Ceyda Karan

19 Eki 2017

 

Irak’ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin 2.5 sene önce IŞİD sayesinde ele geçirdiği tartışmalı bölgelerde federal yönetimin tesisiyle, denklem tümüyle değişti. ‘Bağımsızlık’ diye yapılan hesaplar Bağdat’tan döndü. Gelişmeler 2014 bile değil, 2003 statüsüne dönüşe işaret. Yani Amerikan işgalinin öncesine... Bunun anlamı parçalanma ve Kürdistan’ın devletleşmesi projesinin savuşturulmasıyken, Suriye’ye etkilerinin olmaması imkânsız.

* * *

25 Eylül’deki bağımsızlık referandumu için IKBY lideri Mesud Barzani’yi uyaranlar eksik olmamıştı. Zorlanacağını, Kerkük’te çatışmaları herkes öngörüyordu. Ama kimse bu kadarını beklemedi. Barzani büyük oynayıp kaybetti.

08 Eyl 2017

 

Son sözleri “Vallahi sizi sileceğiz!” olmuştu, 2014’te Rakka’da IŞİD militanları tarafından kurşuna dizilmeden önce, Yahya Adnan el Şuğri isimli genç Suriye askerinin... “Çok yaşa halifelik” demesi istenmişti oysa. Benzeri hallerde korkuyla neler söyleyeni çıkmıştı. O gün bugündür, el Şuğri, Suriyelilerin ezici kısmının gözünde “ulusal kahraman”.

Suriye ordusu bugün onun yeminini tutuyor. IŞİD’i hakikaten ‘silmekte’. Sildikçe ‘ulusal kahramanlar’ yaratmakta.

* * *

Ordu geçen hafta Batılıların küçümser nazarları altında, ülkenin doğusunda, enerji kaynaklarıyla stratejik önemdeki “Suriye’nin Leningrad’ı” Deyr ez Zor’da üç yıla yakın süren IŞİD kuşatmasını kırdı. Deyr ez Zor’u savunarak nam salmış Tümgeneral İsam Zahreddin’in birlikleri, ‘her cephenin kahramanı’ Tümgeneral Süheyl Hasan’ınkilerle buluştu. Kutlama görüntüleri eşliğinde savaş bitmese de tablo açık: Seküler Suriye kazanmakta...

02 Eyl 2017

 

Suriye ile ilgili gelişmeler öylesine baş döndürücü hale geldi ki, nefes alıp durum tespiti yapmakta fayda var. Batı’nın rejim değişikliği girişimi gömüleli epey oldu. IŞİD halifeliğinin yenilgisi kaçınılmazlaştıkça, herkes dengelere bakıyor. Genel tablo, Suriye-Rusya-İran- Hizbullah cephesinin kazanmakta; ABD-Batı-Körfez-İsrail hattının kaybetmekte olduğuna işaret. Hatlarda açık kaymalar var.

* * *

Önce kazanmakta olanlar...
+ Suriye: Şam’daki seküler yönetim “tekfiristan”la bölünme girişimini boşa çıkardı. Muhatap oldukları küresel saldırganlığın çapı düşünülürse devlet ve ordunun “sağlam çıktığını” teslim etmeli. İran’ın açık ve sınırlı desteği 2012’de, Rusya’nın 2015 sonunda geldi. Şimdi Deyr ez Zor ile petrol sahaları kurtarılıp Irak sınırı güvenceye alınırsa, bölünme senaryoları bile boşa çıkartılabilir.

26 Ağu 2017

ABD’nin sağı solu meçhul Başkanı Donald Trump, yıllarca “Afganistan’ı derhal terk etmeliyiz! Boşa para! Topyekün felaket!” dedikten sonra, 16 yıldır süren savaşa takviye birlik göndermeye bir fotoğraf karesiyle ikna olmuş. Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ile ekibindeki emekli generaller, “Afganistan’ın kayıp dava olmadığını” ispat için kendisine 1972 tarihli siyah-beyaz bir fotoğrafı kullanmış: Kâbil’deki üniversitede okuyan başı açık, mini etekli Afgan kızları!
Sosyal medyada bir kullanıcı bu haberin altına “Belki Meksikalı manken fotoğrafı da gösterirseniz sınıra duvar örmez…” diye yazmış. Şaka bir yana, tıpkı dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Afganistan’da da dini aşırılıkçılığın güçlenmesinde büyük payları olan Amerikalılar, şimdi modern Batılı kodlara sarılıyor. Artık “ülkelerini Sovyet işgaline karşı savunan kahraman mücahitler” değil “mili etekli kızlar” trendy!

11 Ağu 2017

ABD’nin ‘çılgın’  Başkanı Donald Trump, son günlerde nükleer savaş kâbusu gördürecek tehditler savuruyor. Odağında dünyanın ‘kapalı kutusu’ veya ‘son komünist ülkesi’ diye anılan Kuzey Kore olduğu için çoğumuz ‘anlayışla’ karşılıyoruz. Ne de olsa ‘çılgın’ Kim Jong Unun yönettiği diyar. Kuzey Koreliler liderleri ölünce histeri krizi geçiren tuhaf yaratıklar! İnsanlar kıtlıktan ölürken nükleer teknoloji geliştiriyorlar. Öyle biliyoruz.

