Üç aya yaklaşan Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin hem uluslararası kamuoyunda hem de Türkiye'de yapılan değerlendirmeler iki farklı uca savruluyor.
Bir yanda Rusya'yı acımasızca eleştirenler, öte yanda bir futbol takımının fanatik taraftarı gibi ölümüne savunanlar var. Taban tabana zıt iki yorumun ortak noktası ise, bu değerlendirmeleri yapanların neredeyse tamamının “gerçek” Rusya hakkında kitaplardan edindikleri bilgiler dışında fikirleri olmaması.
Geçenlerde Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Sosyo-Politik Bilimler Enstitüsünden Doç. Dr. Mehmet Emin İkbal Dürre'nin, bu yazıyı yazmama vesile olan bir Twitter paylaşımını gördüm. Dürre, “Her kim ki Rusya büyük bir ülke olarak bütün siyasi ve askeri adımlarını çok ayrıntılı ve uzun vadeli hesaplanmış planlara göre yürütür diye düşünüyor ise Rusya’yı tanımıyor” diyordu.