Feminizm, kadını olduğu kadar erkeği de ataerkil tahakkümden kurtarmayı, özgürleştirmeyi, dolayısıyla insanlaştırmayı hedefleyen bir hareket olmalıdır
Feminizm, ataerkilliğin karşıtıdır.
Tarihsel bir iktidar pratiği ve hem bir ekonomi-politik örgütlenme, hem de bir ideolojik örüntü olarak ataerkillik, kadın-erkek eşitsizliğinin erkekten yana ve kadına karşı hayata geçmesi demek.
Buna bağlı olarak feminizm, her şeyden önce ve en önemlisi, kadın ve erkeğin eşitliğine inanmak, bunu savunmak… İdeolojinin adındaki kadın (“femine”) vurgusu, eşitsizliğin açık, görünür, gözlenir mağduru ve mazlumunun kadın cinsiyet olmasından…
Ama feminizmin temel ve asli ilkesi kadın-erkek eşitliği ise, bunu hemen izleyecek ikinci ilkenin de “hem kadınlar hem erkekler; diğer deyişle kadınlar kadar erkekler de feminist olabilir, olmalı” şeklinde formülleştirilmesi gerekir.