Dünyanın her yerine dair ‘eğip bükülmüş’ enformasyonun mağduruyuz. Ne Venezuela’da yakılan 25 Chavistten haberimiz var, ne silahlı muhalefetin faşist saldırı taktiğinin tezahürü olan barikat terörüne kurban gitmiş 43 insandan. Her şey ‘demokrasi için’ zannetmekteyiz.

***

02 Ağu 2017

 

Trump yönetimi ABD’nin yıllardır bölgedeki müttefikleriyle birlikte Suriye’de rejim değişikliği politikalarının ana aparatı olan ‘eğit-donat’ programına son vermiş. Eğer bu doğruysa, ABD’nin Suriye’de yürüttüğü vekâlet savaşında CIA üzerinden cihatçı grupları desteklemesinin üstünü örten resmî politikasının bir ayağının sonu manasına geliyor. Diğer ayağı baki. Baki olduğu için de bu kez ‘eğit-donat’ın hevesli alıcısı olan eski ortaklarla yeni gerilimin kaynağı.

* * *

28 Tem 2017

Geçen yazıyı Almanya için ‘ektiklerini biçiyorlar’ diye bitirdik. Bu yazıya ‘Eyyy umutlarını elin Batılısına bağlayanlar..’ diye başlamalı.
Yeni değil, epeydir âdetten. Ne zaman insanlar faşizmleriyle cepheden yüzleşseler, kendi mücadelelerinden çok ‘demokrat Batı’dan’ medet ummak moda. Neoliberal sistem yeryüzünde sermaye için sınırları kaldırmış, üstüne siyasetten arındırılmış olduğu öne sürülen bir ‘uluslararası hukuk oturtmuş’ ki, sormayın! Haliyle bu ‘yamultulmuş evrensellik’ fikri ‘biri bizi kurtaracak’ hissiyatını tetikliyor. Şöyle tuhaf tezahürlerle: “ABD’deki o savcı var ya, şimdi bir çarpacak, suratları yamulacak”… “AİHM üst hukuk yolu, haklarından gelir”… “Berlin’in sabrı taştı, günlerini görecekler”…
Görmezler efendim, görmezler. Eksik kalsın, bu şekliyle!

21 Tem 2017

 

Çarşamba yazısında bıraktığımız yerden devam...

Brezilya’da küresel sermaye ile geleneksel yerli elitlerin İşçi Partisi’nin ‘mutabakatçı sol’ hükümetine yönelik sessiz ve derin darbesini özetlemeye çalışmıştım. ‘Latin Amerika’nın kesik damarlarını onarmaya’ soyunmuş sol dalgayı kesmek için girişilen asıl şiddetli ve açık faşizan darbe girişimi ise Venezüella’da sergilenmekte.

***

19 Tem 2017

 

Bizler Kuzey Yarımküre’de kâh yaz sıcaklarıyla kavrulur, kâh yağmur ve sellerle serseme dönerken; kış mevsimini yaşayan Güney Yarımküre’deki Latinler’in de ‘harareti yüksek’.

Latin Amerika’nın son 15 senede solun kalesi olmuş iki ülkesi Brezilya ile Venezüella’da küresel sermaye, geleneksel yerli elitler eşliğinde neden-sonuç ilişkileri sağlam, gayet ‘hakiki darbeler’ icra etmekte. İki ülkede de ‘iç çatışma’ ve ‘kutuplaşma’ derinleşiyor.

Brezilya’da sola karşı sessiz ve derin darbe, sağı şimdilik dümene geçiren bir aşamaya kadar pişirildi. Dünyaya soldan bakanların, Venezüella’da ise açık faşizan karakterine karşın ‘muhalefet’ diye sunulandan yana tavır alması, yahut mevzuyu ‘demokrasi’ diye görüp ‘tarafsız kalması’ için uğraşılıyor.

***

Bu yazıda Brezilya’ya bakalım...

29 Haz 2017

 

Şu âlemde herhâlde en çok da zırt pırt ağlayan, sözde ‘insani’ duyarlılıklar saçarken kararlılık pozlarına yatan liderlerden sakınmalı. Zira soğuk görünümlülere atfedilenin aksine en büyük manipülatörler ve zalimler onlardan çıkıyor. Ekseriyetle ‘zayıf muhakemeli’ addedilen kitleler üzerinden kendi toplumları ve başkaları için felaketler yayıyorlar.

***

ABD Başkanı Donald Trump da bunlardan birisi. Suriye’nin kuzeyindeki ‘El Kaide Cihadistan’ı İdlib’in Han Şeyhun kasabasında 4 Nisan’da askerî, teknik ve siyasi açıdan şaibeli kimyasal silah kullanımı vakasının ardından, ABD ordusuna Suriye’yi vurduran Trump’tı. Suriye ordusunun kazanımları eşliğinde ‘Esadı devirmekten vazgeçtiğini’ söylemişken; sivil kurbanların fotoğraflarını görüp faili belirlemiş, kızı İvanka onu ‘gözyaşları eşliğinde’ ikna edince Trump’a kararlılık sergilemek kalmıştı.

Sayfalar