iş kazası

Ağustos ayında en az 158 işçi yaşamını yitirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi İSİGM tarafında her ay düzenli yayınlanan iş cinayetleri raporuna göre Ağustos ayında en az 158 işçi daha yaşamını yitirdi. Yine rapora göre iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin çoğunluğu taşeron veya yevmiyeli çalışanlardan. Özellikle inşaatlarda can veren 40 işçinin tamamı taşeron/yevmiyeli olarak çalışıyordu. İşkollarına göre iş cinayetleri Tarım, Orman işkolunda 40 işçi; İnşaat, Yol işkolunda 40 işçi; Taşımacılık işkolunda 13 işçi; Enerji işkolunda 9 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 9 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 6 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 6 emekçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 4 işçi Ağaç, Kağıt işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 3 işçi; Metal işkolunda 3 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 3 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 3 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 2 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; İletişim işkolunda 1 işçi; Çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz/öğrenemediğimiz 3 işçi can verdi... İşçiler en çok neden can verdi Trafik, Servis Kazası nedeniyle 48 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 27 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 26 işçi; Diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, KKKA, intihar, yıldırım düşmesi, saldırı vb.) 24 işçi; Düşme nedeniyle 22 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 6 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 2 işçi; Nesne Düşmesi, Çarpması nedeniyle 2 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 1 işçi can verdi... 2014 yılında iş cinayetlerinin diğer aylara göre dağılımı Ocak ayında 97 işçi, Şubat ayında 82 işçi, Mart ayında 122 işçi, Nisan ayında 121 işçi, Mayıs ayında 417 işçi, Haziran ayında 146 işçi Temmuz Ayında 127 işçi yaşamını yitirdi... Yani sadece 2014 yılının ilk sekiz ayında en az 1270 işçi aramızdan ayrıldı...
İş cinayetleri durmak bilmiyor. Bir acı haber de Tarsus'tan geldi. Tarsus-Adana karayolu üzerinde kurulu bulunan tekstil fabrikasında yaşanan iş cinayetinde Cumali Kırık adlı tekstil işçisi hayatını yitirdi. Kırık'ın hayatını kaybetmesine neden olay ise ağır bir ihmale işaret ediyor. İddiaya göre Kırık, elektrik düğmesini kapatmaya çalışırken bir anda akıma kapıldı. Elektrik çarpması sonucu ağır yaralanan Kırıt, olay yerine çağrılan ambulansla Tarsus Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil Servis'te yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayan Cumali Kırık burada yaşamını yitirdi. Kaynak: Kızılbayrak
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi İSGM'nin kamuoyu ile paylaştığı bilgilere göre, 2014 yılında ise 26 Ağustos itibarıyla en az 30 enerji işçisi yaşamını yitirdi. 2013 yılında ise en az 44 enerji işçisi yaşamını yitirmişti. Yani son 20 ayda 74 enerji işçisi can verdi. İSGM'nin raporuna göre; Enerji işkolunda iş cinayetleri çoğunlukla arıza, bakım ekiplerinin elektrik direkleri ve yüksek gerilim hatlarında çalışmaları sırasında yaşanıyor. Raporda tespit edilen iş kazalarında elektrik çarpması nedeniyle 41 işçi; düşme nedeniyle 12 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 8 işçi; trafik, servis kazası nedeniyle 5 işçi; patlama, yanma nedeniyle 3 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 3 işçi ve diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi vb.) 2 işçi can verdi. Enerji işkolunda esas olarak kadın işçiler büro faaliyetlerinde çalışırlarken, sektörde ağırlıklı olarak erkek işçiler çalışıyor. Son 20 ayda yaşamını yitiren tek kadın işçi ise 2014 yılının Ocak ayında Kayseri Yahyalı’da. Enerji iş kolundaki istihdam yapısı Enerji işkolunda taşeron çalıştırma ana çalışma biçimi. Diğer yandan işçi profilinin çoğunluğunu teknik lise ve meslek yüksek okulu mezunları oluşturmakta. Bu yüzden en azından yaş konusunda çocuk işçi çalıştırılması daha az rastlanan bir durum. Emekli çalışanlarsa genel olarak eskiden kamu kurumunda çalışmış ve nitelikli emek gücünü oluşturuyor. İstihdam yapısına göre ölümler incelendiğinde 18-27 yaş arasında 13 işçi; 28-50 yaş arasında 49 işçi ve emekli/emeklilik çağında çalışan 51 yaş ve üstü 10 işçi yaşamını yitirdiği görülüyor. 