Cumhuriyet

05 Mar 2019

Türkiye’de güçlü bir “ABD yenilmez, ABD gerilemez” fikri var. Oysa bu ABD için artık bir gerçeklik; yıkılmaz denilen Roma İmparatorluğu’nun ve Britanya İmparatorluğu’nun yıkıldığı gibi ABD emperyalizmi de yıkılacaktır!
Kaldı ki ABD’de başta politikacılar ve akademisyenler olmak üzere pek çok kesim bu gerçekliği saptamış ve ötesinde, bu gerilemeye çözüm aramaktadırlar.

18 Şub 2019

Arifiye’deki tank fabrikasının satılışına, özelleştirilmesine vb. burada hiç girmedim, oysa notlarımda duruyor hâlâ, iki yönüyle paylaşıp geçeyim: 1) “Yerli ve milli” edebiyatının altının boş olduğunu gösteren bir iktidar eylemi. İşin ilginci, eski genelkurmay başkanı ve şimdinin savunma bakanı da özelleştirmeci ve satıcı; acaba ordudaki generaller albaylar ne diyor bilmiyoruz, bir araştırma yapılsa “genç subaylar rahatsız” gibi bir sonuç çıkar ve başımız vayyy darbe mi istiyorsun diye derde girer! Kendisine en büyük kumpasların kurulduğu ve yüzlerce subayının başına çuval geçirilerek tasfiye edildiği, genelkurmay başkanının da tutuklandığı ve bu durumda bile darbe yapamayan ordu için şimdi bile kalkar böyle derler utanmazca, şüpheniz olmasın...
Ama söyleyeyim: Ordu rahatsız...

15 Şub 2019

1920’li yılların bir zengin kız, fakir ama tahsilli oğlan birlikteliğindeyiz. Zengin dediysem, kızın babasının portakal bahçesi var. Oğlan ise ziraat mektebinde okumuş.

Oğlan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ona biçtiği politik role soyunmuş ama o karın doyurmuyor. En azından 100 yıl önce öyle olduğu görülüyor!

Geleceği tarımda görüyor ve ona yoğunlaşıyor. Antalya’dan gelen ziraat teknikerlerinin de önerileriyle çok güzel narenciye bahçeleri yapıyor.

DSİ, yörede tarımı geliştirme programı gereğince, 1940’lı yıllarda bölgenin en büyük çayı üstüne regülatör yapıyor. Buradan alınan su, bölgeyi baştanbaşa saran sulama kanallarıyla çiftçiye ulaştırılıyor. Roma’nın 2000 yıl önce yaptığı gibi!

Portakal, şimdikinden farklı olarak makasla kesilerek hasat ediliyor, içi çuha kaplanmış sepetlerle toplanıyor. Boylarına göre “tanzim” edilip, tek tek kağıtlara sarılıyor ve sandıklanıyor. Üstlerine kaçar adet içerdiği de yazılıyor.

15 Şub 2019

1- EYT nedir, kaç kişidir?
1998’da işe giren bir işçinin 2023 yılında emekli olma hakkına sahipken, birkaç yıl sonra çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya 2038 yılına ertelenmesi... İktidar çevreleri halen 1.3 milyon kişinin yaş koşulu kaldırıldığında emekli olabileceğini söylüyor. EYT mağdurlarına göre bu sayı 700 bin civarında.

2- EYT’ler neden yaşa takıldı?
EYT sorunu 1999’da DSP, ANAP ve MHP koalisyon hükümeti tarafından kabul edilen ve emeklilik yaşını yükselten 4447 sayılı Kanun ile yaratıldı. 8 Eylül 1999’a kadar SSK kapsamındaki işçilerin emeklilik için iki şartı yerine getirmesi gerekiyordu: Kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 günlük prim ödeme gün sayısı. 1999’dan sonra üçüncü bir şart olarak yaş şartı getirildi.

10 Şub 2019

Siz bu yazıyı okurken, Kartal’da 8 katlı binanın depremsiz çöküşünden bu yana en az iki gün, iki gece geçmiş olacak. Yazılış saatinde kesinleşmiş bilgilerle 15 ölü, 14 yaralı kayıtlara geçti. 1992 tarihli ruhsatlı, ancak üstten 3 katı kaçak, yine en alt katı kaçak kazılmış olarak kocaman bir üretim atölyesine dönüştürülmüş, imar affı durumları hakkında da nedense resmi bilgi ve açıklamaların yapılmasından kaçınılan, birbirinden çarpıcı rant yağması, haksızlık, hukuksuzluklar halkaları gerçeklerle yüzleştik..
Saray, tek adam rejimi yönetiminin, Cumhur İttifakı’nın her kattan en yetkin temsilcileri, resmi sözcüleri, çöküşün ilk saatlerinden itibaren yıldırım hızıyla yetişmiş olarak, insanlık dramı yaşanan alandan yapılan görüntülü bilgilendirmelerde kamuoyu oluşturmada başrollerdeler...

