2016’nın ilk dokuz ayında Türkiye ile dış dünya arasındaki sermaye hareketleri kargaşa içindedir.
Çalkantılar Türkiye’ye özgü değildir. FED’den başlayan iktisadî belirsizliklere Brexit ve Trump’ın yol açtığı siyasî şoklar eklendi. Emperyalist sistemin kumanda merkezlerinde “küreselleşmenin sonu mu; neleri kurtarabiliriz?” sorusu gündeme geldi. Her zaman olduğu gibi, metropoldeki huzursuzluklar sistemin çevresinde dalgalanmalara yol açtı.
Ne var ki, bu çalkantılar Türkiye’ye yansırken “kargaşa” biçimi aldı. Bununla ne kastediyorum? Dış kaynak hareketlerindeki dalgalanmaların Türkiye’ye çok sık, daha sert boyutlarda gelmesini; giren/çıkanın belli olmadığı, karanlık durumların yaşanmasını…