2 işçinin yaş bilgisine ise ulaşılamamış. Özelleştirme hat safhada Enerji işkolunda iletim, su işleri ve termik santraller dışında bütün birimler özelleştirilmiş durumda. Son 20 ayda yaşamını yitiren 11 işçi kamu, 63 işçi özel şirket bünyesinde çalışıyordu. Enerji sektöründe ölümler son yıllarda hızla özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri işçilerinde ve benzer işleri yapan şirket, bağımsız çalışanlarda yoğunlaşıyor. Enerji işkolunda son 20 ayda 33 dağıtım şirketi işçisi, 19 bağımlı/bağımsız usta ya da teknisten, 7 su sondaj işçisi, 5 DSİ/Sulama Birliği işçisi, 3 TEİAŞ işçisi, 3 HES işçisi, 3 termik santral işçisi ve 1 RES/rüzgar santrali işçisi can verdi. Coğrafi dağılım Enerji işkolunda ölümler ülkemizin dört bir yanına yaygınlık gösteriyor. Yalnız dağıtım şirketleri birden fazla şehirde faaliyet gösterdiği için dağıtım şirketlerine göre de bir tasnif yapılabilir. 6 ölüm Şanlıurfa’da; 5’er ölüm Mardin ve Muğla’da; 4 ölüm Adana’da; 3’er ölüm Erzurum ve Konya’da; 2’şer ölüm Adıyaman, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Giresun, İstanbul, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırklareli, Malatya ve Uşak’ta; 1’er ölüm ise Ankara, Amasya, Batman, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Hatay, İzmir, Karabük, Kars, Kastamonu, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Ordu, Osmaniye, Samsun, Sivas, Tunceli ve Uşak’ta yaşandı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin yaptığı araştırmalar ve ellerine ulaşan bilgilere göre Temmuz 2014'te en az 123 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İş cinayetleri en çok tarım, inşaat, metal, belediye/genel işler ve gıda işkollarında yaşandı... Açıklama şöyle: Tarım, Orman işkolunda 42 işçi; İnşaat, Yol işkolunda 24 işçi; Metal işkolunda 9 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 7 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 7 işçi; Madencilik işkolunda 6 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 6 işçi; Taşımacılık işkolunda 5 işçi; Enerji işkolunda 4 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 3 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 2 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 1 işçi Savunma, Güvenlik işkolunda 1 işçi can verdi... Temmuz ayında yaşamını yitiren 123 emekçinin 97’si işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 23’ü çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 3’ü kendi hesabına çalışanlardan/esnaflardan oluşuyor... Trafikte can veriyorlar İşçiler en çok trafik/servis kazaları, ezilme ve düşme nedeniyle can verdi. Trafik, Servis Kazası nedeniyle 33 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 26 işçi; Diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, intihar, yıldırım düşmesi, saldırı vb.) 19 işçi; Düşme nedeniyle 13 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 11 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 10 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 7 işçi Nesne Düşmesi, Çarpması nedeniyle 4 işçi can verdi... Meslek hastalıkları kaynaklı ölümleri de diğer nedenlerden dolayı ölümler başlığı altında değerlendirdik. Elimizdeki bilgiler ışığında 2014 yılının Temmuz ayında yaşamını yitiren 123 işçinin 6’sı meslek hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. 6 çiftçi kene ısırması sonucu yakalandıkları Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) sonucu can verdi... Temmuz ayında iş cinayetlerinde 16 kadın işçi can verdi... Temmuz ayında iş cinayetlerinde 9 çocuk işçi can verdi...   İşçi ölümleri en çok Düzce, İstanbul, Kocaeli ve Muğla’da can aldı... 10’ar ölüm Düzce ve İstanbul’da; 6’şar ölüm Kocaeli ve Muğla’da; 5’er ölüm Balıkesir, Çorum, Denizli, Gaziantep, İzmir ve Tokat’ta; 4’er ölüm Adana, Manisa ve Samsun’da; 3’er ölüm Antalya, Artvin, Bursa ve Konya’da; 2’şer ölüm Edirne, Erzurum, Hatay ve Van’da; 1’er ölüm ise Adıyaman, Afyon, Amasya, Aydın, Bartın, Bayburt, Bolu, Çanakkale, Çankırı, Diyarbakır, Eskişehir, Iğdır, Isparta, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Malatya, Mardin, Mersin, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Zonguldak’ta yaşandı... Ayrıca, iş cinayetlerinde 3 Suriyeli göçmen işçi can verdi. Yenidünya olarak iş cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm emekçilerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz.  
