Türkiye’nin mevcut koşullarda sanki bir hava savunma sistemi yokmuş gibi davranılması, S-400’lerin satın alımı ile ilgili tartışmalarda bir kavram kargaşasına yol açmakta; S-400’ler ile Patriot sisteminin kıyaslanması bu kavram kargaşasının daha da büyümesine neden olmaktadır.
Dış politikada son haftaların en güncel konusunu Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri etkileyen çoklu sorunlar ve bu sorunların yaratabileceği olası kırılmalar oluşturuyor. Tartışmaların odak noktasında da Türkiye’nin Rusya’dan alacağını açıkladığı S-400 hava savunma sistemi ile ABD’nin bu konuya giderek sertleşen bir tonda gösterdiği tepkiler yer alıyor. Tartışmanın bir tarafı Türkiye’nin askeri ve siyasi gerekçelerle S-400’leri almasını savunurken, diğer taraf ABD’nin endişelerini ve bu endişeler nedeniyle Türkiye’ye uygulayabileceği yaptırımları anlatıyor. Hatta, konunun giderek Türk-Amerikan ilişkilerinin ötesine geçip, Türkiye ile NATO arasındaki bir sorun olarak ele alınmaya başladığına tanık oluyor ve Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorgulanabileceğine ilişkin görüşlerin dolaşıma sokulduğunu görüyoruz.