Tolga Tanış

06 Mar 2016

Türkiye’nin PKK ile bağlantısından ötürü terörist saydığı Suriye’deki PYD’nin lideri Salih Müslim, Brüksel’de Hürriyet’e konuştu. Müslim, PKK’ya hiç katılmadığını, ancak Öcalan’ın fikirlerini benimsediklerini söyledi. PYD lideri, ‘Kobani ile Afrin’in birleşmesi için harekât devam edecek mi’ sorusuna ise ‘O bölge muhakkak kurtarılacak’ dedi.

YPG’nin ilerlemesi ne durumda Azez Koridoru’nda?

Bir taraftan rejim güçleri ilerliyordu, bir taraftan da bu Nusra Cephesi filan vardı. YPG’den ziyade Demokratik Suriye Güçleri’nden (DSG) bahsediyoruz. DSG, ‘Bu Miniğ (hava üssünün olduğu yer) tarafını filan rejim ele geçirmeden önce biz ele geçirelim’ dedi, o bölgeleri ele geçirdi.

PYD’nin hedefi ne? Kobani’yle Afrin’in birleşmesi için devam edecek mi harekât?

21 Şub 2016

2010 yılından beri Türk-Amerikan ilişkilerini yerinden takip ediyorum.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda sayısız basın toplantısına katıldım.

Ancak Ankara ve Washington’ın böylesine temel bir ayrılık yaşadığını gösteren perşembe günkü brifing gibisini hatırlamıyorum.

Hayır.

İki ülke arasında daha önce başka derin farklılıklar da olmuştu.

2010’daki İran krizi gibi.

Ama perşembe günü benim o salonda gördüğüm şu: Washington, Ankara’nın Suriyeli Kürtler konusundaki pozisyonunu desteklemediği gibi Türkiye’nin öfkesini de umursamıyordu.

Ne dedi Ankara?

1- 17 Şubat saldırısını Suriyeli Kürtlerin kurduğu PYD’nin silahlı kanadı YPG yaptı.
2- Meşru müdafaa hakkımız var. Yani Suriye’deki YPG hedeflerini vurabiliriz.
3- Kanıt kesin olduğuna göre ABD de artık YPG’ye desteğini kessin.

Washington cevap olarak ne dedi?

07 Şub 2016

Türkiye'nin Suriye'deki çöküşü

UZUN süredir zaten herkes söylüyordu, ama Türkiye'nin Suriye politikasının çöküşü sanırım daha önce hiç bu kadar net biçimde ortaya çıkmamıştı.

Son bir haftadır yaşananlar ışığında hikâyeyi üç maddede toplamaya çalışacağım.

Çöküşün üç ayağını ele alacağım.

1) ROJAVA SİYASİ DESTEK BULDU

2014 Eylül’ünde Türkiye İncirlik Üssü’nü IŞİD karşıtı koalisyona açmakta direnince başladı Amerikalıların Suriye Kürtleriyle işbirliği.

19 Ekim Kobani silah yardımıyla.

Ancak o günden sonra ABD ve PKK’ya yakın bölgedeki PYD’nin işbirliğinin hep askeri düzeyde olduğu vurgulandı.

Özellikle de ABD’ye 10 ay direnen Ankara’nın geçen temmuz İncirlik’i açmayı kabul etmesinden sonra.

Ancak geçen hafta bu konuda yeni bir eşik aşıldı.

Ve Başkan Obama’nın IŞİD’le Mücadele Temsilcisi Brett McGurk, Kobani’yi ziyaret etti.

Türk basınında McGurk’ün üniformalı Kürt savaşçılardan aldığı plaket tartışıldı daha çok.

24 Oca 2016

O kadar iyi anlatıyor ki durumu.

Türk-Amerikan ilişkilerinin çelişkili halini o kadar güzel yansıtıyor ki, gezisinin programı.

İlk gün vurdu. İkinci gün sarıldı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın İstanbul ziyaretinin özeti işte bu.

Önce Türkiye’de yönetimin “hain” ilan ettikleriyle, onların yakınlarıyla buluştu, bu insanları onurlandırdı.

İkinci gün de resmi Amerikan retoriğine dönüş yapıp, Türkiye ile ABD’nin nasıl “stratejik ortak” olduklarını anlattı.

Dış politikada etrafı ihtilaflarla çevrilmiş, Rusya-İran-Irak-Suriye cenderesine girip ABD’nin ortaklığına hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da bu durumu olduğu gibi kabullenmek düştü.

Gezinin bir fotoğrafını çekmeye çalışacağım. Ne oldu ve bölgesel konularda iki ortak nerede, durumu 10 maddede özetlemeye gayret edeceğim:

18 Oca 2016

HEMEN her konuda öyle farklılıklar yaşanıyor ki...
ön planda işbirliği çok güzel gidiyormuş gibi davranılırken, arka planda öyle bir gerginlik var ki... Ankara ve Washington ilişkilerinde olan, sanki fırtına öncesi bir sessizlik.

