Pınar Öğünç

12 Kas 2013

Gerçekten ne Gezi’ymiş... Önce ‘önleyici gözaltı’ konuşuluyordu, haklı olarak çok tepki yükseldiğinden akıbetini bilmiyoruz. Geçen hafta da üniversitelere ‘önleyici uzaklaştırma’ geldi. Bu nedir? ‘Zaruri görülürse’ hakkında disiplin soruşturması başlayan öğrenci, ‘tedbiren’ okulun bahçesine dahi alınmayacak. İşleyiş zaten bin sorunlu; üzerine ceza alıp almayacağı belli olmayan öğrenciyi baştan cezalandırmak demek bu. 

Çok acayip, 1985’ten beri kullanılan, zaten hakların tarifi ve kullanımı açısından berbat bir yönetmelikte, yüzeysel de olsa değişiklikler yapıyorsunuz, 2012’nin Ağustos’unda yürürlüğe giriyor. Sonra Gezi yaşanıyor, büyük pişmanlık, düzeltir göründüklerinizden birkaçını alelacele geri alıveriyorsunuz. Öyle ki, ‘önleyici uzaklaştırma’ diye anılan tedbir kararı 1985 model yönetmelikte yer almasına rağmen, beş yıldır uygulanmayan, kadük kalmış bir maddeydi. Hak ve özgürlükler açısından üç adım geri...

29 Tem 2013

Uludereli ailelerle ilk kez buluşan Başbakan, 'Emri ben vermedim' dedi, faillerin bulunması için sabır istedi. Katliamdan tam 580 gün sonra!

Bir ilkti, Başbakan iki gün evvel Şerafettin Elçi Havalimanı’nın açılışında iftarda Uludere’den altı aileyle buluştu.

Star şu başlığı atmış: Gözleri doldu, ‘Sizin kadar üzüldüm’ dedi. Spotta “Erdoğan tek tek dinlediği ailelere ‘Peşini bırakmayacağız’ dedi” yazıyor. Habertürk’ün başlığı da ‘Peşini bırakmayacağız, faillerini adalet önüne çıkaracağız’. Uludere’yi ziyaret etmesini beklediklerini söyleyen ailelere, ‘bazı şartların ve programının’ uymadığını söylemiş Başbakan. Müjdesi var: “Bundan sonra Sadullah Bey sizin bütün sıkıntılarınızdan sorumlu.” Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i 24 saat boyunca arayabilirlermiş.