Beklenmedik bir hızla gelen IŞİD fırtınası, tüm Orta Doğu’daki stratejik dengeleri tepe taklak etmiş durumda. Korkarım Türkiye, 90’larda Pakistan’ın olduğu duruma benzer zorlu bir döneme giriyor. İşte bölgemizde yaşananların iç yüzü:
5 YILLIK IŞİD SAVAŞI GELİYOR: IŞİD kalıcı. ABD’nin önderliğindeki IŞİD koalisyonu ne kadar genişlerse genişlesin, Obama yönetiminin hava taarruzu ve insansız hava uçaklarının çok daha ötesine geçmesi zor. Ama bunlar IŞİD’i bitirmeye yeterli değil. Çünkü IŞİD’in elinde Musul, Rakka gibi meskun bölgeler ve halk desteği var. Taliban nasıl bitmediyse, IŞİD’de bitmez. Bu durumda tek gerçekçi senaryo, IŞİD’in Irak’tan Suriye’ye uzanan bir Sünni bölgesine ”hapsedilmesi” olabilir. Korkarım IŞİD hayatımızdan kolay çıkmayacak; önümüzdeki 5 yıl konumuz bu olacak.
Aslı Aydıntaşbaş
Biz kafamızı kuma gömmüş, harala gürele kendi kısır tartışmalarımıza odaklanmışken, bu haftasonu Batı İran’la el sıkıştı, Mısır bizimle diplomatik ilişkileri kesti, el Kaide Suriye sınırımızdaki petrol bölgesinde hakimiyetini pekiştirdi.
Normal koşullarda yeni anayasa, sahici bir eğitim reformu, dış politikada yeni stratejileri tartışmamız lazım. Belki el ele verip barajı indirmeyi, Türkiye’nin demokrasi açığını gidermeyi, Avrupa’yla işleri nasıl toparlayacağımızı konuşmamız lazım. Neredeyse tamamen durmuş reform sürecini yeniden iteklememiz lazım...
Mısır’da yaşanan darbe süreciyle ilgili iki kritik detay yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Birincisi, ne Mursi ne de Müslüman Kardeşler son ana kadar darbe olacağına ihtimal vermemiş. Haliyle Ankara’ya giden kriptolara da Müslüman Kardeşler’in ”Darbe yapamazlar” tavrını yansıtmış; bu yüzden de, Mısır’daki siyasi krizin tam teşekküllü bir askeri darbeye evrilmesi, herkesten çok Ak Parti hükümetini şaşırtmış. İkinci detay ise, darbe öncesindeki haftalarda perde arkasında Amerikalıların başı çektiği ciddi bir arabuluculuk sürecinin olduğu, ancak Mursi’nin son ana kadar taviz vermeyi reddettiği yolunda.