L. Doğan Tılıç

29 Haz 2018

Şimdi parti içi çatışmalara dair yazılar okumak daha “heyecanlı” olabilirdi. Ancak, yüzbinlerce insanın değişim adına umutlanarak sokaklara çıktığı, meydanları doldurup fedakârca çabaladığı bir seçimin ardından, içe dönük tartışmalarla o insanları yıkıma uğratmaya kimsenin hakkı yok.

Sorumluluk, o insanların mücadele azimlerini diri tutmayı ve yılgınlığa düşmelerine izin vermemeyi gerektiriyor. Neyin ne kadar başarıldığı ve neyin neden başarılamadığı konusunda gerçekçi değerlendirmeler yapmak ve siyasal eylemi o değerlendirmeler üzerine kurabilmek gerek.

Seçim kampanyası boyunca Karadeniz’de bulunan, mahalle mahalle, köy köy seçmenle ilişki içinde olan sevgili Selami İnce’nin sosyolojik olarak çok önemsediğim gözlem ve değerlendirmeleri var.

21 Haz 2018

 

Hani şu meşhur “Eskiden MR mı vardı, ultrason mu vardı?” sözleri var ya, eski Türkiye ile yeni Türkiye’yi yarıştıran…

“Yaparsa AK Parti yapar” diyen ve eskiye dair her şeyi yerin dibine batırırken “Yeninin güzellikleri”ni kendine yazan.

Bu “eski - yeni” ikileminin seçmeni nasıl etkileyeceği belirsiz. 16 yıllık bir iktidar var ve 35’indeki seçmenin bilebileceği “eski” de bu iktidar dönemine ait.