Soma’da 301 emekçiye mezar olan madende patronlar yüzsüzlüğü bırakmıyor. Soma Kömür İşetmeleri’ne ait ocaklardan Işıklar’da çalışan madencilere “Şirket içi iş düvenliği eğitimine davet” başlığıyla bir tebligat gönderildi. İşçilere hitaben "iş güvenliğinizi untumuş olma endişesi taşıyoruz" gibi tuhaf laf da geçen tebligatta, “Bildiğiniz gibi 13.05.2013 günü Eynez Kömür Ocağı’nda meydana gelen iş kazasından bu tarihe kadar şirketimize ait iş yerlerinde işin durdurulması sebebiyle çalışma yapılmamış, yapılamamıştır. Şirketimizin yönetimi, çalışanlarımızda çalışmadan geçen uzun süre sebebiyle iş güvenliği eğitimi içinde unutma olabileceği endişesi taşımaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi için çalışanlarımıza şirket içi iş güvenliği tekrar eğitimleri verilmesi kararı alınmıştır” deniliyor.  İşçilere gönderilen tebligatın ikinci bölümünde ise eğitime gelinmemesi durumunda, “İş hukuku mevzuatı” çerçevesinde işlerine son verileceği belirtiliyor. Madenciler ise şirketin iş güvenliği gibi bir derdinin olmadığı, bu yapılanın madencileri yıldırmak için geliştirilen yeni bir takitk olduğunu söylüyor. Patronun her fırsatta başka bir yol bularak işçileri tehidit ettiğini söyleyen işçiler, resmî makamların kendileri ile ilgilenmediğinden şikayetçi.  
Kazaların sonu gelmiyor... Madenlerde ölümlerin sonu gelmek bilmiyor. Bu sefer de Balıkesir İvrindi'de maden ocağının girişinde meydana gelen toprak kaymasında 2 işçi yaşamını yitirdi, 2 işçi yaralandı. Maden ocağının girişinde yeni açılan bacanın bulunduğu alanda meydana gelen toprak kaymasında madenciler Mehmet Tunç (35) ve Ramazan Baraç (37) göçük altında kalarak can verdi. Ramazan Argun ve İsmail Manay isimli madenciler de arkadaşlarının çabalarıyla göçük altından kurtarılabildi. Yaralı madencilerin tedavilerinin sürdüğü ancak hayati tehlikelerinin olmadığı öğrenildi.
Tedavisi yok, işten çıkarın! Soma İmbat Madencilik'te akciğer hastalığına yakalanan işçiler, yer üstünde çalıştırılmak yerine, istifa dilekçesi imzalattırılarak işten çıkarıldı. İşten atılanların yeni korkusu, madenci hastalığı 'pnomökonyoz'e yakalanıp yakalanmadıkları. Radikal’den İsmail Saymaz’ın heberine göre, iki ay önceki maden faciasında 301 işçinin can verdiği Soma’da, bu kez de ‘pnomökonyoz’ hayaleti dolaşıyor. İmbat Madencilik’te çalışan bir grup işçi, iddiaya göre hastaneye gönderildi. Soma Devlet Hastanesi’nde bu işçilere, “Tozlu ve dumanlı yerlerde bulunması, solunum sağlığı açısından uygun değildir” şeklinde rapor verildi. Genç yaşta akciğer hastalığına yakalanan işçiler, yer üstünde çalıştırılmak yerine, istifa dilekçesi imzalattırılarak işten çıkarıldı. O işçilerden dördü, dün Çapa Tıp Fakültesi’nde muayene oldu. Muayene sonucunda işçilerin ‘pnomökonyoz’ olduğu tespit edilirse Soma’da ikinci bir felaket yaşanabilir. Soma’daki İmbat Madencilik'te çalışan işçiler birkaç ay önce rutin sağlık kontrolüne gönderildi. Yapılan kontrol sonrası bir grup işçinin akciğerlerinde problem olduğu anlaşıldı. O işçilerde biri de, yedi yıldır yeraltında usta yardımcısı olarak çalışan Hüseyin Satıcı’ydı. Soma Devlet Hastanesi tarafından verilen raporda “Gürültüden korunarak çalışabilir. Tozlu, dumanlı ve havasız