Cem Gürdeniz

13 Nis 2023

4 Nisan 2023 tarihinde Finlandiya NATO’nun 31. Üyesi oldu. Siyasi tarih jargonunda Finlandiyalaşma (Finlandization) olarak bilinen ve aktif tarafsızlığı tarif eden kavram da tarihin arşivinde böylece yerini aldı. Finlandiya AB üyesi olduğu 1995 yılından sonra İsveç gibi tarafsızlığını sulandırmış, 2014 sonrası Rusya’ya karşı uygulanan AB yaptırımları ile askeri alanda olmasa da siyasi tarafsızlık politikasını sonlandırmıştı. NATO üyeliği ile askeri anlamda da tarafsızlığını tamamen ortadan kaldırmış oldu. 

14 Mar 2023

Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde seçimlere gidiyor. Seçimler sonrasında 100. Yılındaki Cumhuriyet yeni bir rota belirleyecek. İç siyasetteki dengeler kaçınılmaz şekilde ekonomi, savunma, güvenlik ve dış politikalarımızı şekillendirecek. Gerek iktidar partileri gerekse muhalefet partileri seçimlerin sonucu ne olursa olsun yeni rotayı çizerken önce önlerine Türkiye’nin jeolojik ve jeofizik haritasını koymalıdır. Daha sonra küresel, kıtasal ve bölgesel ölçüde değişen jeopolitik haritayı çalışmalıdırlar. Zira her şey bu haritaya göre şekillenmektedir. Bu çerçeve çizildikten sonra küresel ekonomik (değişimler) haritasına odaklanmalı ve jeopolitik harita ile aralarındaki ilişki hatları belirlenmelidir. Bu süreçlerden sonra 100 yıllık cumhuriyetin iç dinamikleri ile dış dünyanın dinamikleri Türk halkının yaşayan nesilleri ile gelecek nesillerin güvenlik, savunma, refah ve mutluluğu için buluşturulmalıdır.

31 Oca 2023

19 Ocak 2023 tarihinde NATO’nun Mukabele Kuvvetleri Deniz Unsur Komutanlığı görevini bir yıllığına Türkiye, devraldı. Karargâh adı TURMARFOR olan bu oluşum, bir Türk amiral komutası altında şimdilik bir tank çıkarma gemisi (LST) olan TCG Sancaktar’da; donanmaya katılışından sonra amfibi hücum gemisi (LHD) TCG Anadolu’da görev yapacak. NATO içinde ABD, Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere, Hollanda denizde unsur komutanlığı kurabilecek alt yapıya sahip. Türkiye de bu ülkeler arasındaki yerini aldı. Yakında Almanya da bu ülkeler arasına katılacak.

04 Ara 2022

Jeopolitik fırtına çoktan başladı. Gerileyen hegemon ABD’nin yükselen Çin karşısında bu fırtınayı başlatmaktan başka çaresi yoktu. Ancak fırtınadan milyonların haberi yok. Sorunun kaynağı gerek ülkemizde gerekse ABD ve AB’de halkların çok yoğun medya bombardımanı altında ne gerçeği araması ne de gerçeğe inanması. Algılar olguların çok ama çok üzerinde. Dini, etnik ve tüketim kültürünün kalıpları içinde doğrudan veya dolaylı baskı altında yaşayan milyonlar için gerçeği aramanın zaten bir anlamı yok. Hür iradenin sadece bilgiyle ve akılla oluşabileceği gerçeği tamamen unutulmuş durumda. Hür iradeyi sadece oy verme ile tanımlayan kitleler çoğunlukta. Düşünmekten çok inanmak istiyorlar. Propaganda, algı enjeksiyonları ve sözde demokrasi mantrası altında yönetilen sürüleşmiş topluluklar seçilmiş temsilcilerinin jeopolitik tercihlerinin bedelini ödüyorlar. Ukrayna’da yaşanan tam budur.

19 Eki 2022

12 Ekim 2022 tarihinde Beyaz Saray Biden-Harris ikilisinin 48 sayfalık ulusal güvenlik stratejisini yayınladı. Strateji dokümanının ciddi bir endişe ve umutsuzluk içinde yazıldığı anlaşılıyor. Dokümanda uluslararası düzenin ABD tarafından dayatılması başlangıçtan itibaren bir kabullenme olarak ele alınmış.

SULANDIRILMIŞ DEMOKRASİ VE ZAYIFLAYAN ABD

Artık aşırı kullanılmaktan dolayı inandırıcılığını teori ve pratikte yitirmiş demokrasi ve kural temelli dünya düzeni yani Washington Oydaşmasını (Amerikan çıkarlarına uygun demokrasiler, neo liberal kapitalist sistem, dolar hakimiyeti ve dünya ticaretinin kontrolü) insanlık için mutluluk ve güvenlik limanı olarak sunan dokumanda Çin, baş hedef olarak gösteriliyor.

