Hüseyin Yayman

13 Kas 2014

Son bir ayda yaşananlar ‘süreç bitti mi, askıya mı alındı’ gibi sorularını gündeme getirmişti. Aslında süreçle ilgili en net betimlemeyi Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ‘türbülansa girdik’ diyerek yaptı. Sürecin türbülansa girmesi yürekleri ağızlara getirirken dünkü açıklamalar bir anlamda oksijen çadırındaki sürece hayat öpücüğü verdi.

Peki kriz nasıl aşıldı? Tahmin edebileceğiniz gibi tarihe not düşen bir arka kapı diplomasisi oldu. Tarafların hali bir anlamda küskün iki sevgilinin ‘mutsuzluk bunalımına’ benziyordu. Nasıl ki sıradan bir mesele için küsen bir çift, gözü telefonda karşıdakinin aramasını beklerse taraflarda aynı psikoloji vardı. Herkes sorun çözülsün ama krizi çözecek adım karşıdan gelsin noktasındaydı.

Hakan Fidan yeniden devrede!

27 Mar 2013

Kürt meselesinin çözümünde milliyetçilerin tavrı sonucu etkileyecek önemli bir unsur. Çözüm ‘Türklerin iknası, Kürtlerin tatmini’ prensibi üzerinden ilerleyecekse MHP ve BDP vazgeçilmez iki parti… BDP, Öcalan’ın telkinleriyle düne nazaran görece daha olumlu bir noktada. MHP ise Bursa mitingiyle süreçteki potansiyel riskleri bir kez daha ortaya koydu. 90’lı yıllarda kullanılan ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganın yeniden tedavüle sokulması gözleri bir anda bu partiye çevirdi. ‘Ya sev, ya terk et’ aforizmasıyla birlikte kullanılan bu slogan uzun zamandır duyulmuyordu.

25 Şub 2013

BDP heyetinin İmralı’da Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmenin ayrıntıları belli olmaya başladı. Sabah saatlerinde Ataköy Marina’dan başlayan yolculuk İmralı’da son bulurken, görüşmelerin ‘olumlu’ geçtiği anlaşılıyor.

Abdullah Öcalan, ‘tarihi’ olarak nitelediği görüşmede ‘iki halkın eşit ve birlikte yaşaması’ gerektiğinin altını çizdi. BDP heyeti İstanbul’dan giderken, aynı anda Ankara heyeti de Bursa’dan yola çıktı. Heyet, Mudanya’dan kalkan feribotla İmralı’ya geçti. Devlet heyetinin adaya varmasıyla görüşme 13.30’da başladı ve 3 saat sürdü.

05 Şub 2013

Ortadoğu’da ve özellikle de Irak’ta yaşananlar İmralı sürecini hızlandıran bir etki yapıyor…  

Bu etki devlet heyetinin İmralı’ya yaptığı ziyaretlerde açık biçimde görülüyor… Sağlanan ‘güven ilişkisi’ne bağlı olarak Ocak ayında birden fazla görüşme yapıldı… Tarafların ‘realist ve ümitli’ oldukları bu süreçte epey ilerleme kaydedilmiş vaziyette… Bütün tarafların dahil edildiği görüşmelerde sıkı bir ‘arka kapı diplomasisi’ yürütülüyor.

İKİNCİ ADRES ERBİL

Ankara’da BDP, Erbil’de KDP, KYB, PKK ve İmralı’da Öcalan’la yapılan görüşmelere PKK’nın Avrupa kanadı da dahil edilmiş durumda… ‘Güven ve aktörlük sorununu’ çözmüş görünen Ankara bugünlerde daha çok ‘takvim’ konusuna mesai harcıyor…

BÜTÜN AKTÖRLER SÜRECİN İÇİNDE…

18 Oca 2013

Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’la yaptığı görüşmenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. ‘MİT’in başlattığı sürecin sekteye uğramasına izin verilmemeli’ diyen Abdullah Öcalan önemli açıklamalar yaptı.  

11 Ocak Cuma günü ‘Devlet Heyetinin’ dört saat süren görüşmesinden iki gün sonra geçekleşen ziyarette Abdullah Öcalan, ‘sürecin çok hassas olduğunu herkesin bunun farkında olması gerektiğini’ söyledi.

MİT’in başlattığı sürece ‘güvendiğini ve samimi’ bulduğunu ifade eden Öcalan, ‘Sakine Cansız suikastını gerçekleştirenlerin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik soruşturmanın perde arkasındaki güçlerle aynı’ olduğunun altını çizdi.

Pazartesi günü Mehmet Öcalan’la görüşen Abdullah Öcalan'la yaklaşık elli dakika süren görüşmede ‘Paris suikastı, Karataş Karakolu saldırısı, Diyarbakır’daki cenazeler’ başta olmak üzere birçok görüşlerini açıkladı.