Ceyda Karan

14 Şub 2018

 

Suriye’de yeni seneye ‘toz-duman’ görüntüsü altında girilse de gayet net seçilebilen iki buçuk cephe var.
İlki; Rusya, Suriye, İran ile Lübnan Hizbullah’ı.
İkincisi; ABD, İsrail, geride duran Körfez hattı ile Ürdün.
Ortada iki hasım güç; Birinci cephede gibi görünürken, ikinci cephe ile anlaşmak arzusundaki Ankara. İkincisi de stratejik tercihini ABD’den yana yaparak ikinci cephede bulunsa da birinci cepheyi kollayan Suriyeli Kürtler-PYD/YPG.

***

01 Şub 2018

 

Kerim Has’a göre Soçi gerilimlerin gölgesinde toplandığından süreç kırılgan. Afrin sebebiyle PYD Kongre'de yer almasa da çıkarları temsil ediliyor. Rusya’nın, Türkiye'nin operasyonuna Afrin'in Şam'a iadesi öngörüsüyle geçit verdiğini belirten Has, Afrin'de başarı kaydedilirse Rusya'nın, aksi halde ABD'nin Kürt vizyonunun kolaylaşacağı görüşünde.

Uzun zamandır konuşulan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi 29 Ocak'ta Soçi'de toplanırken, anayasa, seçimler, siyasi geçiş süreci gibi konuların konuşulması bekleniyor. Ancak Kongre, Türkiye'nin Afrin'e yönelik operasyonu ve İdlib'teki gelişmelerin gölgesinde toplandı. Türkiye'nin operasyonu Menbiç ve Fırat'ın doğusuna genişletme açıklamaları ABD'ye toslamış görünürken, Ankara'nın İdlib'e yürüme çıkışı da tartışılıyor.

Soçi Kongresi'nin anlamını ve son gelişmeleri Moskova Devlet Üniversitesi'nden Kerim Has ile konuştuk.

‘SOÇİ SİYASİ SÜRECİN BAŞLAMASINI HEDEFLİYOR'

20 Oca 2018

 

Suriye sahasında IŞİD’in bir toprak parçasındaki halifelik olarak fiziken ortadan kaldırılmasının ardından enteresan bir ‘top çevirmeceye’ tanıklık etmekteyiz.

Suriye’de rejim değişikliği hedefleri tutmayanlar açısından zaruri gibi görünen bu durum, şu sıralar ‘Afrin’ başlığı altında daha da belirgin. Afrin meselesinin Suriye’de siyasi süreci zorlayan Rusya Federasyonu’nun bu ay sonu Soçi’de düzenlemekte kararlı göründüğü Ulusal Diyalog Kongresi öncesine denk gelmesi tesadüf olmasa gerek.

* * *

Görünüşte kimin elinin kimin cebinde olduğu meçhul, hayli karmaşık bir tablo var. Son gelişmelere bakalım:

• Türkiye, ABD’nin YPG ve Arap aşiretlerinden 30 bin kişilik ‘Sınır Koruma Gücü’ tesis edeceği açıklamasıyla birden parladı. Ancak ABD’nin değil Rusya’nın ‘operasyon sahasında’ bulunan Afrin’e girmek tehdidi savurdu. Kimileri bunu ‘kızım sana söyledim, gelinim sen anla’ mesajı olarak, ‘ABD’ye dur denildiği’ yorumu yaptı.

17 Oca 2018

 

Suriye’de savaş çıkarıp ‘İhvan projesi’ devşireceğini düşünenlerin tasarımlarının hiçbirisi tutmadı. ABD’nin Ortadoğu’da nüfuzundaki azalma en bariz örnek.

Son tahlilde ABD küresel bir güç ve kayıplarını tersine çevirme kapasitesi baki. Türkiye’nin durumu ise giderek içler acısı hâl almakta.

Eli kulağındaki Afrin operasyonu son örnek. Ankara, Afrin için yaratılmasına bizzat ön ayak olduğu ulusal güvenlik tehdidinden hareket ediyor. En başta düşündüğü operasyonun yeri de, zamanlaması da düşündürücü.

* * *

Ankara, Afrin operasyonuna girişeceğini, ABD’nin SDG üzerinden 30 bin kişilik ‘Sınır Koruma Gücü’ kurma kararı üzerine açıkladı. Oysa Washington epeydir göstere göstere asli unsuru YPG/PKK olan SDG’yi silahlandırıyor. Şimdi bu sınır gücü, YPG üzerinden kuzeydoğuda Türkiye sınırında yaklaşık 500 km’lik alanda; kısa süre önceye dek IŞİD’le aynı yatağa girmiş Arap aşiretler üzerinden de Irak sınırında tesis edilecek.

12 Oca 2018

 

Yeni yılla birlikte beklenen İdlib fırtınası koptu. ABD’nin Suriye Kürtleri üzerinden son hamleleri ile sınırlansa da kuzeydoğuda Deyr ez Zor’u IŞİD’den kurtararak halifelik olgusunu fiziken bitiren Suriye ordusunun, dikkatini İdlib’de yaratılmış ‘El Kaideistan’a çevireceği belliydi. Doğrusu bu ya, Suriye ordusu Rusya’nın desteğiyle çok hızlı ilerledi. Ve 2015’te 59 askerin El Kaide’nin kolu Nusra Cephesi tarafından katledildiği Ebu Duhur üssüne dayanıldı. Bu durum bir dizi gelişmeyi tetikledi.

