Yakın Doğu Haber

07 Ara 2021

Vladimir Putin (Hazal Yalın)Putin’in bu yıl 12 Temmuz’da Kremlin resmi sitesinde yayınlanan makalesi, Ukrayna’daki gelişmeleri anlamak için kritik bir önem taşıyor.

Putin’in bu yıl 12 Temmuz’da Kremlin resmi sitesinde yayınlanan makalesi, Ukrayna’daki gelişmeleri anlamak için kritik bir önem taşıyor.

Makale, her ne kadar başlıklara ayrılmamışsa da, esas itibariyle üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm, eski Slav topluluklarından başlayarak 1917’ye kadar Rusya ve Ukrayna tarihi. Görece daha kısa olan ikinci bölüm, 1917’den Sovyetler Birliği’nin dağılmasına kadar olan dönem. Üçüncü dönem ise bütünüyle güncel.

İlk bölüm, her ne kadar tarihi açıdan önemliyse de, bu tarih okurun az çok uzmanlık veya ilgi alanı değilse çevrilmeden bırakılabilir. Gene de bu bölümün marksizm dışı bir tarih anlayışıyla yazılmış olmasına rağmen çok iyi bir Ukrayna tarihi özeti olduğunu söylemek gerek.

18 Ağu 2021

Afganistanlı Akademisyen Cevad Sultani, Afganistan’ın sorunlarının kaynağının Amerika olduğunu açıkladı.

YDH- Kabil İbn Sina Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Cevad Sultani, ‘Kabulica Media’dan Gazeteci Arif Yakubi’nin Afganistan’ın temel sorunlarıyla ilgili sorularını cevapladı.

Dr. Cevad Sultani’nin uzun süre önce yayımlanan bu söyleşide söyledikleri Afganistan’da bugün yaşanan gelişmeleri daha iyi anlayabilmek için büyük önem taşıyor. 

Yaklaşık bir saat süren söyleşinin Afganistan’da güncel durumu açıklayan sekiz dakikalık bölümünün çevirisini yayımlıyoruz.

Dr. Cevad Sultani, Afganistan’daki sorunların kaynağının Amerika olduğuna dair sözlerine itiraz eden gazeteci Arif Yakubi’nin “Sizin bu söylediklerinizin aynısını Taliban da söylüyor?” diyerek eleştirmesi üzerine şu cevabı verdi:

“Olabilir, eğer Taliban da bu sözleri söylüyorsa doğru söylüyor. Taliban’ın söylediği her şey yanlıştır demenin bir anlamı yok. İzin verin açıklayayım:

30 Haz 2021

Hazal YALINRusya’nın yaşayan en önemli sol düşünürleri sıralaması yapılsa, hiç tereddüt etmeksizin şu isimleri eklerdim: Sergey Kara-Murza, Mihail Delyagin, Aleksandr Buzgalin, Andrey Kolganov, Andrey Fursov ve genç kuşaktan Oleg Komolov.

Kara-Murza’nın uzun bir makalesini YDH için çevirmiştim; Delyagin’den çeşitli yazılarımda söz etmekten başka Lenin’le ilgili bir makalesini çevirmiş ve EK Dergi’de yayınlamıştım; Buzgalin ve Kolganov’dan ise Rusya üzerine yazdığım kitabımda söz etmiş ve uzunca bir alıntılarına yer vermiştim.

Bu düşünürlerden Kara-Murza, neredeyse Slavcı denebilecek bir marksist perspektiften bakar. Rusya’da Neoliberal siyasetin başlıca uygulayıcılarından olan Medvedev ile 1990’larda dost olan ancak yine bu yıllarda Marksizm’e dönen Delyagin, daha ziyade sol-Keynesçi bir iktisat siyasetini savunur.

23 May 2021

Sefer Ebu Fahr, es-Sefir gazetesinde yayımlanan aşağıdaki yazısında Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığı için ülkelerini kaybettikleri şeklindeki ırkçı iddiaların yanlışlığını ortaya koyuyor.

10 Eylül 2008 tarihinde Bakan Cubran Basil'in yaptığı basın toplantısında “Filistinliler topraklarını sattıklarında, ülkelerini kaybetmişlerdi” şeklinde sözler sarf ettiğine şahit olduk. Aynı sözleri 11 Haziran 2008 tarihli “Es Sefir” ve “En-Nehar” gazetelerinde bir değişiklik olmaksızın okuduk.

Görünüşe göre bakan bu sözleri sarf etmeden kimse ona bu bilginin yanlış olduğunu söylememişti. Bakanın etrafında bulunalar ona bu konuda bilgi vermiş olsalardı, bu hassas konuda az bilgiden kaynaklanan yanlış sözler sarf etmekten kurtulur ve sözlerini tashih ederdi.

19 Eyl 2008

Sefer Ebu Fahr, es-Sefir gazetesinde yayımlanan aşağıdaki yazısında Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığı için ülkelerini kaybettikleri şeklindeki ırkçı iddiaların yanlışlığını ortaya koyuyor.

YDH- Sefer Ebu Fahr, es-Sefir gazetesinde yayımlanan aşağıdaki yazısında Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattığı için ülkelerini kaybettikleri şeklindeki ırkçı iddiaların yanlışlığını ortaya koyuyor.