05 Haz 2022

SAVAŞIN ÖZÜ ŞİDDETTİR

Şiddeti yaratan demir ve kandır. Şiddetin amacı askeri hedefleri başarıp siyasi rakipleri arkalarındaki toplumsal gücün savaş azim ve iradesini kırarak irade değişikliğine zorlamaktır. Önce bir ateşkes ardından bir barış anlaşmasıyla yeni dönem başlatılır. Boyun eğen taraf kendi içinde siyasi bütünlüğe sahipse galibin koşullarını uygulamaya koyar. Ancak siyasi otorite güçlü değilse nadiren de olsa mağlubun ülkesinde yeni bir dönemi başlatacak kurtuluş hareketi başlar. Mondros Ateşkesi sonucu Atatürk liderliğinde başlatılan Sevr Barış Anlaşmasına karşı ayaklanan Anadolu buna en güzel örnektir. O dönem aynı durumda olan Alman İmparatorluğu teslimiyeti seçmiştir. Bugün bile bu psikolojinin uzantılarını Almanya’da görüyoruz.

17 May 2022

10 Mayıs 2022 tarihinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, ABD’nin Dedeağaç’taki yığınaklanması ve Karşılıklı Savunma İş Birliği Anlaşmasının ikinci protokolünün imzalanması ile Dedeağaç’ta kurulan LNG depolama ve gazlaştırma istasyonuyla ile ilgili şunları söyledi: “Ülkenin çıkarına olduğuna inandığımız için anlaşmayı değiştirmeyi ve uzatmayı seçtik. Ulusal çıkarlar için güvenli bir konumdaymış gibi davranmadık. Bölgede ve Trakya’da bir NATO askeri varlığı istedik…Bu anlaşma kendimizi güvende hissetmek için bir araçtır… Anlaşmanın 10 yıl uzatılmasını görüştük. Önemli bir nokta Dedeağaç meselesiydi. ABD askeri varlığını burada istiyoruz. Dedeağaç limanının ticari olmasını istemiyoruz…Bunu Trakya için en büyük endişe olarak değerlendiriyoruz. Bölgenin tarihi, bir enerji merkezinin oluşturulmasıyla değişti. Jeopolitik olarak, Ukrayna’daki kriz ne yaptığımızı doğruladı.”

20 Şub 2022

NATO üyeliğimiz 70, Montrö Sözleşmesi 86 yaşında. İkisi arasında zıt bir ilişki var. NATO üyeliği bağımsız Türk jeopolitiğine en büyük engel iken, Montrö Türk Boğazları Sözleşmesi bağımsız Türk jeopolitiğinin en önemli enstrümanı ve garantisidir. Bu yazıda söz konusu ilişkiyi irdeleyeceğim.
 

İTTİFAK SİSTEMİNDE TARAFSIZ KALINMAZ

Churchill’in Birinci Dünya Savaşı anılarını yazdığı beş ciltlik “World in Crisis” isimli eserinde geçen şu cümle önemlidir: “Bir müttefik kuvveti savaş meydanına getirmek, savaş kazandıran bir manevra kadar değerlidir.” Soğuk Savaşta Türkiye’yi Avrupa Atlantik jeopolitik mimarisine dahil etmek ve ABD’nin tek rakibi SSCB karşısında bir savaş durumunda tarafsız kalmasını önlemek Truman ve ekibinin hedefiydi. 1949’da kurulan NATO, Avrasya adasının batısını jeopolitik boyutta Amerika adasına entegre etmek ve Sovyetleri Atlantik ile Akdeniz’de kuşatmak için kuruldu. Asli hedefi Avrupa’yı ABD’ye savunma ve güvenlikte bağımlı hale getirirken, Sovyetleri çevrelemekti.
 

TÜRKİYE VE TARAFSIZLIK

06 Şub 2022

İrlanda’nın en güney ucundaki Castletownbere merkezli Güney ve Batı İrlanda Balık Üreticileri Derneği Dublin’deki Rus Büyükelçiliğine bir hafta önce yazdıkları dilekçeye 30 Ocak 2022 günü olumlu bir cevap aldılar.

RUSYA VE İRLANDALI BALIKÇILARIN ETKİLEŞİMİ

Rusya, şubat başında açık denizde seyir ve uçuş serbestisi hakkını kullanarak, İrlanda kıyılarından 150 mil uzakta, (MEB) Münhasır Ekonomik Bölge içinde atışlı (top ve roket) deniz tatbikatı yapacağını NAVTEX ile duyurmuş, İrlandalı balıkçılar da bölgedeki canlı kaynaklara zarar vereceğini belirterek, tatbikatın 100 mil daha güneye kaydırılmasını Rus Büyükelçiliğinden dilekçe ile talep etmişlerdi. Bu talep Büyükelçi tarafından Rus Savunma Bakanlığına iletilmiş ve olumlu cevap alınmıştı. Bu gelişmeyi başta Amerikan ve İngiliz medyası Rusların büyük geri adımı olarak propaganda malzemesine çevirdi. Bu arada İrlanda’nın NATO üyesi olmadığını hatırlatalım.

16 Haz 2021

NATO zirvesi ile ilgili son makalemde bu zirvenin Truman’lı yeni Yalta olacağını yazmıştım. Bundan kastım NATO’nun Washington’un tam kontrolünde Amerikan hegemonyasının gerilemesini geciktirmek için Covid sonrası dönem için NATO 2030 belgesi üzerinden sadece Kuzey Atlantik coğrafyasında değil, neredeyse tüm yer küre üzerinde yeni fırsatlar yaratacağını, yeni nüfuz alanları açmayı deneyecek olmasıydı. Dediğim çıktı. NATO’nun 29. Zirve Bildirgesi, ABD tarafından hazırlanan ana metne eklemeler yapılarak şekillendirilmiş bir metne dönüşmüş. 

Sayfalar