Gezi’ye kimler katıldı? Haziran ayından bu yana bu soru çok kere soruldu ve insanlar bu soruyu özellikle iki mesele üzerinden tartıştılar: 1. Gezi bir orta sınıf ayaklanması mıydı, işçiler ve yoksullar ne kadar katıldı ve destekledi? 2. Gezi’ye Kürtler ne kadar katıldı? Bu yazıda bazı somut veriler üzerinden bu meseleleri tartışmaya çalışacağım.
T24
Emek ve Gezi olaylarının ortak yanı
Sabah gazetesini okumuyorum. Tam 14 yıl emek verdiğim bir gazeteyi okumamak zor gelmiyor değil. Nitekim ayrıldığım Nisan 2013’de bırakmadım, bir süre aldım. Ne zaman ki gazete iyice değişip inanılmaz biçimde iktidara yanaşmaya başladı. Ve de o ‘şebelek’ lakaplı militan yazarı da kadrosuna aldı. O zaman dayanamayıp bıraktım.
Sabah da o günden beri tümüyle değişti. Ve birçok değerli kalemi kadrosundan çıkardı. Nazlı Ilıcak’tan Yavuz Baydar’a, hatta kurucularından Ahmet Örs’e kadar... Hafta sonu eklerinin başındaki Elçin Yahşi ve Günaydın’ı uzun süre yöneten Şirin Sever bile bundan nasiplerini aldılar. Orada bir avuç aklı başında dostum kaldı. Allah onlara kolaylık versin!...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 2 Ocak 2013 tarihinde Anadolu Ajansı Editör Masası'nda çeşitli soruları yanıtladı. Bakan Çelik’in değindiği konular arasında çalışma hayatının gündemden düşmeyen konusu iş kazaları da yer aldı.
Bakan Çelik, işçi ölümleri konusunda son yıllarda hızlı bir iyileşme yaşandığını ileri sürdü. Bakana göre, 2012 yılına kadar yılda yüz bin işçide 17 işçi iş kazası sonucu ölürken, artık yüz bin işçide 7 işçi ölüyor. Bakan bunun nedeni olarak da 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu gösterdi. Bakan Çelik’in verilerini ve yaklaşımı ele almadan önce konuya ilişkin değerlendirmesinin özgün metnine bakmakta yarar var: Anadolu Ajansı tarafından yayınlanan metin şöyle:
“Çalışma hayatının en önemli konularından bir tanesinin iş sağlığı ve güvenliği konusu olduğunu belirten Bakan Çelik, güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma gerçekleşmiyorsa bunun çağdaş dünyanın çok gerisinde olunduğunun bir göstergesi olduğuna işaret etti.Müstakil bir İş Sağlığı Güvenliği Yasamız yoktu" diyen Bakan Çelik, şunları söyledi:
Hangi partinin programına, söylemine baksanız hepsinde yerel yönetimleri güçlendireceği vaadi var. Hangi sivil veya asker bürokrata sorsanız, hepsi yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden yana. Tüm sivil toplum aktörleri de öyle.
Madem bu denli bir güçlü fikri mutabakat var, neden hala düzgün, işleyen ve herkesin memnun olduğu bir yerel yönetim reformu yapamıyoruz?
Çünkü herkesin zihni ve duygusal ambargoları var. Dillerinde, belgelerinde olduğu halde zihinlerde ve yüreklerde aşılamayan korkular var.
Gerçekçi olalım ki var olan zihni ve duygusal engelleri yaratan, besleyen, söylemlerin tersine tutumlara meşruiyet sağlayan şey Kürt meselesi.
Devletin de yönetimin de yeniden yapılanmasının, demokratikleşmesinin önündeki zihni ve duygusal engellerin gerekçesi Kürt meselesi.
Taşeron işçisine müjde haberlerinden geçilmiyor yine. Taşeron işçisinin ücreti garanti altına alınacakmış, taşeron işçisi yıllık izin de kullanacakmış ve kıdem tazminatı alabilecekmiş. Aylardır gündemde olan taşeron işçisine “müjde” meselesinin ayrıntıları belli olmaya başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 12 Nisan 2013 tarihinde yapılan Üçlü Danışma Kurulu toplantısına sunduğu taşeron (alt işveren) uygulamasına ilişkin yasa değişikliği taslağı hükümete yakın yayın organları tarafından “müjde” ve “taşeron işçiye süper koruma” olarak sunulmaya başlandı (Star, 15 Nisan 2013).
İnsan dediğin böyle bir şey işte.Canı buncağız...
Yüreği ne kadar engin, manevî dünyası ne kadar sağlam olursa olsun, vücudu o kadar narin, o kadar zayıf ki..
Ölüveriyor işte...
Gözlerine bakıyorsun, öylesine kararlı ve güçlü ki. Ve ses tonunu duydukça içine bir güven hissi yayılıyor, ölümsüz bir dostluk türküsü gibi...
Ama o bir anda gidiveriyor; bir saniyede hem de: Vardı... ve yok işte!..
* * *
Sizi mükemmel bir insanla tanıştırmak (tanıyorsanız, hatırlatmak) geldi içimden. Benim hayran kaldığım, büyük saygı duyduğum, hatta belki de âşık olduğum bir genç kız o...
23 yaşındaydı... 10 yıl önce... Şimdi de öyle... Hep 23 yaşında kalacak...
Adı Rachel Corrie. ABD yurttaşı. Washington eyaletine bağlı Olympia kentinde doğdu ve büyüdü. Evergreen Devlet Koleji’nde sanat dersleri aldı. Yazar olmak istiyordu. Veya sanatçı. Ya da her ikisi de...