maaş zammı

Emekli ve memur yurttaşlar 3 Ocak tarihinde açıklanacak enflasyon rakamlarını gözlüyor. TÜİK tarafından açıklanacak enflasyon verisiyle birlikte emeklilere ve memurlara yapılacak maaş zammı netleşecek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılının aralık ayı enflasyonunu 3 Ocak Pazartesi günü saat 10.00'da açıklayacak. TÜİK tarafından açıklanacak Aralık ayı enflasyon rakamı milyonlarca emekli ve memurun geçim koşullarını etkileyecek. Memur ve memur emeklileri Kasım ayı enflasyonunun açıklanması ile birlikte gözler memur ve emeklinin alacağı enflasyon zammına çevrildi. Kasım itibarıyla son 5 aylık enflasyon yüzde 10.46 oldu. Memura ocakta yüzde 5 toplu sözleşme zammı da var. Enflasyon farkıyla zam şimdilik yüzde 12'yi aştı. Devlet memurları, sözleşmeliler, geçici personel ve memur emeklileri zamlı maaşlarını ve enflasyon farkını 15 Ocak'ta alacak. Memurlara yapılacak ek zam görüşmelerinin de enflasyon rakamı belli olduktan sonra başlaması bekleniyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin de zam oranları 3 Ocak'ta belli olacak. Kasım ayında ortaya çıkan rakamla birlikte SSK ve Bağ-Kur emeklilileri şimdiden yüzde 10.46'lık zammı garantilediler. Bu durumda 7.5 milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi yüzde 10'un üzerinde bir zam alabilecek.  

Asgari ücrette zam pazarlıkları ve memura “ek protokol” çalışmaları sürerken, emekçi için gelir vergisi tarifesinde yapılacak artış oranı kritik bir konu olarak gündemde. Gelir vergisi dilimlerindeki artışın yeniden değerleme oranı olan yüzde 36.2’nin altında belirlenmesi halinde emekçinin zammı, “bir üst vergi dilimi” nedeniyle cebine girmeden vergiye gidecek.  Maaş ve ücretlerden kesilecek gelir vergisi dilimleri her yıl 31 Aralık’ta Resmi Gazete’de ilan ediliyor. Geçen günlerde yeniden değerleme oranı yüzde 36.2 olarak ilan edildi. Normalde gelir vergisi dilimlerindeki artışın da bu kadar olması gerekiyor. Eğer gelir vergisi dilimindeki artış yüzde 36.2’nin altında kalırsa emekçi çok daha kısa sürede bir üst vergi dilimine girecek. Böylece maaşından daha fazla gelir vergisi kesilmeye başlanacak. Memur da risk altında Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, şu anda 24 bin TL’ye kadar olan gelir diliminden yüzde 15 vergi alınıyor. Bu aşıldığında kesilen vergi oranı da yüzde 20’ye çıkıyor. Burada yetki iktidarda. AKP, birçok kez dilimlerdeki artışı bu oranın altında tuttu. Emekçinin maaşı yılın ikinci yarısından itibaren düştü. Öyle ki şimdiye kadar artış, yeniden değerleme oranı kadar yapılmış olsaydı yüzde 15’lik dilimin matrahı bugün 24 bin TL değil 60 bin TL’ye yakın olacaktı. Gelir vergisinde 24 bin TL olan ilk dilim gelecek yıl için yüzde 36.2 oranında artarsa 32 bin 600 TL’ye çıkacak. Yılbaşından itibaren ücret, bu rakamı geçtiğinde yüzde 20’lik vergi kesilmeye başlanacak. Oran daha düşük olursa örneğin ilk dilim 24 bin TL’den 26 bin TL’ye çıkarılırsa işçi çok daha hızlı üst vergi dilimine girecek. Bu durumda iktidar asgari ücrete yapılacak zammı yüksek, gelir vergisi dilimindeki artışı düşük tutarsa bir cepten giren zam, diğer cepten vergi olarak çıkacak. Aynı durum “ek protokol” yapmaya hazırlanan memurlar için de geçerli olacak. Sendikalar, temel olarak gelir vergisinin emekçiler için yüzde 10-15 gibi bir oranda sabitlenmesini talep ediyor. Ancak iktidar tüm bu taleplere kulak tıkıyor.  

