Taha Akyol

15 May 2023

Kemal Derviş gibi şahsiyetleri geniş kitlelere tanıtmak etik değerlerin ve bilginin değerini tanıtmak demektir.

Derviş milyarlarca dolara hükmetti, tek kuruşluk dedikodu çıkmadı… 2001 yılında ağır krizdeki ekonomiyi yapısal reformlarla ayağa kaldırdı…

Yapısal reformlar’ kavramının iktisat kitaplarına geçen bir örneğini ortaya koydu.

Güç zehirlenmesine kapılmadı. İşe başladığında nasılsa, zirvelerde de öyle kaldı ve öyle ayrıldı.

İLKE İNSANI

2002’nin ilk aylarıydı... Merhum Mesut Yılmaz, Kemal Derviş’i partisine istiyordu; seçimleri kazanınca onun başbakan olacağını ilana hazır olduğunu söylemişti. Yılmaz’ın istediğiyle, değerli dostum Cem Kozlu’nun evinde bunu Derviş’e anlatmıştık. İlhan Nebioğlu da oradaydı. Derviş memnuniyetini ve teşekkürlerini bildirdikten sonra şöyle demişti:

26 Eyl 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’ta açılan görkemli Türk Evi’nde gazetecilere söylediği şu iki söz, dış politikadaki halimizin fotoğrafıdır.

Evvela ABD ile ilişkiler:

Biden ile iyi başladık diyemem, şu andaki gidiş pek hayra alamet değil...”

HALBUKİ Erdoğan Biden’la iyi ilişkiler kurmak için “soykırım” kavramını kullanmasına tepki göstermemişti… Kabil havaalanını savunmasına talip olmuştu… BM’deki konuşmasında Ukrayna ve Kırım sorunları için Rusya’yı eleştirmişti… Ama Biden’la ayaküstü bir görüşme bile olmadı. Evet, “hayra alamet değil.

Erdoğan’ın öbür sözleri Rusya hakkında:

Biz Rusya ile ilişkilerde şu ana kadar herhangi bir yanlış görmedik…”

Bu iki söz eksen kaymasının fotoğrafıdır: Batıdan uzaklaşan Rus-Çin blokunda “her hangi bir yanlış” görmeyen bir eksen kayması…

PUTİN RUSYASI

16 Ara 2020

Amerika’nın Türkiye hakkındaki “yaptırım” kararı elbette esef verici bir hadisedir. Fakat Türkiye’ye ciddi zarar verecek şiddette değildir. Nitekim kur ve borsa hiç olumsuz etkilenmedi.

AB zirvesinden çıkan “yaptırım” da yumuşaktı. Atina ve Paris’in saldırgan tavrı AB’da kabul görmemiştir.

İki gerçek ortaya çıkıyor: Türkiye Batı için vazgeçilebilir bir ülke değildir… Türkiye de Batı’dan vaz geçemez.

Sorunlara çözüm arayışında diplomatik usuller hakim olmalıdır.

Hele de iç politika uğruna dış sorunları körüklemekten sakınmak gerekir: Batılı politikacıların aşırı sağ oylar için, bizde de iktidarın hamasetle oy artırmak için bunu yapması hataydı.

15 Ara 2016
DİKTATÖR Esad'la İran ve Rusya birlikte Halep'i mahvettiler.

Türkiye’nin girişimleriyle ateşkes sağlandığı halde, dün İran yeni şartlar ileri sürüyor, Esad da Doğu Halep’e füzeler atıyordu!

Mahvolan Halep’in doğu kesiminde 50 bin kadar masum sivil ve çocuk kışta kıyamette, aç ve perişan dünyadan imdat bekliyordu.

Sivillerin arasında 1.500 kadar muhalif savaşçı bulunduğu sanılıyor. Bunların önemli bir savaş gücü kalmadığı gibi, Halep Esad’ın eline geçmiş olduğu için önemli bir askeri riskten de bahsedilemez. Buna rağmen 50 bin sivil insana, aranızda muhalifler var diye füze atılıyordu.

Türkiye’nin “insani yardım koridoru” açma çabası da henüz sonuçlanmamıştı.


İSLAM DÜNYASI?
Suriye faciaları gösterdi ki, “İslam dünyası” diye bir siyasi realite yoktur. Arap Birliği’nin de Türkiye karşıtı bildiriler yayınlamaktan başka bir halt edemediği görüldü.

20 Şub 2016

SURİYE Devlet Başkanı Esad, AFP'ye yaptığı açıklamada ülkesinin tamamını geri almak için çalışacağını söylemişti.

BM’deki Rus Daimi Delegesi Vitali Çurkin, Esad’ın “Suriye’nin tamamı” diye konuşmasını eleştirdi. Çurkin’in şu sözleri Moskova’nın Suriye’ye bakışını yansıtıyor:

“Rusya’nın hava akınları Esad rejiminin çökmesini önledi ve gidişatı Esad lehine çevirdi... Eğer Suriyeli yetkililer bu krizin çözümünde Rusya’nın önderliğini izlerse krizden haysiyetli bir şekilde çıkma şansları olacaktır. Ama bir şekilde yoldan çıkarlarsa, bu Suriyeliler için de sıkıntılar yaratacaktır. Çünkü Suriye ordusunun kapasitesi ne olursa olsun, Rusya’nın yaptığı etkili hava operasyonları muhalifleri Şam’dan uzaklaştırdı.”
Çurkin, Esad’ın “Rusya’nın gösterdiği muhalefet figürleriyle masaya oturmasını” istiyor, Rusya’nın çizgisinden çıkmaması için tehdit ediyor.

ORTADOĞU’DA RUSYA