Evet, doğanın çöpü yoktur. Çöp, insanın atığıdır.
Doğada mevsim değişir, yapraklar sararır, sonra yere düşerler. Toprağa karışan yapraklar içlerindeki minerallerle ağacın köklerini besler. Bunun bilmeyen görevli düşen yaprakları süpürür, bir poşete koyar, atar. Yaprak çöp olmuştur.
Dostoyevski, Karamazof Kardeşler’de, Staretz Zosima’ya şu sözleri söyletir: “Toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday tanesi olarak kalır; ama yok olursa o zaman bereketli ürün doğurur.”
Staretz Zosima bu sözleri, Aleksi Karamazof’a manastırdan ayrılıp hayata katılması için söylemiştir.
Doğada hiçbir şey kaybolmaz. Her şey doğanın çevrimine, doğanın dengesine katkıda bulunur.
Yeraltındaki mineraller, yerüstündeki bitkilere, hayvanlara yaşam sağlar. Onlar da yaşamları bitince toprağa karışıp onu zenginleştirirler.
Toprak, hava, su birleşirler, tohuma can verip onu bereketli ürüne dönüştürürler.
Ukrayna’nın başkenti Kiev ’de EvroMaydan adı verilen ‘renkli devrim’in ülkenin güneydoğusundaki Donbass’ta tetiklediği Anti-Meydan hareketiyle Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri (DNR-LNR) kurulmasının üzerinden dört sene geçti. Rusya ile Almanya ve Fransa’nın dahil olduğu Minsk süreci ve iki anlaşmaya rağmen çözüm yok. DNR başkenti Donetsk şehrinin banliyölerinin ötesi ‘ savaş alanı’. Kimi cepheler ‘Gri hat’ diye anılan ateşkes hattından merkeze 15-20 km uzakta. Kömür madenleri etrafında kümelenmiş dış mahalleler her an tetikte.