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Büro-İş Sendikası ile Enerji-İş Sendikası Memur-Sen'in imza attığı kamu çalışanları toplusözleşmesinde üye sayısı yüzde 1’i geçemeyen sendikaların üyelerinin 400 TL’lik sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılmasına tepki gösterdi. Büro-İş Sendikası 10 milyon kişiyi mağdur ettiğini iddia ettiği Çalışma Bakanı Vedat Bilgin hakkında soruşturma açılmasını istedi. Enerji-İş Sendikası'da  yüzde 1’i geçemeyen sendikaların üyelerinin 400 TL’lik sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılmasına tepki gösterdi. Büro-İş, suç duyurusunda bulundu: Çalışma Bakanı 10 milyon kişiyi mağdur etti Birleşik Kamu-İş’e bağlı Büro-İş Sendikası, 400 TL’lik toplusözleşme ikramiyesinden yararlanabilmek için getirilen “yüzde 1” şartı ve az üyeli sendikalar için kullandığı “merdiven altı” sözleri nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Büro-İş Sendikası suç duyurusu dilekçesinde, bakanın “yasal dayanaktan yoksun, açıkça anayasaya aykırı eylem ve işlemi ile hizmet kolunda en az yüzde 1 düzeyinde örgütlenmemiş tüm kamu görevlileri sendikalarını fiilen ortadan kaldırdığı” belirtildi. Dilekçede, 1950’li yıllardan itibaren başlayan sendikal hak ve örgütlenme mücadelesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir bakanının sendikalar hakkında bu şekilde beyanda bulunmadığı vurgulandı. Sendikaların demokratik sistemin “kılcal damarlarından” olduğuna işaret edilen dilekçede, “Sendikaların ‘merdiven altı yapı’ olarak ifade edilmesi; her şeyden önce haksızlık, söz konusu sendikalarda görev yapan kamu görevlileri bakımından da büyük bir utanç nedenidir. Sendika kurmak ve sendikaya üye olmak 4688 sayılı kanunda yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tanıdığı bir hak olup, tüm kamu görevlileri sendika kurma, sendikaya üye olma ve istifa etme hakkına sahiptir. Bu husus anayasal güvence altındadır” denildi. Dilekçede şu görüşlere yer verildi: - Bu şart 215 sendika, 2 milyon sendika üyesinin kazanımlarının ellerinden alınması anlamına gelmekle; sendika üyeliği özgürlüğüne, sendika hakkına da açık bir darbedir. - Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmet kolunda örgütlü olan 42 sendikanın yalnızca 5’ine üye olanlar toplusözleşme ikramiyesinden yararlanabilecek. 282 bin 317 bin memurun yalnızca 139 bin 694’ü ikramiye alabilecek. Suç duyurusu dilekçesinde bakanın, aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon kişi ve yüzlerce sendikayı mağdur ettiğine işaret edilerek hakkında soruşturma açılması istendi. Enerji-İş: Toplusözleşme ikramiyesindeki yüzde 1 barajına bir tepki de onlardan geldi Memur-Sen'in imza attığı kamu çalışanları toplusözleşmesinde üye sayısı yüzde 1’i geçemeyen sendikaların üyelerinin 400 TL’lik sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılmasına bir tepki de Enerji-İş Sendikası’ndan geldi. Sendika genel başkanı Ekim Devrim Yıldıran, “Bu uygulama her sözleşme döneminde kendi üyeleri en başta olmak üzere tüm kamu emekçilerini masada