29 Oca 2019

Türkiye’nin tarımda iki büyük şansı var: Sahip olduğu sayısız klima ve mikro klima ile çok özel ürünler üretebilmesi ve bu ürünlerin bazıları için bütün dünyada, bazıları için batı, kuzey ve güneyinde hazır pazarlar olması. Bu bağlamda geleneksel olarak fındık, kayısı, incir, sultaniye üzümü sayılabilir. Bu geleneksel ürünlerimize çok sayıda meyve ve sebze eklenebilir; kiraz, elma, armut, kivi, yaş kayısı, şeftali, domates, biber, brokoli vs. gibi. Çok sayıda ürünümüz, uygun toprak ve iklim yapısı olan yerlerde çiftçiye örnek olunduğunda, üretim için gerekli teknik ve finansal yapı kurulduğunda ve gerekli pazarlama çalışmaları yapıldığında dış pazarlarda aranan ürünler haline gelecektir.

11 Oca 2019

ABD Ay’ın Dünya’ya bakan yüzüne inmişti. Geçen hafta, Çin’in uzaya gönderdiği bir robot araç Ay’ın Dünya’dan görünmeyen “karanlık” yüzüne indi. Çin uzay yarışında ABD ve Rusya’ya yetişti ve öne geçti.
Şimdi karşımızda bir bilimsel teknik bir başarı değil, aynı zamanda Çin’in ekonomik, siyasi ve kültürel bir çekim gücü olarak yükselme süreci içinde simgesel öneme sahip bir olay var.

07 Oca 2019

 

ABD Başkanı Donald Trump, seçim vaadi olan “Suriye’den çekilmeyi” 2018 Martı’nda dile getirdiğinde Washington’un planı şuydu: “Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD ile Türkiye’nin ortak kontrol edeceği ‘no fly’ ve ‘no drive zone’ inşası.”

Plan, ABD’nin Irak’ta uyguladığı ve Türkiye’yi adım adım Irak Kürdistanı’nı tanımaya götüren yöntemin Suriye’ye uyarlanmasıydı…

Plan o zaman gerçekleşmedi ve Trump’ın “Suriye’den çekilme” politikası 10 ay bekledi. Ayrıntıları parça parça ortaya çıkan 14 Aralık Erdoğan- Trump “uyuşması”nın sonrasında, çekilme yeniden 19 Aralık 2018’de dünyaya duyuruldu.

Peki, marttan aralığa ne değişti de ABD “IŞİD’le mücadele vekâletini Türkiye’ye bırakarak” bir kez daha “Suriye’den çekilme” ilan etti?

Sopa-havuç
Anımsayalım: Mart ayında 3.80 TL olan dolar, 24 Mayıs’ta 4.85’e, 14 Ağustos’ta 6.98’e çıktı ve sonra 30 Kasım’da 5.17 TL ’ye kadar indi. Bu süreçte eylülde Londra tefecileriyle, ekimde New York bankerleriyle yapılan anlaşmalar ve karşılığında Rahip Brunson’ın serbest bırakılması var...

04 Oca 2019

 

2019 girerken, İstanbul’da geçen yılların gözde eğlence mekânı Nişantaşı’nın boş olmasına karşın, sıkı güvenlik tedbirleriyle denetim altına alınmış Taksim Meydanı yine ilginin odağındaydı.

Bu yılki kutlamaları, siyasi gösteriye dönüştüren yeni katılımcı bir unsur da, Taksim Meydanı’na gelerek bayrağını açan ve Suriye rejimi karşıtı sloganlar atan ÖSO idi.

ÖSO’nun bu tutumu yurttaşların bir kısmının sosyal medya aracılığıyla tepkilerini dile getirmesine yol açarken CHP milletvekili Ünal Çeviköz de Meclis’te bir araştırma önergesi verdi.

Türkiye’nin simgesel mekânlarından birinde, Suriye rejimi karşıtı gösterilerin yapılmasının Türkiye’nin Astana ile yüklendiği yükümlüklerini yerine getirmesine olduğu kadar, Ankara’nın da desteklediği yeni anayasa oluşturma sürecine de zarar vereceğini belirten Çeviköz, AKP iktidarının ÖSO ile bu kadar iç içe bir politika izlemesinin nedenini sormuştur.

Sayfalar