10 Eylül 2008 tarihinde Bakan Cubran Basil'in yaptığı basın toplantısında “Filistinliler topraklarını sattıklarında, ülkelerini kaybetmişlerdi” şeklinde sözler sarf ettiğine şahit olduk. Aynı sözleri 11 Haziran 2008 tarihli “Es Sefir” ve “En-Nehar” gazetelerinde bir değişiklik olmaksızın okuduk.

Görünüşe göre bakan bu sözleri sarf etmeden kimse ona bu bilginin yanlış olduğunu söylememişti. Bakanın etrafında bulunalar ona bu konuda bilgi vermiş olsalardı, bu hassas konuda az bilgiden kaynaklanan yanlış sözler sarf etmekten kurtulur ve sözlerini tashih ederdi.

29 Mar 2021

YDH- Fars News haber ajansında Mehdi Pur Safa imzasıyla yayımlanan haber analizde İran’la Çin arasında imzalanan ve ‘25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Belgesi’ adı verilen anlaşmayla ilgili şu ifadelere yer verildi:

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaklaşık 20 yıl önce İran’ın üst düzey nükleer müzakerecisi olarak Çinli yetkililerle görüşmeye gitti ve iki ülkenin Amerika’ya karşı mücadelesi için işbirliği yapmasını söz konusu etti; ancak bu konuda net bir cevap duymadı.

29 Mar 2021

Halep’in 12 Aralık 2016’da silahlı gruplardan tamamen temizlenmesinden sonra “Suriye’nin bundan sonraki hedefi İdlib mi, yoksa Fırat’ın doğusu mu olacak?” sorusu gündeme gelmişti. Bu soru hala gündemden düşmüş değil.

 Zira Halep’in temizlenmesi, başlangıç hedefini imkansız hale getirmesi bakımından Suriye’ye dayatılan vekalet savaşını bitirdi. Ancak sahadaki aktörlerin, ittifak kombinasyonlarının ve hedeflerin çeşitlenmesi sebebiyle savaş şartları hala devam ediyor.

Suriye’ye dayatılan vekalet savaşının başlangıç hedefi, Şam’daki yönetimin devrilmesiydi. Silahlı grupların Halep’teki varlığı korunabilseydi, şu an öncelik ve yöntem değiştirerek sürmekte olan savaş, bu hedef yönünde devam ettirilebilirdi. Ancak aşağıdaki sebeplerden dolayı bu imkansız hale geldi.

Halep’in kaybedilmesi, dış desteği kaybeden vekillerin iç çelişkilerini derinleştirdi. Daha önce ton farkı gözetilmeksizin ‘silahlı muhalefet’adı altında Şam’a karşı desteklenen vekiller, ‘ılımlı’ ve ‘terörist’ diye etiketlenip tasnif edilerek asıllar arasında paylaşıldı.

15 Mar 2021

Suriye krizinin onuncu yılına dört gün kala, hem Suriye’yi hem de ilgili tüm tarafları yakından ilgilendiren son gelişme; KatarTürkiye ve Rusya dışişleri bakanlarının 11 Mart’ta Doha’da başlattıkları “yeni istişare süreci" 1oldu.    

Bu yeni platform, potansiyel işlevi bakımından değil; ama bu ‘süreçte’ Rusya’yla birlikte olmak isteyen taraflarının niteliği, vaatleri ve bu vaatlerle bağdaşmayan rolleri bakımından dikkat çekici.

Dolayısıyla bu gelişmeyi Rusya ile birlikte olma isteği, Katar ve Türkiye’nin ortak bildirideki vaatleri ve bu vaatleriyle bağdaşmayan fiili rolleri bakımından incelemek, bir bakıma Suriye krizinin 10 yıllık özetini de ortaya koyacak.

18 Kas 2020

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Karabağ’la ilgili gelişmeler ve Türkiye ile ilişkilere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Rossiya 24’e mülakat veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ çatışmasının gelişimi, Rusya’nın rolü, Azerbaycan’ın tutumu, Paşinyan yönetiminin Rusya karşıtı tavrına ve Türkiye ile ilişkilere dair önemli açıklamalarda bulundu. 

Putin, daha savaşın başlamasının üzerinden bir ay bile geçmemişken, 19-20 Ekim'de Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yaptığı bir dizi telefon görüşmesini ve bu görüşmelerde ortaya konan somut bir çözüm önerisinin Ermenistan yönetimi tarafından nasıl bloke edildiğini de anlattı. 

Putin, bu telefon görüşmeleri yapıldığı sırada, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin, Karabağ’ın önemsiz bir kısmını, güneyinde küçük bir toprak parçasını kontrol altına almış olduğunu belirtti ve ısrarları neticesi, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev’i ateşkese ikna ettiğini açıkladı. 

04 Eyl 2020

Pek az kimsenin haritada yerini gösterebileceği, çok daha azının ise adını dahi doğru yazamadığı Belarus, 9 Ağustos’taki seçimlerin ardından gerçek anlamda siyasi ve sosyal bir çalkantıya sürüklendi. (Yazının ikinci bölümü.)
 

GÖSTERİLER NASIL BAŞLADI, NE NOKTADA?

Gösteriler seçimlerin ertesi günü başladı. Ama gösteri çağrıları önceden başlamıştı.

Sayfalar