Aydınlık

12 Tem 2017

 

30 Ocak 1950 tarihinde 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kabul edildi. Bu kanuna göre, işçilerle işverenler arasında çıkan sorunların çözümünde bu mahkemeler görevlendirilecekti. Halen yürürlükte olan bu kanun 1967 yılından başlayarak 8 kez değiştirildi.

Bakanlar Kurulu 25 Mayıs 2017 tarihinde TBMM Başkanlığı’na İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısını sundu. Bu metin, 5 Temmuz 2017 tarihinde TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesine başlanacak.

ZORUNLU ARABULUCULUK GETİRİLİYOR
Yasa tasarısına göre, işçi alacakları, işçi tazminatları ve işe iade taleplerinde dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk getiriliyor.

AKP iktidarları döneminde dava açmak için gerekli harçlar artırıldı. Birçok işçi, birkaç aylık ücretini alabilmek için dava açmak gerektiğinde, mahkeme masrafları nedeniyle bu hakkını talep etmekten vazgeçiyor.

09 Tem 2017

 

Halep vilayetine bağlı, Antep ve Hatay’a yakın bir mesafede yer alan Afrin kasabası ve çevre köylere yönelik TSK’nın bir askerî müdahale hazırlığı var. Rusya ve İran’ın bu müdahaleye sıcak baktığı yönünde haberler medyada dolaşıyor. Şam’ın sessiz kaldığı iddiaları henüz kurumadan Suriye Dışişleri Bakanlığının yayınladığı beyanat; “Erdoğan rejiminin düşmanlığı ve hayal ettiği yayılmacı politikaları uluslararası hukuka aykırıdır. Türkiye’nin Azez, Cisriyn ve Ahteriyn bölgesinde icra ettiği yeni saldırılar Türkiye’nin Suriye sahasında ortaya koyduğu yıkıcı faaliyetlere bariz örnek teşkil etmektedir” diyor. Bu beyanat öncesinde YPG’nin Afrin’de birçok bölgeyi Suriye ordusuna terk ettiği ve Suriye ordusundan himaye talep ettiği haberleri tedavüle girmişti. Bunun olması şaşırtıcı olmamalı. Olmaması şaşırtmalı.

02 Tem 2017

 

Ebedi aşk diye bir şey yoktur. Gün gelir aşkın ateşi küllenir ve taraflar arasında derin uçurumlar oluşur. Bu kişiler arasında olduğu gibi siyasi görüşler arasında da yaşanır. İngitere’de Brexit referandumu, Amerika’da Trump’ın seçilmesi, birçok Avrupa ülkesinde muhafazakâr milliyetçi akımların güçlenmesi, İsveç’te sosyal demokratların şaşırtıcı güç kaybı uzun süreli siyasi flörtlerin, evliliklerin devrinin sona erdiğinin ve dünya siyasetinin yeni bir kalıba döküldüğünün göstergeleridir. Sosyal ve siyasal anlamda yeni bir dünya kurulmaktadır. Bazı ülkelerde milliyetçilik dalgası güçlenirken bizim gibi bazı ülkelerde de dinin siyasete damga vurması ve toplumun din kurallarına göre şekillendirilmesi öne çıkmaktadır.

22 Haz 2017

 

Robert Ford ABD’nin Suriye eski Büyükelçisi. Suriye’ye ihraç edilen terör savaşının mimarlarından. 2011’de diplomat kisvesi altında Suriye’nin birçok ilini ziyaret eder “muhalefet” ile aşna fişne olurdu. Bu ziyaretleri esnasında verdiği manevi destek ve teşvik yanı sıra güvenlik kuvvetleri tarafından aranan şahısları koruma ve kollama görevini de militanca yerine getirdi. Muazzam provokasyonlara sebebiyet verdi. Bu davranışlara Türkiye’den aşinayız. ABD ve Batı devletleri ateşe, konsolos ve büyükelçileri Türkiye’nin her yerinde ama özellikle başta Diyarbakır doğu illerimizde keyfince cirit atarlardı.

03 Ağu 2014

Bölgemizde "kimin eli kimin cebinde belli değil" sözü anlamlı olmasına rağmen düşmanı doğru tespit ettiğinizde, -mücadele rotanız değişiklikler arz etse de- son merhalede şaşmaz. Bu gerçeği her daim göz önünde bulundurmak kaydıyla, PKK'nın desteği ve katılımı ile özellikle Türkiye sıfır noktasında yer alan ve Kamışlı kentini de ihtiva eden Suriye'nin en büyük ve petrol ile su kaynakları açısından zengin olan Hasake Vilayetinde, Suriye Demokratik Birlik Partisi, "Partiya Yekîtiya Demokrat", (PYD) en nüfuzlu ve silahlı en etkin güç olarak ortaya çıktı. Hiç şüphesiz bu durumunu, 1999 öncesinde, o bölgede uzun yıllar rahat siyasi çalışmalar yapmış olan PKK'ya borçludur. Hasake Vilayeti, güçlü ve Suriye ordusu ile hareket eden, Irak ve Arabistan yarımadasına kadar uzanan kalabalık Şammar Aşiretleri ve farklı Arapların, kalabalık Kürt nüfusunun, kalabalık Süryani ve Ermeni Hıristiyanların, az miktarda Yahudilerin, Yezidi topluluğun, Türkmenlerin yüzlerce yıldır bir arada yaşadığı uçsuz bucaksız bir diyar. Küçük Suriye olarak bilinir.

KÜRDİSTAN İLE BİRLEŞTİRMEK

09 Eki 2013

Bölgemizde etnik mezhepçilik ve cemaatleşmenin alabildiğine propaganda edilmesi mide bulandırıcı bir hal aldı. Bölgemizin tarihinde nadiren yaşadığımız bir olgu ile karşı karşıyayız. Bu olgunun en bariz yaşandığı yer Lübnan'dır. Lübnan'da Fransız sömürgeciliğin geçen yüzyılın başında ikame ettiği mezhebe dayalı bir siyasi sistem var. Mesela, Lübnanlılar Suriye'de mevcut durum istikrar kazanıncaya kadar hükümet oluşturamazlar. Örneğin, Suudi istihbarat şefi Bendar Bin Sultan Hizbullah'ın hükümette temsil edilmesine razı oluncaya kadar hükümet kurulamaz. ABD güç dengeleri lehine oluşuncaya kadar siyasi iktidar boşluğunda ısrar eder. Her etnik grup veya mezhep bağlı olduğu daha büyük kuvvetten yeşil ışık alıncaya kadar inisiyatif sahibi değildir. Öbür tarafta geniş yığınlar bu sistemin rahmeti altında olmaktansa, huzuru, istikrarı ve ekonomik büyümeyi Allah'ın nuru ve rahmetine havale eder ve bir mucize bekler.