yerlerde bulunması, solunum sağlığı açısından uygun değildir. İş yeri şartlarına göre iş yeri hekiminin karar vermesi uygundur” denildi. Bir çocuk babası olan 40 yaşındaki Satıcı, bu rapor sonrası şirkete çağrılarak, işten çıkarıldı. Diğer arkadaşları gibi, kendisine “Sağlık koşullarım nedeniyle şirketten ayrılıyorum” şeklinde istifa dilekçesi imzalatılan Satıcı, 24 Haziran’da kapı önüne kondu. Satıcı, bronşit ve nefes darlığı gibi sağlık sorunlarının olduğunu ve akciğerlerindeki bu rahatsızlığın, çalışma ortamındaki taş ve kömür tozundan ileri geldiğini savunuyor. Dokuz yıl boyunca Uyar Madencilik’te, son bir buçuk yıl da İmbat’ta ter döken 31 yaşındaki Yunus Gökçen de, 18 Haziran’da işten çıkarıldı. İki çocuk babası olan Gökçen, geçirdikleri rahatsızlık sonrası yer üstünde çalıştırılabilecekleri halde işten atıldıklarını belirtiyor. Sağlık durumundan ötürü ne bir başka madende, ne de bir başka iş yerinde kolaylıkla iş bulabileceklerini kaydeden Gökçen, “Sakıncalı görülüyoruz, artık hiç bir yerde çalışamıyoruz. Emeklilik hakkımızı alamayacağız” diyor. Hasan Bayram ise beş yıl İmbat’ta, sonra bir yıl da Soma Madencilik’te çalıştığını, kendisine astım, nefes darlığı ve bronşit teşhisi konduğunu ifade ediyor. Adını açıklamaktan kaçınan dördüncü işçi ise rahatsızlığı çalışmasını engellemediği halde işten çıkarıldığını kaydediyor. Tedavisi yok Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, işçileri, madencilere özgü meslek hastalığı olan ‘pnomökonyoz’ geçirip geçirmediklerini tespit için dün İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda tedaviye götürdü. Kot kumlama alanındaki ‘silikozis’ hastalığıyla da mücadele eden bu birimin, muayene sonunda vereceği rapora göre işçilerin meslek hastalığına yakalanıp yakalanmadıkları ortaya çıkacak. Avukat Yıldız Ünver madencilerin maruz kaldıkları toza göre gelişen hastalığın bir tedavisinin olmadığını kaydederek, “İşçilerin hastalık ortaya çıktığı andan itibaren çalışma ortamından uzak kalması lazım. Kalıcı bir tedavisi yoktur. Çok genç yaşta insanlar kaybediliyor” dedi. Yıldız, hastalığın hangi evrede olduğunun saptanması, alınan rapor doğrultusunda da Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurulması gerektiğini, maluliyetin yüzde 60 olması durumunda emeklilik imkanının bulunduğunu kaydediyor Ünver, sonra da maddi manevi tazminat ile baskı altında istifa ettikleri için işe iade davası açılabileceğini vurguluyor.
Yine bir iş kazası yine acı haber Türkiye'de her gün cinayet gibi iş kazalarında işçiler can veriyor. Bugün de acı haber Manisa'dan geldi. Manisa Dericiler Sitesi'nde, öğlen saatlerinde su arıtma deposundaki motora bakım yapmak için görevli biri mühendis toplam 3 işçi yaşamını yitirdi.  Kazanın motor bakımı yapmak üzere 6 metre yüksekliğindeki çökertme havuzunun üzerine çıkan işçilerin içinde zehirli kimyasallar bulunan havuza düşmeleri sonucu olduğu tahmin ediliyor. Görgü tanıklarının ilk anlatımlarına göre de havuzun kenarındaki motorun bulunduğu bölümün kapağının açılması sonrası işçilerin ortaya çıkan metan gazından etkilenerek havuza düştükleri iddia ediliyor. Konuyla ilgili Manisa Cumhuriyet Savcılığın'ın adli soruşturma açması bekleniyor.

Sayfalar