AKP, işçilerin kolektif haklarına (sendikal örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkı) yönelik emek karşıtı tutumunu bireysel haklarda da sürdürüyor. Yeni çıkarılan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda 12 Eylül darbe hukukunu güncelleştiren siyasal iktidar, şimdi de işçilerin yıllık ücretli izin, fazla mesai, kıdem tazminatı gibi çalışma yaşamıyla ilgili bireysel haklarının büyük ölçüde uygulanmadığı taşeronluk sistemini daha da yaygınlaştırmak için harekete geçti.
Atilla Özsever
DİSK'in 21 Eylül Cuma günü İstanbul'da yapılan Bölge Temsilciler Kurulu toplantısı, işçi sınıfının en ilerici sayılabilecek bir kesimi açısından değerlendirmeye değer bir toplantıydı.
DİSK'in 21 Eylül Cuma günü İstanbul'da yapılan Bölge Temsilciler Kurulu toplantısı, işçi sınıfının en ilerici sayılabilecek bir kesimi açısından değerlendirmeye değer bir toplantıydı. Toplantıya DİSK Yönetim Kurulu, genel merkezi İstanbul'da bulunan sendikaların yöneticileri, şube yönetimleri, işyeri baş temsilci ve temsilcileri çağrılıydı. Toplantı, Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Başlangıçta salonun tamamı doluydu, toplantıya 270 kişi katıldı. DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, gündemi değerlendiren bir sunuş konuşması yaptı. Erol Ekici, konuşmasının bir yerinde özeleştiri mahiyetinde şunları söyledi:
Başbakan Erdoğan, yaklaşan seçimler ve sendikalann tepkileri üzerine kıdem tazminatı konusunun gündemden çıktığını, bir anlamda rafa kalktığını ifade etti. Ancak bu durum konunun tamamen gündemden kalktığı anlamına gelmiyor.
Başbakan aynı zamanda "tarafların mutabakatı olursa gerekli adımı da atarız" demek suretiyle "açık kapı" da bırakıyor. Çok ciddi hak gasplarına yol açacak olan kıdem tazminatının fona devredilme konusu, AKP'nin uzun zamandır gündeminde bulunuyordu. Ancak ilk kez net bir biçimde Haziran 2011 seçimlerinden sonra kurulan 61. Hükümet programında yer aldı.
Programda şöyle deniyor: "İşçilerin büyük çoğunluğunun alamadığı, işletmeler üzerinde ödeme baskısı oluşturan, çalışma hayatının en önemli sorun alanlarının başında gelen kıdem tazminatı sorunu, kazanılmış hakları koruyan ve bütün işçilerin kıdem tazminatlannı garanti altına alan bir fon oluşturularak çözülecek."
Geçen hafta AKP’nin “müjde”lerine bir yenisi daha eklendi. Gazete haberi şöyle: “İşsizlik maaşına süper zam: Hükümetin uzun süredir üzerinde çalıştığı, 2012-2023 dönemini kapsayan ‘Ulusal İstihdam Stratejisi’ tamamlandı. Bu belgeye göre halen 300-500 lira arasında değişen işsizlik maaşının yeni dönemde brüt asgari ücretin 1.5 katı düzeyine çıkarılması öngörülüyor. Bu rakam bugünkü asgari ücretten hesaplandığında 1. 500 lirayı buluyor” (20 Ağustos 2012 tarihli Star gazetesi).
KESK yöneticileri, geçen cuma günü İstanbul’da gazeteci ve yazarlarla yaptıkları toplantıda, son KCK operasyonu dahil bir yıl içersinde konfederasyona yönelik baskı, soruşturma ve gözaltılar konusunda bilgi verdi. Bu soruşturma kapsamında dört gün gözaltına alınıp sonra serbest bırakılan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, detaylı açıklamalarda bulundu.
Toplantının başlangıç bölümüne DİSK Genel Başkanı Erol Ekici ve diğer yöneticiler de katıldı. Toplantıda emek hareketinin bundan sonraki dönemde ne gibi bir mücadele süreci izleyeceği konusunda da görüşler ortaya kondu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Çalışma Bakanı Faruk Çelik, son günlerde yine Kıdem Tazminatı Fonu’ndan söz ediyorlar. Her ikisi de çalışanların ancak yüzde 8’inin kıdem tazminatından yararlandığını iddia ediyor. Öncelikle bu rakam gerçekçi değil. Çalışanların zaten yüzde 8’i sendikalı, öte yandan sendikasız çok sayıda işçi de kıdem tazminatından yararlanıyor.
Ayrıca sorun işçinin değil, kıdem tazminatı ödemek istemeyen işverenin sorunudur. İşverene cezai yaptırım getirilerek bu sorun çözümlenir. Kaldı ki, işveren tazminat ödemediği takdirde işçi mahkemeye giderek bu hakkını alabiliyor. Şimdi fon uygulaması çıkarsa, bu haktan da yoksun kalacak. Esas amaç, işverenin yükünü hafifletip kolay işçi çıkarmasını sağlamak için kıdem tazminatının fona devredilmesidir. Fon uygulaması gelirse, 20 konuda hak kaybı söz konusu. İşte bu hak kayıpları: