Cumhuriyet

31 Tem 2017

 

Harran Üniversitesi’nde profesör, üstelik biyoloji profesörü. Ve botanikçi, araştırma makaleleri var; araştırmalarında evrimsel gelişmeyi de net görürsünüz. Mesleki dergilerde yayımlanan bu makalelerin hiçbirinde ne evrime bir saldırı var, ne de yaratılışçılığı övenlerle ilgili bir yorum. Böyle bir şey yapsa hiçbir bilim dergisinde makalesinin tekini bile yayımlatamaz, nal toplar ancak. Bunu biliyor, akademik unvanını elde edebilmesi için de bu makalelerin uluslararası bilimsel kurallara uygun olması gerekir.

Bir kongre düzenliyor: “1. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi”. Yani Evangelist vb. kreatonistlerin bir araya geldikleri yer olacak. Bilime karşı bildik tezlerin bu kez Türkiye’de tekrarlanacağı bir arena.

28 Tem 2017

Sizin Allah’ın dışında tapmakta olduklarınız, hepsi bir araya gelseler de bir sinek bile yaratamazlar’ (Hacc, 73)
Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarının aylarca tutuklu kalıp sonunda, hukuk değil siyasal temelli bir iddianame ile ‘yargılanmaya’ başlandığı şu zamanda, genel olarak basın, söz, ifade özgürlüğünün tümüyle rafa kalktığı böylesi bir ortamda yazı yazmak zaten zor. Zor, çünkü, öyle bir noktaya geldik ki, bu haksızlıklar, baskılar, hukuk dışılıklar konusunda daha fazla söz söylemenin anlamı kalmadı, her şey apaçık ortada, diğer taraftan yine de söz söylemekten imtina etmemek lazım, dahası hâlâ farklı konuları tartışmak durumundayız. Bu karmaşık ruh hali içinde tartışmayı uzatmak istediğim en son konu ‘evrim teorisi’. Ama bazıları öyle bir kıyamet koparıyor ki, birkaç laf etmeden geçiştirmek olmaz.

28 Tem 2017

Geçen yazıyı Almanya için ‘ektiklerini biçiyorlar’ diye bitirdik. Bu yazıya ‘Eyyy umutlarını elin Batılısına bağlayanlar..’ diye başlamalı.
Yeni değil, epeydir âdetten. Ne zaman insanlar faşizmleriyle cepheden yüzleşseler, kendi mücadelelerinden çok ‘demokrat Batı’dan’ medet ummak moda. Neoliberal sistem yeryüzünde sermaye için sınırları kaldırmış, üstüne siyasetten arındırılmış olduğu öne sürülen bir ‘uluslararası hukuk oturtmuş’ ki, sormayın! Haliyle bu ‘yamultulmuş evrensellik’ fikri ‘biri bizi kurtaracak’ hissiyatını tetikliyor. Şöyle tuhaf tezahürlerle: “ABD’deki o savcı var ya, şimdi bir çarpacak, suratları yamulacak”… “AİHM üst hukuk yolu, haklarından gelir”… “Berlin’in sabrı taştı, günlerini görecekler”…
Görmezler efendim, görmezler. Eksik kalsın, bu şekliyle!

27 Tem 2017

Savunma yapmıyorum, itham ediyorum... Cumhuriyet'te aradığınız çete ülkeyi yönetiyor

Cumhuriyet çalışanlarına yönelik davanın üçüncü duruşmasında savunma yapan Ahmet Şık, "Ben burada savunma yapmıyorum, ifade vermiyorum, aksine itham ediyorum" dedi ve "Cumhuriyet'te aradığınız çete, siyasi parti kılığında ülkeyi yönetiyor" diye ekledi. Şık, savcının sorgusunda 'İddianamedeki suçlamalara değinmediniz' demesi üzerine, "İddianamenin üzerinde pek durmadım. Bence siz de pek kaale almayın" diye cevap verdi.
 

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanan gazetemiz yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki dava, gözaltılardan 9 ay, iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra önceki gün başladı.

 Duruşmanın 3. gününde savunma yapan Ahmet Şık, savunmasını "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" diyerek bitirdi.