* * *

Önce 31 Aralık’ta, ardından Ortodoks Noel’inde (5-6 Ocak) 13 SİHA (silahlı insansız hava araçları) ile Rusya’nın Hmeymim ve Tartus üsleri hedef alındı. Bir kısmının etkisizleştirildiği, bir kısmının hack’lenerek ele geçirildiği, bir kısmının da hasara yol açtığı anlaşılıyor.

05 Oca 2018

İran’da İslam Cumhuriyeti’ndeki huzursuzluğu ‘demokrasi devrimine çevirme’ hevesleri gayet anlaşılır. Lakin bu noktada emperyalizmin rolü ihmale gelmez. ‘Emperyalizm artık değişti, zaten nedir ayol, bir grup anlaşamayan adam’ analizlerini bırakıp en başta tarihe bakmalı. O da bize ABD’nin şu veya bu biçimde müdahil olduğu bir kriz varsa, ‘sakınmak gerektiğini’ gösteriyor. Bizatihi İran’ın kendi tarihi ibretlik derslerle yüklü.

06 Ara 2017

 

Suudi Arabistan için hakikaten zorlu bir yıl oldu. Suriye ve Irak’ta kaybettiler. Kayıplarını telafi için U dönüşüne kalkışan İhvancı Katar monarşisine abluka ile haddini bildirme girişimleri ters tepti. Yıl sonuna doğru Lübnan Başbakanı’nı istifa ettirerek bir hamleye giriştiler, Beyrut’tan döndü. Son olarak Mart 2015’ten beri enkaza çevirdikleri Yemen’de ‘bölyönet’ oyununa giriştiler, ‘baldırı çıplakları’ Husilere takıldılar.

Diğerlerini çok yazıp çizdik ama ‘Yemen’de ne oluyor’ diye soruyorlar. Anlatalım…

* * *

Arabistan Yarımadası’nın en yoksul memleketini işgale girişip, kolera gibi salgınları hortlatan Suudiler, ABD ve Britanya’nın desteğine ve uluslararası toplumun sessizliğine rağmen batağa saplandı. Saplanınca da 2011’deki ‘Arap isyanlarında’ kontrollü darbe ile devirdikleri için kendilerinden intikam peşine düşen eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih ile yeni oyun kurmaya kalkıştılar.

* * *

22 Kas 2017

 

Yıllardır Batı kaynaklı dünya haberlerlerinin sunumunu (narrative) izleyip süzmekle iştigal eden biri olarak Amerika’daki ‘RusyaGate’ vakasına baktığımda ben bile hayrete düşüyorum. Trump’ın başkanlık koltuğuna kurulmuş olmasından ötürü Amerikalıları bir yere kadar anlayışla karşılamamak elde değil. Ama histerinin boyutları ibretlik hale geldi.

Mevzu ‘RusyaGate’ oldu mu, Amerikan ana akım medyasının da bizim yandaş medyadan farkı yok. Olgular ve kanıtların öne çıktığı gazetecilik faaliyeti ve rasyonel aklın çok ötesinde bir ‘toplumsal mühendislik’ vakasıyla karşı karşıyayız.

* * *

13 Kas 2017

 

Mahalli'ye göre Suudi Arabistan'daki tasfiyenin ardında Trump var ve gelişmeler bölge ülkelerine sıçrayacak. Riyad’ın Hariri’yi istifa ettirmesine rağmen Lübnan’da iç savaş riski görmeyen Mahalli, Rusya ve İran’ın önemini vurguladı .Körfez operasyonunun ucunun Türkiye’ye uzanabileceği uyarısını yaptı: Türkiye kazık yiyebilir ve çok dikkatli olmalı.

Suudi Arabistan'da veliaht prens Muhammed bin Salman’ın rakip prensler, bakanlar ve zengin işadamlarını tasfiye harekâtına en büyük destek ABD Başkanı Donald Trump’tan geldi. Trump açıkça ‘Suudi kralı ve oğlunun doğru yaptığını’ dile getirirken, Vahhabi/Selefi krallığından başlayarak Ortadoğu’da yeni bir dönüşüme mi girildiği soruları tartışılıyor. Diğer yandan Suudi kraliyetinin Yemen’in ardından Lübnan’ın başbakanını istifa ettirerek Hizbullah ve İran’a yönelik savurduğu tehditlerin nereye varacağı merak ediliyor. Türkiye nasıl bir pozisyonda?

Son durumu Ortadoğu uzmanı gazeteci ve yazar Hüsnü Mahalli ile konuştuk.

25 Eki 2017

 

ABD yönetiminin Donald Trump’ın nükleer anlaşmayla ilgili son çıkışı eşliğinde İran’ı yeniden ‘şer eksenine’ oturtması nelere kadir! Malum, Bağdat’ta ihtiyaç duydukları ‘Şii aktör’ icabı Amerikalıların Iraklı Kürtleri ‘zamansız buldukları’ referandumda şimdilik ‘terk etmeleri’ boş yere değil. Irak’ta gerilim kolay dinmeyecek. Resmi anlamlandırmak içinse ABD’nin sınırın Suriye ayağındaki Kürtlere yönelik tutumuna bakmak gerek.

Bölgede ‘ılımlı İslamcı’ yatırımı fos çıkmış Washington’ın Suriye denkleminde elindeki en büyük kart Kürtler. Kürtler üzerinden yapılan hamleler, ABD’nin Suriye üzerinde ‘arzuladığı düzeni tesis etme, edemezse kaosu sürdürmek’ diye özetlenebilecek tutumunu sergiliyor. İlkinin başarı şansı çok tartışmalıyken ikincisi tabiri caizse ‘uzmanlık alanı’.

* * *

Sayfalar