Ali Ekber Yıldırım

15 Şub 2019

Tanzim satışlardan tarıma yeni bir model çıkarılabilir mi?

Yaş sebze ve meyvede fiyat artışını durdurmak amacıyla İstanbul ve Ankara’da açılan “tanzim satış” noktaları akla şu soruyu getrdi; Türkiye, ekonomide serbest piyasayı terk ederek devletçi politikalara mı geçiyor?

Yıllarca eleştirilen, “devlet kasaplık,sütçülük yapar mı?” denilerek özelleştirme adı altında 1990’lı yıllarda yağmalanan Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu piyasadan silindi. Et ve Balık Kurumu daha sonra adı değiştirilerek “ithalat ofisi” gibi çalıştırıldı.
“Devlet ayakkabıcılık yapar mı” diye dağıtılan Sümerbank, “devlet şeker satar mı?” diye şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ülke tarımı adeta çökertildi. Dışa bağımlı hale getirildi.

Ne oldu da bir anda devletçi politikalara geçildi. Bundan 50 yıl önce Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının kurduğu tanzim satış mağazaları yeniden canlandırılarak sebze meyve satışına başlandı. Öyle görünüyor ki, devlet gerekirse kasaplık,sütçülük,manavlık, bakkallık yapacak.

06 Şub 2019

Tarımın sorunları çözülmeden gıda fiyatları düşürülemez

Her ayın 4’ünde olduğu gibi yine gıda enflasyonu gerçeği ile yüz yüze geldik. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Ocak 2019 enflasyon verilerinde gıda fiyatlarındaki artış ön plana çıktı. Gıda fiyatları artmasa ekonomi tıkırında olacak.

Yapılan yorumlara bakılırsa “Gıda enflasyonu beklentilerin çok üzerinde.”
Peki beklenti neydi?
Biberin 2 lira, patlıcanın 1.5 lira, Domatesin 1 lira,soğanın patatesin 50 kuruş olması mı bekleniyordu.
Gıda fiyatlarının düşük olması için bir tek neden sayabilir misiniz?

Önce verilere bakalım; Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Ocak 2019 enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) aylık bazda yüzde 1.06 artarken, yıllık bazda yüzde 20.35 oldu. Üretici Fiyat Endeksi ise, aylık yüzde 0.45 artarken yıllık bazdaki artış yüzde 32.93 olarak gerçekleşti.

Rekor gıda ürünlerinde

27 Kas 2018

Kuru soğan fiyatının 5 liranın üzerine çıkması ile yapılan açıklamalar ve baskınlarda deyim yerindeyse iş çığırından çıktı. Medyada hemen her gün farklı bölgelerden baskın haberleri yer alıyor. Narkotik polisinin uyuşturucu operasyonlarından sonra medyaya yansıyan haberler gibi, “yapılan baskın sonucu 30 ton soğan ele geçirildi” haberleri medyada geniş yer buluyor. Soğan neredeyse uyuşturucu ile eşdeğer görülmeye başlandı. Böyle giderse vatandaş evine soğan almaya korkacak.

Yapılan açıklamalar, baskınlar ve medyadaki haberler bilinçli olarak bir algı yaratmaya yönelik değilse, kuru soğan konusunda ciddi bilgi eksikliği olduğunu gösteriyor. Kuru soğan fiyatındaki artışın nedenlerini, soğanın depolanması,satışa sunulması konusunda bilinmesi gereken gerçekleri şöyle özetleyebiliriz:

Dünyada en büyük üretici Çin, en büyük ithalatçı ABD

02 Eki 2018

Bu yıl sadece Türkiye’de değil dünyada da buğday üretimi düştü. Dört kıtada birden kuraklık yaşanınca buğday üretimi global düzeyde 42 milyon ton azalarak 758 milyon tondan 716 milyon tona düştü. İlk kez buğday üretimi tüketimin altında kaldı. Stoklar devreye girdi. Üretimdeki düşüşün etkisi ile dünya buğday fiyatları hızla artıyor.

Ülkeler tüketicilerinin fiyat artışından olumsuz etkilenmemesi için önemli tedbirler alıyor. Korumacı politikalar devreye giriyor.

Türkiye,ekmeklik ve yemlik buğday ihracatını yasakladı. Yerli buğdaydan elde edilen un ihracatını yasakladı. Sadece, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilecek buğdaydan üretilen un ihracatı yapılabiliyor.

Dünyanın en büyük buğday üreticisi ve ihracatçısı Rusya Federasyonu, ihracatın olmaması için zorlaştırıcı önlemler aldı. Bununla da yetinmedi bugünlerde buğday ihracatını tamamen durdurmaya hazırlanıyor.Bunun için bir kaç senaryo üzerinde çalışılıyor.Buna ilişkin haberimiz dün yayınlandı.( http://www.tarimdunyasi.net/2018/10/01/rusya-bugday-ihracatini-durduruyor/)

14 Eyl 2018

Tarım ve Orman Bakanlığı , “Türkiye, Amerika’dan süt ürünleri ithalatı yapacak” haberine itiraz ederek ithalatın kesintisiz devam ettiğini açıkladı.
Dünya Gazetesi’nde 13 Eylül 2018’de yayınlanan haberde Amerika Tarım Bakanlığı’nın “Süt Ürünleri İçin Türkiye Pazarı Açıldı” raporuna yer verildi. Bakanlık ithalatın yapılmasına değil, “3 yıl aradan sonra ithalat yapılacak” ifadesine itiraz etti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:

