Cumhuriyet

24 Eyl 2017

 

Anlamalıydım bu seneki ilk derste üniversiteye yeni başlayan öğrencimin, “Galiba hapse giricem” tepkisinin nedenini!..

Karşısına M.Ö. 2’nci yüzyılda yaşamış Romalı Terentius’un, Marx’ın da çok sevip hep kullandığı meşhur özdeyişinden bahisle çıkmıştım:

“İnsani olan hiçbir şey sana yabancı değil” diyerek…

Çünkü sen, yolun başında bir sosyologsun diye de ekleyerek!..

* * *

İnsana, topluma, kültüre ilişkin dünyanın bir ucundan öbür ucuna, geçmişten bugüne ne yapılmış, söylenmiş ve olmuşsa hepsi burada öğrenilecek, konuşulacak, tartışılacak; gizli, saklı, ayıp, yasak yok bu sınıfın içinde demiştim.

Çünkü sen, yolun başında bir sosyologsun diye ekleyerek…

* * *

20 Eyl 2017

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’yla ilgili yapılabilecek “ortalama” tarihsel özet şudur:

Başlangıçta Cumhuriyet’in bir Diyanet’i vardı.

Şimdi Diyanet’in bir Cumhuriyet’i olma noktasına gidiyoruz.

Diyanet, laik ulus-devlet Cumhuriyet’le uyarlı bir “ulusal İslam” üretmek gibi, bugünden bakıldığında “naif” bir hedefle kuruldu.

Bugün Diyanet, kendisiyle uyarlı bir “İslami ulus” üretme yolunda “namütenahi” (sonsuz) bir hırsla Cumhuriyet’e yükleniyor.

19 Eyl 2017

 

22 Temmuz 2017 Pazar yazımda, yani yaklaşık 2 ay kadar önce, iktidarın Rus S-400 füze savunma sistemiyle ciddi flörtü üzerine şöyle yazmıştım: (Bu köşenin izleyicilerinin gelişmeleri önceleyen yorumlarımızı anımsamaları hakları.)

“Batı’ya karşı savunma” S-400: Gerilim sürerse Ankara’nın tek yapabileceği, siyasi askerî kamp değiştirme tehditleridir... Zaten, Rus hava savunma sistemi satın almanın imza aşamasına gelmesi de, bu yolda atılmış en ciddi adımdır. Batı, ‘Türkiye bizden kopamaz’ diye düşünebilir. Ama bu savunma sisteminin aynı zamanda ‘Batı’ya karşı’ siyasi ve askerî bir yönü olduğunu görmeyecek kadar da aptal değildir..”

Ankara, veya Cumhurbaşkanı, iki yıl kadar önce Suriye ve Rusya ile uçak ve füze dalaşı içine düşünce NATO’dan savunma istemiş ve Patriot’lar gelmişti.
Çünkü Rusya, Türkiye ve Batı’dan gelebilecek tehditlere, Türk uçaklarının Suriye’ye bir şekilde müdahalesine karşı Suriye’de S-400 savunma sistemini kurmuştu.

17 Eyl 2017

 

Gölgesi olan surete heykel, gölgesi olmayan surete resim denir ve İslam, bunların her ikisini birlikte değerlendirir.

O yüzden Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’ne “Heykel” hususunda bilgilenmek üzere müracaat ettiğinizde sizi “Resim” maddesine yönlendirecektir.

İslam, resim ve heykel, yani suret (tasvir) yasağında Yahudiliğin izinden gider. Tevrat’ta açık, seçik, kesin ve bir hayli de keskin belirtilmiştir:

“Kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın; onlara eğilmeyeceksin; ve onlara ibadet etmeyeceksin; çünkü ben, senin Allah’ın Rab, (…) ve beni seven ve emirlerimi tutanların binlercesine inayet eden, kıskanç bir Allah’ım” (Çıkış, Bap 20: 4-6; “Kitabı Mukaddes”, İstanbul, 1993, s. 73).

13 Eyl 2017

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 yılının ikinci çeyreğine ilişkin milli gelir (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla –GSYH) verilerini yayımladı. Teknik düzeydeki sonuçları TÜİK’in haber bülteninden aktaralım: “Gayrisafi yurtiçi hasıla ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak (2009= 100), 2017 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5.1 arttı.”
Hemen önceden belirtelim ki, milli gelirin zincirlenmiş hacim yöntemiyle hesaplanması ve buradan hareketle büyüme hızına ulaşılması iktisatçıları ve iktisat yazınını hiç ilgilendirmiyor. İktisat bilimi öncelikle reel üretim ve üretim - harcama kalemlerinin reel kaynaklarıyla ilgilenir. Zira iktisatçıların bir ülkenin ekonomisini analiz ederken öncelikle kullanmakta olduğu “işçi başına reel üretim, yani üretkenlik”; ya da “sermaye- emek oranı” gibi göstergeler gerek büyüme, gerekse dış ticaret konularında çalışan uzmanların olmazsa olmaz veri kaynaklarıdır.