İşte Ahmet Şık'ın gazetecilik ve hukuk dersi verdiği savunmanın tam metni:

25 Tem 2017

 

Yeni eğitim müfredatı üzerine tartışmalar sürüyor, ben o konuya hiç girmeyeceğim, yeni kitapları, konuları gazete özetlerinden değerlendirmek istemiyorum. Sadece şu bitmez tükenmez ‘evrim’ tartışması ile ilgili bir not düşeyim; İslama uygun veya değil, ben de evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım. Adı üzerinde evrim teorisi, ne kadar bilimsel kesinlik kazandırılmaya çalışılırsa çalışılsın veya ne kadar bilimsel olarak çürütülmeye çalışılırsa çalışılsın, nihayetinde insanın oluşumuna ilişkin bir akıl yürütme biçimi ve bu şekilde değerlendirilmesinin öğrenciyi bilimden soğutması söz konusu değil.

21 Tem 2017

 

Çarşamba yazısında bıraktığımız yerden devam...

Brezilya’da küresel sermaye ile geleneksel yerli elitlerin İşçi Partisi’nin ‘mutabakatçı sol’ hükümetine yönelik sessiz ve derin darbesini özetlemeye çalışmıştım. ‘Latin Amerika’nın kesik damarlarını onarmaya’ soyunmuş sol dalgayı kesmek için girişilen asıl şiddetli ve açık faşizan darbe girişimi ise Venezüella’da sergilenmekte.

***

19 Tem 2017

 

Bizler Kuzey Yarımküre’de kâh yaz sıcaklarıyla kavrulur, kâh yağmur ve sellerle serseme dönerken; kış mevsimini yaşayan Güney Yarımküre’deki Latinler’in de ‘harareti yüksek’.

Latin Amerika’nın son 15 senede solun kalesi olmuş iki ülkesi Brezilya ile Venezüella’da küresel sermaye, geleneksel yerli elitler eşliğinde neden-sonuç ilişkileri sağlam, gayet ‘hakiki darbeler’ icra etmekte. İki ülkede de ‘iç çatışma’ ve ‘kutuplaşma’ derinleşiyor.

Brezilya’da sola karşı sessiz ve derin darbe, sağı şimdilik dümene geçiren bir aşamaya kadar pişirildi. Dünyaya soldan bakanların, Venezüella’da ise açık faşizan karakterine karşın ‘muhalefet’ diye sunulandan yana tavır alması, yahut mevzuyu ‘demokrasi’ diye görüp ‘tarafsız kalması’ için uğraşılıyor.

***

Bu yazıda Brezilya’ya bakalım...

19 Tem 2017

 

Fatih Terim’in İzmir Alaçatı’da ortalığın altını üstüne getirmesi alabildiğine hayret ve şaşkınlık yaratmış görünüyor. Hemen herkes Terim’in çıkardığı kavgadan “benzeri görülmemiş olay” diye söz etmekte.

Bense, Türkiye Futbol Direktörü’nün iki damadıyla birlikte bir kebapçı restoranını basmasıyla gerçekleşen olayı bu kadar yadırgayanlar karşısında hayret ve şaşkınlık içindeyim!

Hele ki olan bitene bakıp da “Türk futbolu kimlere emanet” diye soranları hiç anlamıyor, bunlar acaba Ay’da mı yaşıyorlar diye sormaktan kendimi alamıyorum!..

***

Arkadaşlar, Türkiye kimlere emanetse Türk futbolu da aynı çizgide, doğrultuda, dokuda, hamurda ve mayada birilerine emanet!..

Burası “Yeni Türkiye”!

Siyaset meydanında başı çekenlerin hâli, havası, huyu-suyu neyse Alaçatı meydanında racon kesen "futbol reisi"ninki de o…

Balık baştan kokuyor!..

16 Tem 2017

 

Her sınavı ayrı bir skandala gebe olan...

Her yıl ayrı bir yanlış yapan ve yanlışını çoğu kez yama usulü kapayan...

Şaibeli bulunan sınavlarında adayların endişe ve sorularını cevapsız bırakarak eleştirilere hedef olan...

Üniversiteye girişi yıllardır anlık ve istikrarsız kararlarla yazık ki şans oyununa döndüren ÖSYM BU YIL DA YENİ BİR SKANDALA İMZA ATTI.

Ek puan vermeyi ve puan kesintisini yapmayı unutup 7 binden fazla adayın yerleştirme puanını yanlış hesaplayan Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ÖSYM tüm adayların başarı sıralamasını yeniden yaptı, sonuçları yeniden açıkladı.

ÖSYM’NİN YANLIŞLARI İLK DEĞİL

Bu yanlışlar, bu skandallar ilk de değil, son da.

Üniversite adaylarının hayatının kırılma noktası olan bu sınava dair akıllara durgunluk veren öylesine yanlışlar, ihmaller var ki nereden bakarsanız bakın kabul edilebilir gibi değil. Son yıllara bir göz atalım.

Sayfalar