satan Malum-Sen’in kaçınılmaz olan dağılmasının önüne geçemeyecektir. Bağımsız Türk Yargısından döneceği aşikar olan bu madde en başta demokratik örgütlenme hakkının gaspı ve bu ülkenin üretilen her değerinde emeği ve alın teri olan kamu emekçilerini aile bütçeleri ile tehdit etmenin çaresiz ve çirkin bir yoludur” dedi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Enerji-İş Sendikası, hükümet ile Memur-Sen arasında imzalanan 6. Dönem Toplu Sözleşmesi’nde, sendikalı memur sayısının yüzde 1’inden az üyesi bulunan sendikaların üyelerinin 400 TL’lik sözleşme ikramiyesinden yararlanamamasına tepki gösterdi. Enerji-İş Genel Başkanı Ekim Devrim Yıldıran yaptığı açıklamada, kamu emekçilerinin demokratik örgütlenme hak ve özgürlüğüne karşı yapılan bu uygulamaya karşı yargı sürecini başlatacaklarını belirtti. Yıldıran, açıklamasında şunları ifade etti: “Ülkemiz kamuoyunun ve milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin yakından takip ettiği şekilde TS (Toplu Sözleşme) tiyatrosu geleneksel 2 yıllık turnesini yine ve yeniden hüzünlü bir final sahnesi ile tamamlamıştır. İki yılda bir sahneye konan bu malum tiyatronun 6. Döneminde kötü karakterler ve yaptıkları maalesef geçmiş dönemleri bile aratacak noktaya gelmiştir. 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin imzalanan 6. Dönem Toplu sözleşmesi ülkemiz Kamu Emekçileri için kabul edilemezdir. 2 Ağustos tarihinde ‘memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz' giriş cümlesi ile başlayan sözde toplu görüşmelerde iktidar ile yandaş sendikası milyonlarca emekçiyi yine TÜİK’in sokakla, marketle, mutfakla hiçbir ilgisi olmayan tartışmalı resmi enflasyon rakamlarına mahkum etmiştir. Bu durum milyonlarca emekçi için beklenen bir son olsa da biz emekçiler bu yılki sözleşmede Malum-Sen’in yeni bir oyunu ile daha karşı karşıya kaldık. Yıllar boyunca haksız bir şekilde talep ettiği dayanışma haracını almanın hukuki bir yolunu bulamayan Malum-Sen bu sefer iktidar ile beraber hukukun arkasından dolanmıştır. TS İkramiyesinin yalnızca örgütlülük düzeyi yüzde 1 den fazla olan sendikaların üyelerinin yararlanmasını sağlamıştır. Bu uygulama her sözleşme döneminde kendi üyeleri en başta olmak üzere tüm kamu emekçilerini masada satan Malum-Sen’in kaçınılmaz olan dağılmasının önüne geçemeyecektir. Bağımsız Türk Yargısından döneceği aşikar olan bu madde en başta demokratik örgütlenme hakkının gaspı ve bu ülkenin üretilen her değerinde emeği ve alın teri olan kamu emekçilerini aile bütçeleri ile tehdit etmenin çaresiz ve çirkin bir yoludur. Eşkıya masada ne yaparsa yapsın gücümüze güveniyoruz, bağımsız yargımıza güveniyoruz. Kamu emekçilerinin demokratik örgütlenme hak ve özgürlüğüne karşı yapılan bu uygulamaya karşı Sendikamızın yargı sürecini başlatacağını buradan ilan ediyoruz. Unutulmasın ki kuruluş şiarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz, Sınıf Bilinciyle Emeğe, Yurttaş Bilinciyle Cumhuriyete, Ulus Bilinciyle Vatanımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.  