08 Eyl 2017

 

Son sözleri “Vallahi sizi sileceğiz!” olmuştu, 2014’te Rakka’da IŞİD militanları tarafından kurşuna dizilmeden önce, Yahya Adnan el Şuğri isimli genç Suriye askerinin... “Çok yaşa halifelik” demesi istenmişti oysa. Benzeri hallerde korkuyla neler söyleyeni çıkmıştı. O gün bugündür, el Şuğri, Suriyelilerin ezici kısmının gözünde “ulusal kahraman”.

Suriye ordusu bugün onun yeminini tutuyor. IŞİD’i hakikaten ‘silmekte’. Sildikçe ‘ulusal kahramanlar’ yaratmakta.

* * *

Ordu geçen hafta Batılıların küçümser nazarları altında, ülkenin doğusunda, enerji kaynaklarıyla stratejik önemdeki “Suriye’nin Leningrad’ı” Deyr ez Zor’da üç yıla yakın süren IŞİD kuşatmasını kırdı. Deyr ez Zor’u savunarak nam salmış Tümgeneral İsam Zahreddin’in birlikleri, ‘her cephenin kahramanı’ Tümgeneral Süheyl Hasan’ınkilerle buluştu. Kutlama görüntüleri eşliğinde savaş bitmese de tablo açık: Seküler Suriye kazanmakta...

02 Eyl 2017

 

Suriye ile ilgili gelişmeler öylesine baş döndürücü hale geldi ki, nefes alıp durum tespiti yapmakta fayda var. Batı’nın rejim değişikliği girişimi gömüleli epey oldu. IŞİD halifeliğinin yenilgisi kaçınılmazlaştıkça, herkes dengelere bakıyor. Genel tablo, Suriye-Rusya-İran- Hizbullah cephesinin kazanmakta; ABD-Batı-Körfez-İsrail hattının kaybetmekte olduğuna işaret. Hatlarda açık kaymalar var.

* * *

Önce kazanmakta olanlar...
+ Suriye: Şam’daki seküler yönetim “tekfiristan”la bölünme girişimini boşa çıkardı. Muhatap oldukları küresel saldırganlığın çapı düşünülürse devlet ve ordunun “sağlam çıktığını” teslim etmeli. İran’ın açık ve sınırlı desteği 2012’de, Rusya’nın 2015 sonunda geldi. Şimdi Deyr ez Zor ile petrol sahaları kurtarılıp Irak sınırı güvenceye alınırsa, bölünme senaryoları bile boşa çıkartılabilir.

26 Ağu 2017

ABD’nin sağı solu meçhul Başkanı Donald Trump, yıllarca “Afganistan’ı derhal terk etmeliyiz! Boşa para! Topyekün felaket!” dedikten sonra, 16 yıldır süren savaşa takviye birlik göndermeye bir fotoğraf karesiyle ikna olmuş. Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ile ekibindeki emekli generaller, “Afganistan’ın kayıp dava olmadığını” ispat için kendisine 1972 tarihli siyah-beyaz bir fotoğrafı kullanmış: Kâbil’deki üniversitede okuyan başı açık, mini etekli Afgan kızları!
Sosyal medyada bir kullanıcı bu haberin altına “Belki Meksikalı manken fotoğrafı da gösterirseniz sınıra duvar örmez…” diye yazmış. Şaka bir yana, tıpkı dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Afganistan’da da dini aşırılıkçılığın güçlenmesinde büyük payları olan Amerikalılar, şimdi modern Batılı kodlara sarılıyor. Artık “ülkelerini Sovyet işgaline karşı savunan kahraman mücahitler” değil “mili etekli kızlar” trendy!

22 Ağu 2017

 

Sömürge paylaşım savaşları Afrika’da başladı. En azından sinema sahnesinde... Çocukluğumda, sömürge paylaşım savaşlarının filmleriyle büyüdüm. Amerikalı ya da İngiliz, ender de olsa Fransız ordularından özel timler, lejyonerler vardı, bunlar iyiyi, uygar olanı, özgürlüğü temsil ediyordu. Bunların karşısında, kiralık askerler, bazı yabancı (SSCB ya da ÇHC) güçlerin desteklediği fanatik yerli savaşçılar (dinci ya da milliyetçi- aslında isyancılar) ya da doğrudan, bu iki Batı karşıtı devletin o bölgedeki komplolarının ajanları vardı. Bunlar da kötüleri, “ilerleme”, “özgürlük” karşıtı olanları...

Sayfalar