Zafer Aydın

22 Haz 2014

Cam işçilerine cama can vermekteki ustalığı, becerisi nedeniyle camın cambazları da demek mümkün. Asırlardır nefesleriyle cama can üfleyen cam işçileri için, bu deyim çok yakışır. Makineli üretim başladı, cam üretiminde otomasyona geçildi, ama cam imalatında cam işçisinin hünerine duyulan ihtiyaç hiç azalmadı. Cam işçisinin cama kattığı değer zayıflamadı. Elbette ve doğal olarak, her işçi ürettiği ürüne bir değer katar, ama camın özelliğinden olsa gerek, cam işçisininki daha bir göz alıcı, daha bir ışıltılı.

Camın cambazları için grevin cambazları demek de doğrudur. Cam üretimi kadar grev yapmakta da hünerlidir cam işçileri. Her biri tarihe mal olmuş, iz bırakmış, cam gibi ışıltılı grevler yaptılar bugüne kadar.

28 May 2013

Yarabbi, beni ve benim gibi piyasaya büyük bir aşkla ve sadakatle bağlı bütün kullarını, şirketleri ve sermayeyi sendika denen o iflah olmaz illetten koru.

Yarabbi apronda deve kesebildiğimiz bu çağda,  geçen yüzyıldan kalmış sendikalardan bizi muhafaza et.

Yarabbi, sendikasız olamıyorsak, bize, bizim dediğimizden çıkmayacak, kolayca güdülecek, fiyakamızı bozmayacak  yandaş sendika ve sendikacılar nasip eyle. Bize istediğimiz, beğendiğimiz sendikacı ile çalışmayı nasip et.  Ekonominin gereklerini, piyasanın çıkarlarını; işçi haklarından önde tutan sendikaları bizim karşımıza çıkar, bize muhatap kıl.

Yarabbi, bizim uçağımız da var, yolcumuz da,  bize,  iş güvenliği, dinlenme hakkı, uçuş güvenliği diye tutturmayan, sorgusuz sualsiz son nefesine kadar çalışacak çalışanlar nasip et.

13 Nis 2013

Allah, bir mani, keder vermezse 27 Nisan günü ilim irfan sahibi bir grup zevat ve kamu kuruluşu niteliği taşıyan Sosyal Güvenlik Kurumu yöneticileri ile mümtaz işveren temsilcileri kafa kafaya verip, işçileri işten çıkarma stratejilerini konuşacaklar. İşçileri kapının önüne koymanın inceliklerinin anlatılacağı toplantının adı da çok afili: “İnsan kaynakları yönetiminde İşten Çıkarma Stratejileri, İşletmelere Getirdiği Yasal Yükümlülükler Sorumluluklar Yönetimsel ve Psikolojik Kriterler.” Peh, peh, peh! Ne kadar da güzel, ne kadar da farklı ve dahi ne kadar da pişkin, ne kadar da arsız…   (Gerçi gelen tepkiler üzerine bu adı değiştirdiler ama zarf değişse bile mazruf aynı.)