikinci kocası doktor Fayez Raşid Hilal ve iki oğluyla birlikte Ürdün'ün başkenti Amman'da yaşayan Halid aynı zamanda Filistin Ulusal Konseyi’nde FHKC’yi temsil etmektedir.
“TÜRKİYE, SURİYE’YE MÜDAHALE EDİYOR” Sosyalist Yeniden Kuruluş Parti Girişimi’nin (SYK) düzenlediği "Ortadoğu’da Dönüşüm Dinamikleri" başlıklı panel Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirildi. SYK sözcülerinden Bereket Kar’ın yönettiği panelde, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Merkez Komite üyesi Leyla Halid ile Suriye Halkların İradesi Partisi üyesi Obada Buzzo konuştu.
Panelin açış konuşmasını yapan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Ortadoğu’yu bir ucundan öbürüne etkileyen özgürlük ve bağımsızlık dalgası, yeterli ve güçlü bir önderliğe sahip olmadığı için kısa sürede emperyalizm tarafından çalındı” dedi.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye'de bütün sorunların temelinde Türkiye'nin demokratikleşememesi ve Kürt sorununun, demokratik siyasi yollarla çözülememesinin yattığını öne sürdü. Suriye Halkların İradesi Partisi üyesi Obada Buzzo ise, " Suriye halkına sadece dış güçler değil Türkiye de müdahale etmektedir " diye konuştu.
“MURSİ, HÜSNÜ MÜBAREK’TEN FARKSIZ” Panelin ikinci oturumunda konuşan Mısır Komünist Partisi’nden Hasan Hüseyin, Mısır’da firavunu devirdiklerini ancak bunun devrimin ilk adımı olduğunu ve bu sürecin devam ettiğini söyledi. Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle devrim sürecinin sona ereceği yönünde yaklaşımlar olduğunu ifade eden Hüseyin, “Bu süreç taleplerimiz yerini bulana kadar sürecek. Komplo hareketlerinin de süreceğini biliyoruz. Mübarek’in politikaları ne ise bugün Mursi’nin politikaları da aynıdır. Mursi’nin Filistin devrimine karşı da Hamas’ı devrimin ekseninden kaydırmaya yönelik çabaları gün yüzüne çıktı” dedi.