Sedat Ergin

18 Ağu 2018

KRİZİN tırmanış eğrisine girmesinden hemen önce 31 Temmuz tarihinde bu köşede yayımlanan yazım “Türk-ABD ilişkileri buzdolabına konmalı” başlığını taşıyordu. Ankara ile Washington arasındaki diyalogda rasyonellik ölçülerinin dışına çıkıldığını, bunun sonucu ilişkilerin idare edilebilmesinin imkânsızlaştığını anlatarak, “bu ilişkinin bir süre için buzdolabına kaldırılmasının en hayırlısı olacağını” yazmıştım.

Buzdolabına kaldırmak” ifadesi tabii bir metafordu. Bu benzetme, aslında ilişkilerin yokuş aşağı gidişi karşısında, bu yönelişi bir süre soğutma, dondurma ihtiyacının bir ifadesiydi. Böyle bir frene basma imkânı olabilseydi, sonrasında ortaya çıkan hasarın da önüne geçilebilirdi. Beyaz Saray iki bakana yaptırım kararını ertesi gün, 1 Ağustos’ta açıkladı.

Sonrası malum. Bu ilişkinin girdiği, şimdilik ucu açık görünen kriz sarmalına hep birlikte tanıklık ediyoruz.

*

17 Haz 2018

SURİYE’de savaş cephesinden dün gelen haberler, muhaliflerin üslenmiş olduğu İdlib’in güneyde en uç noktasındaki El Latamina kasabası ile hemen doğusundaki Markabah köyünün Esad rejim güçlerinin topçu ateşi altında kaldığını gösteriyordu.

Cephedeki bu gelişmenin Türkiye’yi ilgilendiren yönü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Murak’ta kurduğu dokuzuncu gözlem noktasının, topçu ateşi altındaki Markabah’ın hemen 8-9 km kadar kuzeydoğusunda olmasıdır.

Esad rejiminin İdlib’deki muhalif unsurlara karşı karadan topçu ateşi ve ayrıca havadan uçakla saldırılarını yoğunlaştırmaya başlaması, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki Astana Süreci’nde ‘gerilimi düşürme bölgesi’ ilan edilen bu coğrafyanın giderek sıcak bir çatışma alanına dönüştüğünü gösteriyor.

Rejimin, geçen hafta perşembe günü İdlib şehir merkezinin hemen kuzeyindeki Zardana kasabasına -aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu- 44 kişinin ölümüne yol açan bir hava saldırısı düzenlemesi tehlike çanlarını çalmıştır.

*

17 Nis 2018

ÇİZİLEN bütün felaket senaryolarının ardından ortaya çıkan sonuç her şeye rağmen sağduyunun ağır bastığını gösterdi. Şu nedenlerle:

Birincisi, “Hazır ol Rusya, güzel, yeni akıllı füzeler geliyor” tehdidiyle bütün dünyayı dehşete düşüren ABD Başkanı Donald Trump’ın hem kendi ülkesindeki müesses nizam hem de uluslararası alandaki bir dizi oyuncu tarafından kısmen daha makul bir çizgiye çekilmiş olmasıdır. Suriye’ye verilecek karşığın belirlenmesi, bir ‘serseri mayın’ gibi hareket ettiği hususunda artık tereddüt kalmayan Trump’ın ‘evcilleştirilmesi’ yönünde ciddi bir egzersize sahne olmuştur.

08 Mar 2018

“BATSIN sizin kararınız...”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen salı günü partisinin grup konuşmasında BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye ile ilgili ateşkes kararının Doğu Guta’da uygulanmaması konusunda sarf ettiği bu tepkisel sözler dış politika söyleminin klasikleri arasına girmeye aday görünüyor.

Doğu Guta’daki gelişmeler yenilir yutulur mu? Acaba Doğu Guta’daki gelişmeler insanlığa sığar ?diye sorduktan sonra ekliyor Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde karar alıyorlar, batsın sizin kararınız... İşleme konmayan kararın insanlık için ne anlamı var? Siz insanlığı aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz. Biz boşu boşuna ‘Dünya beşten büyüktür’ demiyoruz. Anlamı bu...”

29 Eyl 2017

TÜRKİYE’nin dış politikasının temel stratejik hedeflerinden biri, Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması olagelmiştir.

Bu çerçevede bir Kürt devletinin kurulmasının önlenmesi, bunun önünü açacak, bu sonucu hazırlayacak her gelişmenin önüne geçilmesi -en azından kâğıt üstünde ve söylemde- geçmişte Türkiye’nin en kritik öncelikleri arasında yer almıştır. Irak’ta Kürtlerin bağımsızlığını konu alan bir referandumun caydırılması bu stratejik önceliğin dayattığı bir gereklilikti.

25 Eylül 2017 tarihi itibarıyla karşımızda duran gerçek, Türkiye’nin yakın döneme kadar Kuzey Iraklı liderlerle yürüttüğü sıcak ilişkilere ve elindeki önemli kaldıraçlara rağmen bu yönde bir caydırıcılığın icra edilemediğidir.

02 Haz 2017

BU köşede bundan önceki dokuz yazıyı Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini esas alarak 15 Temmuz gecesi bu komutanlıkta icra edilen darbe faaliyeti ve ayrıca bu faaliyeti yürüten Gülen cemaatinin örgütsel yapısını konu alan analizlere ayırdım.

Bugün nihai bir değerlendirmeyle şimdilik bu dosyayı kapatmak istiyorum. Bunu yaparken önce 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Ankara Güvercinlik’teki bu komutanlıktan havalanan taarruz helikopterlerinde görevli pilotların kendi aralarında ve onları yönlendiren kule ile yaptıkları bazı konuşmalardan bir-iki alıntıya yer vermek istiyorum.

*

- Jandarmanın etrafını saran polis araçlarını vurun...

- Beytepe jandarmanın etrafını saran polis araçları, Sikorsky’ler ininceye kadar emniyete alınacak, gerekirse vurulacak...

- gerekirse değil, direk vursunlar direk, yoksa sıkıntı olacak..

- direk vuruyoruz anlaşıldı...

*

- vurun vurun direneni..

- komutanım burada 4 tane araç var ne yapalım...

26 May 2017

 

Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini okurken en çok dikkatimi çeken konulardan biri, 15 Temmuz darbe planlamasının önceden ne kadar detaylı bir şekilde yapıldığını görmek oldu.

Ankara merkezinin yaklaşık 20 kilometre batısındaki Güvercinlik’te bulunan bu komutanlığın 15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişiminde çok stratejik bir yeri var. Güvercinlik, darbenin helikopter üssüdür. Ankara üzerinde saldırı, yıldırma ve adam kaçırma eylemleri bu üsteki helikopterlerle yapılacaktır. Komutanlığın envanterinde Kobra, Süper Kobra ve Atak gibi taarruz helikopterleri ile makineli tüfek yerleştirilmiş Sikorsky ve Cougar gibi genel maksatlı olup saldırı amaçlı da kullanılabilen helikopterler bulunuyor.

05 Tem 2013

Gösteri için izin şart değil

TAKSİM Gezi Parkı direnişi ve sonrasında yaşanan olaylar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) gösteri özgürlüğü konusundaki içtihatlarının vatandaşların sahip oldukları haklar bakımından ne kadar hayati bir değer taşıdığını çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.

Konu gösteri özgürlüğü olunca, AİHM’nin bu başlıkta referans niteliğindeki en önemli metinlerinden biri olan 5 Aralık 2006 tarihli “Oya Ataman/Türkiye” kararını muhakkak değerlendirmek gerekiyor.     * * *

Sayfalar