DİSK Emekli-Sen: “Hükümet ve Memur-Sen arasındaki toplu sözleşme ile yapılacak olan maaş zammı ve ‘zam müjdeleri’ yok hükmündedir  ” Memur ve emekli maaşlarına önümüzdeki iki yıl için yapılacak olan maaş zamlarının belirleneceği 6. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet tarafından getirilen enflasyon rakamının altındaki düşük oranlı yüzdelik zam teklifi emeklilerin insanca yaşam taleplerini karşılamadığı gibi aynı zamanda da öfkelendirdi. Emekliler Sendikası DİSK Emekli-Sen Genel Merkezi halen devam eden toplu sözleşme görüşmeleri ile ilgili olarak basına yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Hükümetin memurların ve emeklilerin yaşam şartlarını göz ardı ederek; yüzde 45’lerde seyreden gerçek enflasyona rağmen, memur ve memur emeklisine 2022'nin ilk 6 ayında yüzde 5, ikinci 6 ayında yüzde 6, 2023'ün ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 6+6 ve enflasyon farkı teklif ettiği” belirtilerek, “Bu ülkenin emekçisi ve emeklisi için yapacağınız zamlar ve vereceğiniz ‘zam müjdeleri’ yok hükmündedir! Bir kez daha haykırıyoruz: Ücret politikalarınız doğru ve meşru değildir! Ne sarı sendikayla oturduğunuz masayı kabul ediyoruz ne de emekçi ve emekli karşıtı ekonomi politikalarınızı! Bir kez daha haykırıyoruz: Bizler yoksulluk sınırının altında geliri olmayan tek bir aile, tek bir işçi, emekçi ve emekli kalmayıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” denildi. DİSK Emekli-Sen Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı basın açıklamasının tam metni: Basına ve Kamuoyuna: Bildiğiniz üzere, hükümet ve Memur-Sen arasında 6,5 milyon memur ve memur emeklisini kapsayan toplu sözleşme sürecinde ülkenin Çalışma Bakanı tarafından hükümetin yeni teklifi açıklandı: Memurların ve memur emeklilerinin yaşam şartları göz ardı edilerek; yüzde 45’lerde seyreden gerçek enflasyona karşın hükümet, memur ve memur emeklisine 2022'nin ilk 6 ayında yüzde 5, ikinci 6 ayında yüzde 6, 2023'ün ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 6+6 ve enflasyon farkı teklif etti. DİSK Emekli-Sen olarak hükümet ile sarı sendikanın oturduğu bu masadan çıkacak olan sonucun da bu tekliften farklı olmayacağının farkındayız. Açlık sınırının 2.903 TL, yoksulluk sınırının 9.457 TL’ye dayandığı bir dönemde memur ve memur emeklilerini açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkûm eden bu teklif, bu ülkenin emekçisinin ve emeklisinin aklıyla alay etmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Yalnızca elektriğe yapılan yüzde 15; doğalgaza yapılan yüzde 12’lik zam karşısında memur ve memur emeklilerine teklif edilen zam oranı şimdiden erimiş durumdadır. Yüzde 30’lara varan mutfak enflasyonu karşısında ise yapılan zam teklifi memura ve memur emeklisine aç kalın demektir. Bu masa, memur ve memur emeklilerinin kıt kanaat geçinerek hükümete ve hükümet yanlısı sendikacılara boyun eğmesini istemektedir! Bu masa, memur emeklilerinin evlerinde, üstelik böylesi zorlu bir pandemi sürecinde, ellerine geçmeden eriyen üç kuruş ile ölümü beklemesini istemektedir! Bu masadan çıkacak sonucu gazetelerde, televizyonlarda “memur ve memur emeklisine zam müjdesi” diye duyuracak olanlara şimdiden bildiriyoruz: Bu ülkenin emekçisi ve emeklisi talepleri karşısında üç maymunu oynayanların tam karşısındadır. Bu ülkenin emekçisi ve emeklisi için yapacağınız zamlar ve vereceğiniz “zam müjdeleri” yok hükmündedir! Bir kez daha haykırıyoruz: Ücret politikalarınız doğru ve meşru değildir! Ne sarı sendikayla oturduğunuz masayı kabul ediyoruz ne de emekçi ve emekli karşıtı ekonomi politikalarınızı! Bir kez daha haykırıyoruz: Bizler yoksulluk sınırının altında geliri olmayan tek bir aile, tek bir işçi, emekçi ve emekli kalmayıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler, bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin, emeklilerinin toplu sözleşme masasında tam temsili sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yaşasın DİSK! Yaşasın Emekli-Sen! Yaşasın örgütlü mücadelemiz! DİSK EMEKLİ-SEN      

