Haber2021

27 May 2022

Türkiye işçi sınıfının olası tavrını ve tepkilerini anlayabilmek için, bazı özelliklerine dikkat etmek gereklidir.

Bir özellik, kamu kesiminde istihdamdır. Kamu kesimi istihdamı AKP iktidarları döneminde sürekli olarak düştükten sonra, 2018 yılında birden bire neredeyse iki katına çıktı.

Kamu kesiminde istihdam edilen ücretlilerin sayısı ve oranı da son yıllarda yükseldi. Kamu kesiminde taşeronlar tarafından istihdam edilen işçilerin 2018 yılı Nisan ayında kamu kesimine geçirilmesiyle birlikte, kamu kesiminde toplam istihdam sayısı 2010 yılı birinci çeyreğinde 2 milyon 938 bin iken, 2022 yılı birinci çeyreğinde 4 milyon 921 bin oldu.

Türkiye işçi sınıfının nicel durumunu incelerken dikkate alınması gereken bir olgu da, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgelerdir.

22 May 2022

15 yılı aşan zamandır, emekli örgüt yöneticilerinin ve EYT sözcülerinin, televizyon ve radyo konuşmalarında,  miting meydanlarında ya da yazılı metinlerinde sıraladıkları taleplerde, süregelen yanılgılar söz konusu.

Yanılgılardan arınmış, sorunu bütünlüklü olarak kavramış, taleplerine de böylece yansıtmış olan yok mudur? Yok denemez doğrusu. Ancak, her iki kesimin önderlerinin, sözcülerinin büyük kısmında, bu yanılgılar sürmektedir ne yazık ki.

Bu yazının muhatabı olan emekli ve EYT örgütlerinin yöneticisi dostlarımız bilmektedir ki, gerçek dost sorunu görmezden gelen değil, sorunun çözümüne birlikte kafa yorandır.

Bu duyguların rahatlığı ile sıralayalım yanılgıları.

1-) Sadece emekliler değil, emekli örgütleri de ve sadece emeklilik süresi uzayan EYT’ler değil, EYT örgütleri de, sorunu sadece kendilerinden ibaret sanmaktalar, sanmayı sürdürmekteler.

07 Tem 2021

Kamu işletmelerinin, kurumlarının 35 yıl boyunca satılarak devletin iliğinin kurutulduğu günlerdeyiz.

Bu satışlar yüzünden ekonominin derin bir kriz içine girdiği, bu yoldan ilerlemenin artık mümkün olmadığı, daha öteye gidilemediği günlerdeyiz.

Bu kahredici duruma rağmen iktidarın ders almadığı, hala kamu kurumlarını satmayı sürdürdüğü, hatta enerji, limanlar gibi sadece ekonomik bakımdan değil, toplumsal huzur ve güvenlik bakımından da stratejik önemi olan sektörlerde, hala önüne gelen işletmeyi satmaya devam ettiği günlerdeyiz.

35 yıl boyunca “özelleştirmenin vatana ihanet olduğunu” söyleyenlerin bile, son yıllarda bazı özelleştirmeleri diğerlerinden ayırarak ehveni şer saymaya başladığı günlerdeyiz.

22 Nis 2021

Möntrö gündeminde hem iktidar partileri hem de Millet ittifakı Amiraller duyurusunun ardından açıklama yapan emekli amiralleri hedef alırken, sol partiler belirgin bir ağırlıkla Montrö'nün emperyalizme karşı savunulması gereken bir zemin olduğunu belirttiler. Haber 2021 olarak üç soru yönelttiğimiz Sol Parti, TKH, 1920TKP, Devrim Hareketi ve EHP'nin açıklamalarını yayınlıyoruz. HKP sözcüleri görüşme yapmayacaklarını belirttiği ve TKP'den de yayına hazırladığımız sırada henüz yanıt gelmediği için bu iki partinin açıklamalarına yer veremiyoruz.

Açıklamaların tamamını okumak için aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz.

Sol Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen Haber2021'in sorularını yanıtladı.

1. Gündemdeki Montrö tartışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tartışma nereden çıktı ve ulusal ölçekteki siyasal saflaşmalar bakımından bu tartışma bize ne gösteriyor?

13 Nis 2021

Türkiye hızlı bir ekonomik kalkınma gerçekleştirmek zorunda. Ülkemizin bağımsızlığının korunması da, halkımızın refahının yükseltilmesi de ekonomik kalkınmaya bağlı.

Burada sorun, kalkınma için gerekli kaynakların nereden sağlanacağı, fedakarlığı kimin yapacağı?

Ülkemizde gelir getirici bir işte çalışanların yüzde 70’i işçiler ve memurlar. Kalkınma için gerekli kaynaklar onlardan mı sağlanacak? Memurların gelir güvencesi var; işçilerin yok. Sayıları 16 milyonu aşkın işçilerden fedakarlık yapmaları mı istenecek? Eline ayda 2825 lira geçen asgari ücretlinin gelirinin bir bölümüne, ekonomik kalkınma için el mi konulacak? Devletimiz ve işverenler, ücretli izne çıkarılan yüzbinlerce işçinin bir ayda alabildiği 1430 liranın bir bölümünü mü isteyecek? Yoksa ekonomik kalkınmanın finansmanı için gerekli başka kaynaklar var mı?

Eğer ekonomi politiği başlangıç kitaplarının ötesinde bilmiyorsanız, kalkınma için gerekli kaynakların işçilerin sömürülmesinden sağlanacağını söyleyebilirsiniz. Ancak böyle bir iddiayı ciddiye almak mümkün değildir.