10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası- II

Hükümet Geri Adım Atmak Zorunda Kaldı…

Kapitalizm önce eşeğinizi çalar, baktı vazgeçmiyorsunuz buldum diye iade eder.

Yenidünya takipçilerinin hatırlayacağı gibi geçen yılın 10 Mayıs’ında, yine Yenidünya sayfalarında her yıl dünyanın birçok yerinde 10 Mayıs’ta başlayıp 16 Mayıs’a kadar süren hafta boyunca engellilerin sorunlarına farkındalık yaratmak amacıyla bir dizi etkinliklerin düzenlendiğini anlatmış ve dilimiz döndüğünce bu anlamda hayati olduğunu düşündüğümüz bir soruna dikkat çekmeye çalışmıştık.

Hatırlanacağı gibi, 25 Ocak 2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik” ile muhtaçlık kriterlerinin değiştirilerek birçok engelli ve yaşlının mağdur edildiğini Yenidünya sayfalarında yazmış ve bu sorunu okurlarımıza özetle şu şekilde aktarmıştık. (10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası ve Anneler Günü Üzerine...)

01.07.1976 tarih ve 2022 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" kapsamında “…her ne nam altında olursa olsun kendisine ve eşine ait her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç kabul edilmez ve kendilerine aylık bağlanmaz.” (65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun -2022 Sayılı Kanun-) denilmekte iken; bu madde 25 Ocak 2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete de yayımlandığı şekliyle “… her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olmayanlardan… ”(65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşları ile Engelli ve Muhtaç Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik) biçiminde, muhtaçlık kriterlerinin değiştirildiğini aktarmış ve muhtaçlık belirlenmesinin kişi ile eşinin gelirlerinin baz aldığı kriterlerden, hane halkının gelirlerinin baz alındığı kriterlere çekilerek engelli ve yaşlılık aylığıyla hayata tutunmaya çalışanların 1970’li yıllarda elde edilen haklarının ellerinden alındığını ve bu yüzden milyonlarla telaffuz edilen engelli ve yaşlının mağdur edildiğini duyurmaya çalışmıştık.

Şimdi de bu anlamda yürütülen mücadelenin başarısını paylaşmak isteriz. Evet, engelliler ve engellilerle dayanışma içerisinde olan çevrelerce yürütülen mücadele meyvesini vermiş ve hükümet geri adım atmak zorunda kalmıştır.

14.04.2016 tarihinde meclisten geçirilen ve 26 Nisan 2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada (Resmi Gazete) ilgili kanunun 1. Maddesinde tekrar değişiklik yapılarak (01.07.1976) tarihli eski haline geri dönülmüştür.

Alicengiz oyunlarıyla engelli ve bakıma muhtaç yaşlı vatandaşların geçmişten gelen haklarına el uzatmaktan imtina etmeyen bu zihniyet, her ortamda eylemleriyle tepkisini gösteren engelli aktivistler karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştır.

Ancak, yasanın bu haliyle geri kazanılması bizim için her ne kadar önem arz etse de yeterli olmadığını belirtmemiz gerekir. Esasen yasanın sadece kişinin gelirinin kıstas alınarak eşlerin birbirine olan ekonomik bağımlılığından da arındırılması gerekmektedir.

Yasanın bu şekliyle eşlerden herhangi birinin geliriyle değerlendirilmesi engelli ya da yaşlılık aylığı alan vatandaşların eşlerinin kapsam içinde sayılacak her hangi bir gelire sahip olması durumunda bu maaştan mahrum olmamak için ya sahte boşanmalara gidilecek (ki ülkemizde birçok kadının annesinden ya da babasından kalan emekli maaşını alabilmek için bu yöntemi kullandıklarını hepimiz bilmekteyiz) ya da engelli ve muhtaçlık maaşı kesilen vatandaşlarımızın aile içerisinde yalnızlaşması, eşlerinin belki de kendilerine bakmalarına vesile olan bu küçük gelirin de ortadan kalkmasıyla birçok bakıma muhtaç kimselerin eşleri tarafından terk edilmelerine sebep olacaktır.

Bütün bunları bir kenara koyacak olsak dahi küçük de olsa kendisine ait bu gelirle (yettiği kadarıyla) sosyal hayatın içinde yer bulmaya çalışan engelli ve bakıma muhtaç yaşlılar, bu aylığın kesilmesiyle bir çay parasını dahi eşlerinden istemek zorunda kalmışlardır.

Biliyor ve inanıyoruz ki, ülkemizde yaşayan tüm dezavantaj grubuna dâhil bireylerimizin kendi yeterlilikleri ve yetenekleri oranında üretime katılmaları ile insanca yaşamlarını sürdürebilecekleri kesintisiz bir gelire sahip olmalarını sağlamak sorunlarının esas çözümü olacaktır.

12 May 2016
paylaş