Türkiye’de 2 milyon 685 bin memur, Ağustosta yapılacak toplu sözleşme görüşmelerini bekliyor. Memura toplusözleşmenin yapıldığı 2018’den bu yana toplam yüzde 11.40 zam yapıldığını belirten sendikalar, enflasyonun ise yüzde 24.28 olarak gerçekleştiğini belirtiyor. Sendikalar seyyanen zam istiyor. Türkiye’de sayıları 2 milyon 658 bin 555 olan kamu emekçileri toplusözleşme masasına oturmaya hazırlanıyor. Memur konfederasyonlarına göre iki yıl önce belirlenen maaş zamları, enflasyon karşısında eriyerek kayıp bin lirayı geçti. Ağustosta yapılacak olan yeni görüşmelerde bu kaybın giderilmesini isteyen memur seyyanen zam bekliyor. Memurun yaşadığı gelir kaybı iktidara yakın sendikaları bile harekete geçirdi. Memur-Sen Konfederasyonu, 2021 yılının ikinci altı ayına ilişkin enflasyon rakamlarının açıklandığı günde enflasyon rakamları ve memurun düşen alım gücünü protesto etmek için 81 ilde basın açıklaması gerçekleştirdi. ‘Yüzde 6’ hayal Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, Memur-Sen bu açıklamalarında iki yıldaki kaybı ortaya koydu. 2019 yılı ağustos ayında açıklanan ve 2020 yılı ocak ayından itibaren geçerli olan Hakem Kurulu kararından bugüne 18 ay geçtiğini belirten Memur Sen, bu sürede gerçekleşen enflasyonun 24.28, hedeflenen enflasyonun ise yüzde 7.5 olduğunu hatırlatarak bu sürede memura verilen zammın yüzde 11.40’ta kaldığını açıkladı. Bu açıklamaya göre dolar yüzde 46.05, Avro 54.50 artarken yağın litresi yüzde 16.04, elektriğin yüzde 30.91, doğalgazın yüzde 23.68 arttı. Memur-Sen bu yılki toplusözleşme görüşmelerinde de yine yetkili konfederasyon olarak imza ve hakeme götürme yetkisini elinde bulunduruyor. 1 Temmuz’daki yüzde 8.45’lik artışın “zam değil enflasyon kaynaklı kayıp” olduğuna işaret eden Memur-Sen, toplusözleşme öncesinde, “kamu görevlilerine, enflasyon kaynaklı yaşanan ekonomik kayıpların telafisi için en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’u kadar seyyanen zam yapılmasını; en düşük devlet memuru maaşının da yükseltilmesini” istiyor. Enflasyon rakamlarının “evdeki hesabın çarşıya uymadığını” tescil ettiğine dikkat çeken Memur-Sen, “Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam iki katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir. Böylesi büyük bir sapma, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığını ortaya koymuyor mu” sorusunu yöneltti. İktidar ile en fazla üyeye sahip Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ile KESK Ağustos'ta 2022-2023 zam oranlarını görüşmek üzere masaya oturacak. İktidar Ağustos'taki görüşmelerde yine hedef enflasyona göre zam verirse, memur yandı. Çünkü iktidarın Orta Vadeli Programı’nda (YEP) TÜFE’nin 2022’de yüzde 6, 2023’te ise yüzde 4.9 olması öngörülüyor. Son verilere göre yüzde 17.53 seviyelerinde olan TÜFE’nin gelecek yıl yüzde 6’ya inmesine ihtimal verilmiyor. Bütün memur konfederasyonları toplusözleşme öncesinde seyyanen zam ile kayıpların giderilmesini istiyor. En az yüzde 40 artış, ek zam - KESK: Sadece geçen yılın kayıplarını telafi edebilmek için maaşların 2021 başından itibaren seyyanen bin lira artırılmasını istiyor. Hesaplamaya göre, Haziran 2019’da 6 bin 733 lira olan yoksulluk rakamı 2021 itibariyle 9 bin 332 liraya ulaştı. Maaşların 2022’de en az yüzde 40 artırılmasını, 2023’te de 6 aylık dilimler halinde “gerçek enflasyon + 3 refah payı” istiyor. - Türkiye Kamu-Sen: Kamu çalışanlarının alım gücünün son bir yılda 688 lira düştüğünü vurguladı. Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması toplamının 2 bin 84 lira, kira giderinin de 1180 lira olduğuna açıkladı. - Birleşik Kamu-İş: Kayıpların karşılanabilmesi içi ücretlere öncelikle yüzde 30 oranında zam yapılmasını istiyor. Bu zamdan sonra 2022 için yüzde 15 + 15, 2023 için de yüzde 15 + 15 zam talep etti.