Tarım Dünyası

14 Kas 2019

Yumurta krizini fırsata çevirenler ve yumurta tozu ithalatı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2020 bütçesi görüşülürken tarım sektörü ile ilgili tartışmaları, dile getirilen görüşleri hayretle ve endişeyle izliyoruz. Yapılan konuşmalardan, bazı milletvekillerinin tarıma ne kadar yabancı olduğu, çiftçinin sorunlarına ilgisiz kaldıkları hemen anlaşılıyor.

Çiğ süt primi hakkında yapılan tartışmalar ibretlik. Hele bir yumurta hesabı yapıldı ki, evlere şenlik. Türkiye’nin tarımsal üretimde en önemli merkezlerinden biri olan Manisa’dan AKP Milletvekili Uğur Aydemir, üreticiyle,emekçiyle, tüketiciyle alay edercesine 2002’de asgari ücretle 1707 yumurta, bugün 4 bin 375 yumurta alınabildiğini söyledi. Bununla ekonomide mucizeler yarattıklarını anlatmaya çalıştı.

01 Kas 2019

Herkese para var,çiftçiye yok! Çiğ süt primi 25 kuruştan 10 kuruşa düşürüldü

Yerel seçim öncesinde çiğ süt destekleme primi 10 kuruştan litre başına 25 kuruşa çıkarıldı. Seçimden sonra da destekleme priminin 25 kuruş olarak devam etmesi bekleniyordu. Ancak, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçede para olmadığını gerekçe göstererek çiğ süt primini litre başına 10 kuruşa düşürdü. Hem de Mayıs 2019’dan itibaren yani geriye dönük olarak düşürüldü. Tarım destekleri çok geç ödenmesi nedeniyle, Mayıs- Haziran dönemi süt primleri henüz ödenmedi. Çiftçi 25 kuruştan prim ödemesi beklerken, Bakanlık, çiğ süt primini Mayıs’tan geçerli olmak üzere 10 kuruşa düşürdü. Böylece çiftçi çiğ süte 15 Kasım’da yapılacak 30 kuruşluk zammı almadan geri dönük olarak alacağı prim kesildi.

Müjde(!) diye açıklanmıştı

01 Eki 2019

 

Tarımda en önemli sorun nedir ? Yüksek girdi fiyatları. Yapılan saha araştırmalarında, anketlerde, sohbetlerde, salon toplantılarında, tarla günlerinde, sosyal medya mesajlarında, tarımla ilgili her platformda mazot ve gübre başta olmak üzere girdi fiyatlarının yüksek olmasından herkes şikayetçi.

Hükümette bundan şikayetçi olmalı ki, 2016 yılında “mazotun yarısı bizden” diye önemli bir destek açıkladı. Fakat aynı hükümet şimdi yeni bir destekleme modeli ile tarımsal girdilerdeki desteği tamamen kaldırmaya hazırlanıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Yeni Destek Stratejisi” ile bitkisel üretimde destekleme modeli tümüyle değiştiriliyor. Mazot ve gübre desteği kaldırılacak. Bunun yerine puanlama sistemi getiriliyor. Çiftçi ektiği ürüne, kullandığı girdiye göre puan toplayacak. Aldığı puana göre destek alacak.

13 Eyl 2019

Pamukta ithalatı durduracak tarihi fırsat

Türkiye, pamuk üreticisi olduğu için dünyanın en önemli tekstil ve hazır giyim üreticilerinden birisi oldu.

İzmir Bergama,Menemen Ovası, Aydın Söke Ovası,Çukurova, Antakya Amik Ovası pamuk üretim merkeziydi. Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde ve diğer eserlerinde, Yaşar Kemal’in,Fikret Otyam’ın Çukurova röportajlarında, dönemin Türk filmlerinde başrolde hep pamuk vardı. Pamuk,çiftçinin yaşam biçimiydi. Ekonominin temel ürünlerindendi.