Sadece ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'e akademisyen gözaltılarıyla ilgili yorumlarından sonra yapılan eleştirileri demiyorum. İfade özgürlüğü, temel haklar vesaire... Onlar zaten 2013 Gezi'den beri ilişkilerde sıkıntı konusu. Ne kadar belirleyici etkisi var ilişkilerde ayrı ama kamuoyu önünde görüntü sırf bu yüzden kötü olmaya zaten devam edecek. Ancak benim bahsettiğim, ilişkileri sarsabilecek meseleler... Suriye'den Kürt meselesine, Kuzey Irak'tan İran'a, hatta Rusya'yla ilişkilere hiçbir alanda iki müttefik arasında belirleyici bir mutabakat olmaması. Bunun üstüne, ABD'deki kritik kasım ayı başkanlık seçimini ekleyin. Yönetilebilir bir risk değil bu. önümüzdeki dönem için çok fazla bilinmeyen var. Ama mevcut durumu ortaya koyarsak hikâye daha net anlaşılır diye düşünüyorum.

*

06 Ara 2015

Kongre binasının birkaç blok aşağısında, yöneticilerinden biri Suriyeli bir Kürt olan, oldukça mütevazı Residence Inn Oteli'nde gazeteciler olarak buluştuk.

Etrafta Demirtaş ve BDP'lileri görmek için salonu doldurmuş Amerikalı Kürtlerin koşturması...

Üzerine yeşil çuha örtülmüş yuvarlak bir masanın etrafındaki alüminyum sandalyelere dizilip birbirimizi zor duyacak biçimde basın toplantısı yaptık.

Ve o günkü görüşmeden sonra tuttuğum notlara bakıyorum.

Karşımda demir gibi bir politikacı görmüştüm.

Etkileyici ölçüde kontrollü.

Her türlü agresif soruyu karşılayabilecek kadar sakin.

Dengeli.

Tutarlı.

Güçlü bir lider.

*

O görüşmemizin üzerinden 3.5 yıl geçtikten sonra bu hafta Washington'da yeniden bir araya geldiğimizde ise çok şey değişmişti.

Önce 2014 cumhurbaşkanlığı, sonra 7 Haziran seçimlerinde elde ettiği başarılardan sonra iş haklı olarak daha organize bir geziye dönüşmüştü bir defa.

22 Kas 2015

GERİYE sadece 98 km kaldı. IŞİD'in yabancı savaşçı geçirdiği...

Petrol, buğday kaçakçılığı yaptığı... Türkiye'nin Suriye sınırının Kilis Öncüpınar'dan Gaziantep Karkamış'a kadar olan, IŞİD kontrolündeki son bölümü.

Şimdi Washington ve Ankara arasında işte bu kısım için büyük bir pazarlık dönüyor. İki taraf arasında sinirler yay gibi gergin. Paris saldırısından sonra geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Obama arasında Antalya'da yapılan toplantıda da gündeme geldi konu. Durum ne, onu aktarmaya gayret edeceğim.

*

BÖLGEDE IŞİD'in elinde kalan iki sınır kapısı var. Biri hattın en doğusundaki Karkamış'ta. Diğeri de aşağı yukarı tam ortasına denk gelen, Kilis Elbeyli'nin güneyindeki Çobanbey'de. Karkamış'ın Suriye tarafında Cerablus var, Çobanbey'in karşısında ise Al-Rai.

08 Kas 2015

EĞER 7 Haziran seçimlerindeki gibi bir sonuç çıksaydı... Parlamentoda yine bir koalisyon hükümeti aritmetiği olsaydı... Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, büyük ihtimalle aralık başında Washington'a geliyordu.
Davet, kentin düşünce kuruluşlarından Ortadoğu Enstitüsü'nden (MEI) geldi.
16 Ekim'de gitti Gül'e resmî mektup.
Ve Gül öyle hazırlandı ki...
3 Aralık'taki toplantıya çağrılacak Amerikalılar için bile detaylar ele alındı.
Ancak ne zaman 1 Kasım'da sandıklar açıldı...
İki gün sonra, 3 Kasım'da Gül MEI'ye cevabını yolladı: "Katılmayacağım."
*
BUNDAN ne çıkarmak lazım, emin olamayız.
Abdullah Gül, Washington'da yapacağı o konuşmada aktif siyasete dönüşünü mü açıklayacaktı...
Yoksa AKP'nin 7 Haziran'dan sonra izlediği siyaseti tekrarlamaması ve bu sefer bir koalisyon kurması için, "Dönerim" tehdidiyle bir baskı mı kuracaktı...
Bunların hepsi artık bir varsayım olarak kalacak.

19 Eki 2015

BAŞLIĞI okuyunca, "Nasıl vurmuyor, Ankara söyledi ya, vuruyor" diye de düşünebilirsiniz tabii."

Ama ben size bu hafta Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest'ın ağzından çıkan, önündeki metne bakıp yaptığı açıklama ve sonrasında Türkiye'den gelen kafa karıştırıcı bilgiler ışığında aslında neler olduğunu anlatmaya çalışacağım.

*

SURUÇ'taki bomba 20 Temmuz'da patladı.
Türkiye, 22 Temmuz Erdoğan-Obama görüşmesiyle ABD'ye İncirlik Üssü'nü açtı.
Suriye'deki IŞİD hedeflerine dönük, sonucunu teyit edemediğimiz bir dizi tek taraflı ufak hava saldırısının ardından IŞİD'e karşı kapsamlı koalisyon saldırılarına katılmak için ABD'yle gerekli protokolü oluşturması ise bir aydan fazla zaman aldı.
24 Ağustos'ta atıldı imzalar. Türk Dışişleri de beş gün sonra bir açıklama yapıp Türk uçaklarının 28 Ağustos itibarıyla Suriye'deki IŞİD'e yönelik saldırılara katıldığını duyurdu.


*

Sayfalar