“Gazetenizin 13 Eylül 2018 tarihli sayısında yayınlanan “Türkiye, Amerika’dan süt ürünleri ithalatı yapacak” başlıklı yazınızın giriş kısmında, ülkemizin “3 yıl aradan sonra Amerika’dan süt ürünleri ithal edeceği” ifade edilerek, bazı değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, Amerika Birleşik Devletleri’nden süt ürünleri ithalatı öteden beri yapılmaktadır. Haberde geçtiği şekliyle 2016 yılında ithalat durmamıştır. İnsan tüketimine yönelik süt ürünleri ithalatına ilişkin TÜİK verilerinden de bu bilgiye ulaşılabilmektedir.

27 Şub 2018

Memlekette koyunculuk yapmaya meraklı ne kadar çok kişi varmış. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “köye dönene 300 koyun vereceğiz, sigortasını ödeyeceğiz ve asgari ücret vereceğiz” dedi. Şehirde yaşayan binlerce belki yüz binlerce kişi köye dönmek için bu açıklamayı bekliyormuş gibi hazırlıklara başladı.
Tarım teşkilatlarını, bizleri arayan koyun meraklıları devletin” bedava” vereceği koyunları nereden alacaklarını soruyor.
Koyunların bedava olmayacağını, herkese verilmeyeceğini söylediğimizde küfürü yiyen biz oluyoruz.
Sadece üreticinin değil, bakanlığın da kafası karışık. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba önce şehirden köye döneceklere koyun vereceklerini açıkladı. Sonra yanlış anlaşıldığını, öncelikle köyde, kırsalda oturanlara verileceğini söyledi.
İster kentten kırsala, isterse kırsalda oturana verilsin, koyun dağıtılacak denilince bu işi bilen bilmeyen herkes sıraya girdi. Koyunla keçiyi ayırt edemeyenler bile “bende istiyorum” diyor.

 

Koyun projesi neden bu kadar ilgi gördü?

16 Şub 2018

Türkiye’de adı en çok değiştirilen bakanlıklardan birisi Tarım Bakanlığı olsa gerek. “Tarım ve Orman Bakanlığı”, “Tarım,Orman ve Köy İşleri Bakanlığı”,”Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı”,”Tarım,Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı” ilk akla gelen isimler. En son değişiklik 2011 yılında yapıldı.

Resmi olarak adı değiştirilmese de, bugünlerde bakanlık daha çok “İthalat Bakanlığı” olarak anılıyor. Tarımsal potansiyeli son derece yüksek bir ülke olan Türkiye, bitkisel üretimden hayvancılığa gıda ürünlerinden balıkçılığa hemen her şeyi ithal ediyor.

Uygulanan politikalar,geliştirilen projeler hep ithalatı destekleyen,ithalatı cazip kılan çalışmalar. İlk kez 1980 sonrasında yaygın olarak kullanılmaya başlanan tarımı ithalatla terbiye etme anlayışı, bugünün temel politikası oldu.

10 Kas 2017

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın belirlediği iki markette ucuz karkas et satılıyor. Yüzde 20 yağlı taze kıymanın yarım kilosunu bu iki marketten 14 lira 50 kuruşa,yağsız taze kuşbaşı etin yarım kilosunu ise 15 lira 50 kuruşa alabiliyorsunuz.
Ucuz etten almak için markete sabah erkenden gitmeniz gerekiyor. Çünkü, öğleden sonraya et kalmıyor. Ayrıca, kişi başına 2 paket yani toplamda 1 kilo et alabiliyorsunuz.İki kilo et alacaksanız markete iki kişi gitmelisiniz.
Bu marketlerden birisi gazetelere verdiği ilanda, “Bu ürün T.C. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İlgili Kuruluşu Et ve Süt Kurumu tarafından temin edilen karkas etlerden üretilmiştir.” ve “Tüm ürünlerimiz Helal Gıda Mevzuatı’na uygundur.” ibaresini koymuş. Fakat, satılan etin ithal et olduğuna dair bir ibare yok. Satılan et helal gıda mevzuatına uygun, ithal et.

18 Eyl 2017

 

Hasat öncesi pamukta önemli bir etkinlik yapıldı. İzmir Ticaret Borsası ve Yunanistan Pamuk Birliği'nin işbirliğinde düzenlenen "2. Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliği" kapsamında Akdeniz ülkeleri ve dünyada pamuk sektörünün genel durumu ele alındı.

Diğer üretici ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de pamuk üretimi artıyor. Tekstil ve konfeksiyon ihracatı 30 milyar dolara yaklaşan Türkiye için, yıllar sonra çiftçinin tekrar pamuk üretimine dönüşü çok olumlu bir gelişme olarak nitelendiriliyor.

Hafızalarımızı tazelersek; 1995 yılında 757 bin hektar olan pamuk ekim alanı, 2016'da adeta dibe vurarak 416 bin hektara düştü. Bu dönemde ihtiyacın önemli bölümü ithalatla karşılandı.

Sayfalar