Gezi Parkı’nda, bir ağacın altındayım. Polis, Gezi Parkı için nöbet tutanlara biber gazı sıkıyor. Birazdan ben de alacağım payımı... Oysa gazetedeki steril odamda oturup, olayları twitter’dan izleyebilirdim. Ama içim elvermedi. Bir ağacımızı bile koruyamayacak mıyız? Bu kanunsuz, usulsüz yıkıma sessiz mi kalacağız? ‘Çalışma’ya, yani parkın ağaçlarını devirmeye gelen, ama hiçbir yetkisi olmayan kişiler, toplanan ve protesto eden kalabalığı engellemek için önce çadırları söküyor. Önceki geceden beri burada nöbet tutan yaklaşık 40-50 mert insan, polis ve yıkımcılarla konuşmayı deniyor. Nafile. Gerginleşen ortamda kadınlar dahil olmak üzere, herkes kaba kuvvetten payını alıyor. Nöbet tutanların çadırları hunharca yıkılıyor, Mimarlar Odası yetkilisi Mücella Yapıcı, üzerinde oturduğu pankart altından çekilince düşüyor.
Mehveş Evin
29 May 2013
25 Şub 2013
Almanya’da kapatılacak nükleer tesislerden geriye, yüksek radyoaktiviteye sahip tam 17 bin ton atık kalacak. ve 250 milyon yıl boyunca radyoaktif etkisi süren maddeler Gorleben kasabasında bulunan tuz madeninde saklanacak. Halkın protestoları yüzünden hükümet nükleer atığı gömme işlemini şimdilik erteliyor
Almanya, dört farklı yerde nükleer atıkları depolamak istiyor. Gorleben’de nihai depo yeri olarak planlanan tuz madeninde araştırmalar, 1987’den beri sürüyor. Türkiye’den bir grup gazeteciyle olay yerindeyiz
Gorleben Yerin 840 metre altına inmek, öyle kolay bir iş değil… Önce bize verilen kırmızı tulumları, kaskı ve botları giyiyoruz. “Acil durum” için herkese bir oksijen takımı dağıtılıyor.