Pamuk sadece tarımsal bir ürün değil. Aynı zamanda endüstriyel bir bitki. Tekstil ve hazır giyim sektörünün hammaddesi. Çekirdeğinden yağ elde edilir. Pamuk yağı bitkisel yağ sektörü için önemli bir hammadde. Aynı zamanda posası hayvancılık sektöründe kullanılır. Gübre dahil başka yan ürünler de elde edilir.

Bu kadar çok yönlü bir üründe yanlış politikalar sonucu, pamuk ihracatçısı olan Türkiye, 1990’lı yılların ortasından itibaren pamuk ithalatçısı oldu.

13 Eyl 2019

Fındıkta fiyat spekülasyonu ile kaybeden yine üretici oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 26 Temmuz’da kilo başına 17 lira olarak açıklanan kabuklu fındık alım fiyatı, piyasada yapılan spekülatif söylemlerle 13.5 liraya kadar düştü. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin üreticiye 11.2 milyon lira ödeme yapması ile fiyat 14 liraya çıktı.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fındık alım fiyatı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Geçen yıl 27 Ekim’de 2018 ürünü kabuklu fındık fiyatı Giresun kalite için kilo başına 14 lira 50 kuruş, Levant kalite fındığın kilosu 14 lira, sivri ve diğer fındıkların kilosu ise 13 lira olarak açıklandı. Toprak Mahsulleri Ofisi 1 Kasım itibariyle alımlara başladı. Fiyat geç açıklanınca tüccar piyasada istediği gibi at koşturdu.

Bu yıl fındık hasadı başlamadan önce 26 Temmuz 2019 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından fındık alım fiyatı Giresun Kalite fındık için kilo başına 17 lira, Levant fındık için 16.5 lira,sivri ve diğer fındıklar için kilo başına 15 lira 50 kuruş olarak açıklandı.

16 Ağu 2019

Dağları,ormanları,ovaları,dereleri olmayan ülke

Ülkenin her tarafı adeta işgal altında. Topla tüfekle değil, rantla, para hırsıyla ülkenin dağları yok ediliyor. Ovalarına tohum yerine beton ekiliyor. Termik santral yapılıyor. Dereler,göller kurutuluyor. En verimli tarım toprakları atıklarla,kirletiliyor,yok ediliyor.

Kazdağları’ndan Munzur’a, Salda Gölü’nden Alpu Ovası’na,Ege’nin verimli ovalarından Ergene’ye, Karadeniz’e yaşama dair ne varsa rant uğruna yok edilmek isteniyor.

İklim değişiyor. Mevsimler değişiyor. Doğal afetler artıyor.İnsanlar,canlılar yaşamını yitiriyor,göç etmek zorunda kalıyor. Tarımsal üretim tehdit altında. İnsanlığın, doğanın, dünyanın geleceği tehlike altında.

Dağları,ormanları,ovaları,dereleri,toprakları olmayan ülkenin neyini seveceksiniz? Bu nedenle bugünlerde Türkiye’nin aydınları,sanatçıları,doğa sever insanları, Kazdağları’nda nöbette. Salda Gölü, Munzur Dağları, Anadolu’nun, Trakya’nın verimli toprakları,doğası için ayakta.

09 Ağu 2019

Çiftçiye verilen tarımsal desteklerin temel hedeflerinden birisi üretim planlaması yapmaktır. Devlet hangi ürünün daha çok üretilmesini istiyorsa, o ürüne daha çok destek verir. Arz fazlası olan ve üretimini artırmak istemediği ürüne ise daha az destek verir veya hiç vermez. Böylece üretimde bir planlama sağlanır.

İkinci temel hedef, yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapmakta zorlanan çiftçiye destek verilerek üretimin devamı sağlanır.

Bir başka önemli hedef, ithal ürünlere karşı çiftçinin rekabet gücünü artırmak, tüketicinin güvenilir,sağlıklı ürünleri uygun fiyata almalarını sağlamaktır.

