DEVLET yıllarca "terör" deyip pek başka bir şey demediğine karşı "barış" demeye başlarken... Başka bir "savaş"ı şiddetlendiriyor. Bu kez, DHKP-C vesilesiyle... Yoksulların, hırpalananların, ufalananların da avukatı olanlara karşı operasyonlar ardından, sıra sendikalarda.
"Terör... Terörist" üzerine bin çeşit belge, iddia, manipülasyonla, sanki "terörle savaş"ın yanında bir nevi "sınıf savaşı" da yürüyor. "Barış süreci"nde de, bu kez başka bir gerekçeyle, "Terör ve terörle savaş" dili sürecek. Bakın, tam "Barış (Ateşkes) sürecinin en kritik günü"nde, AKP ve Adalet Bakanlığı'na roketli, lavlı saldırılar "terör"den de öte sorularla didiklenmeli. Ama öte yanda, bu tür eylemleri şemsiye yapıp altında, avukatlardan sendikalara kadar, helikopterle ve medya bombardımanıyla, genelleyerek operasyon sürdürmek, gözdağından baskıya kadar başka manalar da taşır.