Mehmet Acet

16 May 2019

2015 yılının Eylül ayı başlarında Suriye’deki Esed rejimi, savaşın başından bu yana en zor dönemini yaşıyordu.

Muhalifler Suriye topraklarının yüzde 70’ini ele geçirmişler, rejimin başkenti Şam’ın surlarını dövmeye başlamışlardı.

Durumun farkında olan Beşar Esed, çareyi S.O.S. vermekte buldu.

Açıklama yaptı, “Daha fazla dayanacak gücüm kalmadı” dedi.

Bu gelişmelerin gölgesinde 2015 Eylül ayının son haftasına girilirken Türk istihbaratına, Suriye’deki savaşın gidişatını kökten değiştirecek olan bir bilgi ulaştı.

Ruslar, kısa bir süre içerisinde Suriye’ye müdahale edecek, hava saldırılarına başlayacaktı.

İstihbarat doğru çıktı.

30 Eylül’den itibaren Ruslar, terörle mücadele adı altında sözde Daiş hedeflerini, fiiliyatta ise Türkiye’nin de destek verdiği Özgür Suriye Ordusu’nun bütün mevzilerini ağır şekilde bombalamaya başladı.

06 Eyl 2018

24 Kasım 2017 tarihine gidelim…

ABD’de Trump’ın işbaşına gelmesinden sonra ikili ilişkilerdeki bunalımı aşma amacı taşıyan, o güne kadarki en kapsamlı telefon görüşmesine.

Mehmet Acet : Bu iş çözülecekse yine Trump ile çözülecek

Haber Merkezi 29 Ağustos 2018, Çarşamba Yeni Şafak

Bu iş çözülecekse yine Trump ile çözülecek yazısının sesli anlatımı ve tüm Mehmet Acet yazılarının sesli anlatımı Yenisafak.com Yazarlar Sesli Makale Köşesinde!

Hani, Beştepe’den servis edilen, telefon görüşmesinin yapılmakta olduğu anları yansıtan o fotoğraf karesi vardı ya, onu kastediyorum.

Görüşmeye dair kamuoyuna yansıyan üç beyanat vardı.

O günün Washington sabahında Trump bir twit atıp, “Erdoğan’la Ortadoğu’ya barış getirme meselesini konuşacağım. Bu işi çözeceğim ama en başında hayatlar ve 6 trilyon dolar kaybetmemiz hataydı” dedi.

Görüşme yapılıp bittikten sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir twit attı, “Trump ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini” duyurdu.

18 Ağu 2017

“Suriye’de havada olmak istiyorsan, hava operasyonu yapmak istiyorsan Rusya ile işbirliğine yönelmen gerekir. Koalisyonun (Siz bunu ABD diye anlayın M.A.) Suriye hava sahasında sizi engelleme kabiliyeti yok ama Rusların var”.

Tırnak içinde verdiğim şu sözlerin sahibi üst düzey bir askeri yetkili.

Ankara’da, güvenlik konularında istişarelerin yapıldığı, politikaların oluşturulduğu, kararların alındığı mekanizmalarda sandalye sahibi olan bir isim.

Ne nedir? Hangi gelişme neye tekabül ediyor? Perde arkasında neler oluyor? türü soruların peşinden koşan bir gazeteci için başvurulabilecek ideal bir adres de diyebilirim kendisi için.

Önceki gün, sözünü ettiğim askeri yetkili ile uzun soluklu bir görüşme yaptım.

Konuştuğumuz konulardan biri de Kuzey Suriye’deki gelişmeler, özelde Afrin ve İdlib meseleleriydi.

RUSYA İLE YÜRÜTÜLEN GİZLİ GÖRÜŞMELER

Ankara, İdlib ve Afrin’den Türkiye’ye yönelen tehditler tırmanışa geçince, işbirliği yapmak için yönünü yeniden Rusya’ya çevirdi.

18 Oca 2017

 

Biliyor muydunuz?

“Körpe beyinler” lafını bu ülkede en fazla Kemalistler kullanmıştır.

Niye?

Beyin yıkama tekelini kimselerle paylaşmak istemedikleri için.

Mesela, az önce arama motoruna 'Körpe beyinler' diye yazınca karşıma çıkan ilk haberlerden biri, CHP'nin Meclis Eğitim Komisyonu Sözcüsü Gaye Usluer'in yakın zamanda yaptığı bir açıklama oldu.

Habere göre, din eğitimiyle ilgili bir konudan dolayı Diyanet, “Körpe beyinlere format atmak istiyordu” ve bu durum Gaye Hanım'ı ziyadesiyle rahatsız etmişti.

Bugünkü konumuz, eğitimde müfredat değişikliği.

Malum, Milli Eğitim Bakanlığı, ders müfredatında köklü bir yeniliğe gitme planları yapıyor.

Bakan İsmet Yılmaz, geçen gün kameraların karşısına geçti, yeni müfredatı, kamuoyuna sunup tartışmaya açtı.