Gıda sanayisine uygun koşullarda hammadde temin edilmesi,ihracatta rekabet gücünün artırılması ve daha bir çok amaç,hedef sıralanabilir. Fakat, asıl önemli olan bu hedeflere ulaşabilmek için doğru zamanda ve doğru oranda tarımsal desteklemelerin yapılmasıdır.

01 Tem 2019

Ekrem İmamoğlu,İstanbul’da tarım ve gıda için neler yapabilir?

İstanbul, tarım ve gıda sektörü için çok önemli bir kent. Anadolu’da,Trakya’da üretim yapan hemen herkesin öncelikli hedef pazarı İstanbul. Trakya’daki süt üreticisinin, Antalya’ daki seracının, Kars’taki hayvan yetiştiricisinin, Karadeniz’deki çay ve fındık üreticisinin ürettiği ürün ağırlıklı olarak İstanbul’da tüketiliyor.

Göçmenlerle birlikte 16 milyon nüfuslu bir tüketim kenti olan İstanbul, aynı zamanda tarım ve gıda ürünlerini hammadde olarak alan, işleyen,ambalajlayarak ülkenin her yanına ulaştıran büyük bir sanayiye sahip. Gıda ithalat ve ihracatında da en önemli kent konumunda. Bütün bu özellikleriyle İstanbul’un önemi yadsınamaz.

İstanbul’un tarımsal yapısı

22 May 2019

Dünya buğday üretimi artarken Türkiye’de neden düşüyor?

Çukurova’da buğday hasadı başladı.Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) bu yıl hasat başlamadan 15 gün önce tahıl alım fiyatlarını açıkladı. Açıklanan fiyattan memnun olan da var, şikayetçi olan da. Gerçek şu ki, açıklanan fiyat, resmi olarak ilan edilen enflasyonun üzerinde.Dünya fiyatlarının da üzerinde.Fakat üretici maliyetlerinin altında.

Sadece fiyat odaklı bir değerlendirme yanıltıcı olur. Kaldı ki, buğday üreten çiftçi para kazanamadığı için başka ürünlere yöneliyor. Bunun ayrıntılarını dün yazmıştık. Çiftçi para kazanamadığı için kıraç alanlarda buğday yerine arpa,nohut,mercimek,haşhaş gibi ürünler ekiyor. Sulu alanlarda ise buğday yerine mısır,ayçiçeği,kanola ekimini tercih ediyor.

Dünyada buğday üretimi artarken, Türkiye’de azalıyor. Artan ihtiyaç ithalatla karşılanıyor. İthal edilen buğday işlenerek un,makarna,irmik vb. ürün olarak daha yüksek katmadeğerle ihraç edildiği doğru. Çiftçi para kazanabilse ihraç kaydıyla ithal edilen buğday Türkiye’de üretilemez mi? Elbette üretilebilir.

15 Şub 2019

Tanzim satışlardan tarıma yeni bir model çıkarılabilir mi?

Yaş sebze ve meyvede fiyat artışını durdurmak amacıyla İstanbul ve Ankara’da açılan “tanzim satış” noktaları akla şu soruyu getrdi; Türkiye, ekonomide serbest piyasayı terk ederek devletçi politikalara mı geçiyor?

Yıllarca eleştirilen, “devlet kasaplık,sütçülük yapar mı?” denilerek özelleştirme adı altında 1990’lı yıllarda yağmalanan Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu piyasadan silindi. Et ve Balık Kurumu daha sonra adı değiştirilerek “ithalat ofisi” gibi çalıştırıldı.
“Devlet ayakkabıcılık yapar mı” diye dağıtılan Sümerbank, “devlet şeker satar mı?” diye şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ülke tarımı adeta çökertildi. Dışa bağımlı hale getirildi.

Ne oldu da bir anda devletçi politikalara geçildi. Bundan 50 yıl önce Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının kurduğu tanzim satış mağazaları yeniden canlandırılarak sebze meyve satışına başlandı. Öyle görünüyor ki, devlet gerekirse kasaplık,sütçülük,manavlık, bakkallık yapacak.

Sayfalar