Ünal Çeviköz

02 May 2019

Türkiye’nin mevcut koşullarda sanki bir hava savunma sistemi yokmuş gibi davranılması, S-400’lerin satın alımı ile ilgili tartışmalarda bir kavram kargaşasına yol açmakta; S-400’ler ile Patriot sisteminin kıyaslanması bu kavram kargaşasının daha da büyümesine neden olmaktadır.

Dış politikada son haftaların en güncel konusunu Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri etkileyen çoklu sorunlar ve bu sorunların yaratabileceği olası kırılmalar oluşturuyor. Tartışmaların odak noktasında da Türkiye’nin Rusya’dan alacağını açıkladığı S-400 hava savunma sistemi ile ABD’nin bu konuya giderek sertleşen bir tonda gösterdiği tepkiler yer alıyor. Tartışmanın bir tarafı Türkiye’nin askeri ve siyasi gerekçelerle S-400’leri almasını savunurken, diğer taraf ABD’nin endişelerini ve bu endişeler nedeniyle Türkiye’ye uygulayabileceği yaptırımları anlatıyor. Hatta, konunun giderek Türk-Amerikan ilişkilerinin ötesine geçip, Türkiye ile NATO arasındaki bir sorun olarak ele alınmaya başladığına tanık oluyor ve Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorgulanabileceğine ilişkin görüşlerin dolaşıma sokulduğunu görüyoruz.

29 May 2017

Geçtiğimiz hafta uluslararası ilişkiler alanında dikkati çeken iki önemli isim vardı ve ikisi de Polonya kökenliydi. Biri 26 Mayıs Cuma günü 89 yaşında hayata gözlerini yuman Zbigniew Kazimierz Brzezinski, diğeri 25 Mayıs Perşembe günü Brüksel'de tüm dünyaya "özgür dünyanın değerlerini" bir kez daha hatırlatan AB Konseyi Başkanı Donald Franciszek Tusk. Bu iki Polonya'lının hikayesini bilmekte yarar var.

17 Mar 2016

Putin Rusya'nın Suriye'de hedeflerine ulaştığını açıklayarak çekilme kararını dünyaya duyurduğundan beri "bu nasıl bir hamledir?" diye yeni bir tartışma başladı.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler 24 Kasım 2015 tarihinden itibaren yeni bir döneme girmeseydi dün 16 Mart 1921 tarihinde imzalanan Moskova Anlaşması'nın 95. yıldönümünü kutluyor olacaktık. Bunun yerine iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasının 115. günü idrak edildi. Aradaki fark Türkiye'nin dış politikasının bilançosunda verilen açığa bir kalemin daha eklenmesine yol açtı. Türkiye, tüm dünyada yarattığı yanlış algının aksine, Ortadoğu'yu okuyamadığı gibi, Rusya'yı da okuyamıyor.

30 Kas 2015

Rusya'nın Türkiye'ye ikili alandaki ilişkilere yönelik olarak uygulayacağı yaptırımlar Rusya'dan çok Türkiye'yi üzecek.

Türkiye-Rusya ilişkilerinde yeni bir sayfa açma maharetini gösterdiğimize göre şimdi bu sayfada yazılı olanları satır satır okumaya başlamakta yarar var.

Yıllardır Avrasya'da yapıcı bir rekabet içinde olmaya gayret ettiğimiz Rusya ile ilişkilerimiz Soğuk Savaş ertesinde karşılıklı anlayış, saygı, sabır ve güven esası üzerine oturtulmuş olarak ilerliyordu. Önceleri güven unsuru belki en zayıf halkayı oluşturuyordu. Soğuk savaş boyunca iki ülke karşı kamplarda yer almış, sınır komşusu olarak dünya dengelerinin sınandığı, gerginliklerin yaşandığı bir hat boyunca birbirleriyle barış içinde bir arada yaşama becerisini zor da olsa göstermişlerdi. Dolayısıyla, soğuk savaşın hemen ertesinde ortaya çıkan yeni uluslararası tehditlerin öncelikle karşılıklı kuşkuya yol açması normaldi. İlerleyen ticari, ekonomik, sosyal ilişkiler ve halkların birbirlerine artan biçimde yakınlaşmaları güvenin de zamanla güçlenmesine yol açtı.

23 Kas 2015

Türkiye, Suriye konusunda ne ABD ile ne Rusya ile ne de uluslararası toplumun genel yaklaşımıyla uyum içinde. Sorun sadece uyumsuzluk mu?

Türkiye için bu haftanın en önemli dış politika olayı Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 25 Kasım tarihi için planlanan ziyaretidir. Lavrov 2004 yılından beri Dışişleri Bakanı. Bu süre zarfında Türkiye'de beş  Dışişleri Bakanı ile muhatap oldu. Dolayısıyla, hem kendi ülkesinin dış politikası bakımından kurumsal hafızayı oluşturuyor, hem Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanları arasındaki kişilik farklarını, hem de Türkiye'nin dış politikasının nasıl bir seyir izlediğini ilgiyle  gözlemliyor. Lavrov açısından bakıldığında herhalde Türkiye şaşırtıcı bir dış politika grafiği gösteriyor. Bunu yakalamak ve dış politikanın satranç tahtası üzerinde bu grafiğe göre hamle yapmak ona büyük zevk veriyor olmalı.