Hazal Yalın

21 Kas 2018

15 Kasım’da Nezavisimaya Gazeta’da Vladimir Muhin imzasıyla yayınlanan ve en azından üç gün boyunca gazetenin internet sitesinde manşette tutulan makale, önemli ve ilginç.[i]

Nezavisimaya Gazeta, Kommersant gibi daha ziyade bağımsız bir editoryal çizgi izlemeye çalışan bir yayın organı; yani makalenin ciddi bir gözlem niteliği taşıdığını kabul edebiliriz. 

Makalede Rusya’nın Türkiye’ye yönelik endişelerine yer veriliyor. Üstelik Muhin’e göre bu endişeler kısa, hatta çok kısa vadede gerçekleşme potansiyeli taşıyor: 

“Putin’in 19 Kasım’da Türkiye’ye yapması planlanan ziyareti, Rusya’nın askeri-iktisadi ve jeopolitik çıkarlarıyla ilgili olaylar gölgeleyebilir. Bu, İdlib’de Başar Esad’ın birlikleriyle aşırılıkçı militan grupları arasındaki askeri hareketliliğin gerginleşmesinden başka, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almama yönünde olası kararını kapsıyor.” 

12 Kas 2018

IŞİD 25 Temmuz’da kaçırdığı rehinelerin Amerikan işgal bölgesindeki Rukban kampında tutuldukları ortaya çıktı.

27 Ekim’de Regnum’da Vladimir Vasilyev imzalı, “İsrail’in Suriye’deki S-300’leri yok etme şansı var mı?” başlıklı önemli bir yazı yayınlandı.[i]

Vasilyev özetle, Suriye’ye her birinde sekiz fırlatıcı bulunan üç tabur (bir alay) S-300 ve her tabur için de yüzden fazla roket sevk edildiğini söylüyor. 

Ancak yazı daha ziyade, elektronik muharebe sistemlerine dikkat çekiyor. Bu sistemler, düşman uçaklarını kör edebilir, navigasyon ve telsiz haberleşme sistemlerini bloke edebilir. Düşman uçaklarının İsrail, Suudi Arabistan ya da Avrupa’dan kalkmaya hazırlandığı anı görebilir. 

Bu yüzden, Vasilyev’in görüşüne göre, İsrail savaş uçaklarından, özellikle de her biri 125 milyon dolarlık F35’lerindenbirini kaybetmek istemiyor. Bunu ABD de istemiyor, çünkü bir F35’in vurulması, üreticiLockheed Martin’in büyük prestij kaybı anlamına gelir. 

14 Eki 2018

Dünkü yazımızda, Rusya’nın Suriye’ye ne kadar S-300 sistemi göndermiş olduğu üzerinde durmuş ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun geçen hafta yaptığı açıklamaya ve RT’nin servis ettiği habere dayanarak, bunların sayısının halihazırda dört seyyar fırlatıcı olduğunu yazmıştık.

Oysa Rusya basınında daha önce yayınlanan Savunma Bakanlığı kaynaklı haberlerde, dört bölük gönderileceği ifade ediliyordu. Dolayısıyla bu sayı, Rusya basınının beklentilerinin de altında görünüyordu.

Rusya hava savunma sistemlerinde on iki seyyar fırlatıcı bir bölük yapıyor; dolayısıyla, dört hatta altı bölük gönderilmesi beklenirken bu sayının azlığı dikkat çekiyordu.

Ne var ki önceki gün TASS’ın geçtiği bir haber, tabloyu daha belirgin bir şekilde resmediyor.[1]

14 Eki 2018

Hazal YALINSergey Şoygu, Suriye'ye dört fırlatma tertibatı teslim edildiğini söylemişti. Bu, eğer bilinçli olarak az gösterilmediyse, Rusya basınının öngörüsünden daha az.

***

Nezavisimaya Gazeta 8 Ekim tarihli nüshasındaki bir habere göre, Putin ve Netanyahu arasında İl-20 olayının ardından ilk yüz yüze görüşme planlanıyor. Gazete, Arap basınına dayandırarak, Rusya’nın İran ve İsrail arasında bir ilişki kanalı açmaya çalıştığını yazdı.[1]

Nezavisimaya Gazeta, Netanyahu’nun kabine toplantısı öncesi yaptığı, “Yakın zamanda güvenlik meseleleriyle ilgili görüşmek üzere anlaştık”şeklindeki açıklamasını naklederken, İsrail başbakanının İran’ın Suriye’deki varlığı ve Hizbullah’a silah sevkıyatıyla ilgili tehditlerine de yer verdi.

İki liderin yüz yüze görüşmek üzere anlaştıkları telefon görüşmesi, Putin’in 7 Ekim’de doğum günü vesilesiyle gerçekleşmiş. Bilindiği gibi yeni yıl ve doğum günleri, Rusya’da en önemli kutlamalar. 

26 Eyl 2018

İsrail’in Kanal 9’u, S-300 komplekslerinin yerleştirilmesinden hareketle soruyor: “İki hafta sonra İsrail’i kâbus mu bekliyor?”

YDH-Rusya’nın Suriye’ye S-300 hava savunma sistemleri verme kararının Rus ve İsrail basınındaki yankılarını Hazal Yalın, YDH için yazdı.

***

Şoygu’nun dün Suriye’ye S-300 hava savunma kompleksleri verileceği açıklamasına kadar, İsrail basınında şüphe, tedirginlik; ama öte yandan böyle bir ihtimali aklına getirmekten kaçınan iyimserlik bulunduğunu ileri sürmek mümkün. 

Bunun en önemli işareti, dün Şoygu’nun açıklamasından önce Haaretz’de Yaniv Kuboviç imzasıyla yayınlanan bir makaleydi.[1](Rusya basınında da “İsrailli askeri uzman” olarak, Rusya kökenli, belki de çifte vatandaş olduğu anlaşılan Kuboviç’in sık sık görüşlerine başvurulur.)

Kuboviç, yazısını şu sözlerle bitiriyordu: “İsrail, Rusya’nın kendisinden saldırılarını durdurmasını talep etmese bile İsrail ordusunun faaliyetine başka yollardan etki edebileceğinden korkuyor. 

Sayfalar