Ceyda Karan

07 Haz 2018

 

Hasan Ünal’a göre Türkiye, Suriye hükümeti ile hareket etmiş olsaydı, ABD karşısında büyük avantaj elde edecekti, fakat yapılanlarla Suriye’nin bölünmesine hem doğrudan hem dolaylı katkı yapılmış oldu. Ünal’a göre Kandil’e dair son söylemler ABD ile ‘danışıklı-dövüş’ olabilir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo arasında ‘ilk görüşme' nihayet gerçekleşti. Washington'da Çavuşoğlu'nu ağırlayan Pompeo ile Türk-Amerikan ilişkilerinde sıkıntılı başlıklar ele alındı. En fazla öne çıkan mesele ise Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç'teki YPG varlığının çıkartılması idi. Görüşme sonrası Çavuşoğlu, Pompeo ile bu konuda yol haritasına onay verdiklerini açıklarken, ortak açıklamadaki ifadeler daha örtülü oldu, ortak kaygılara müttefiklik ruhuyla çözüm getirilmesinden söz edildi. Önümüzdeki altı aya yayılan bir süreçte uzlaşma sağlandığı belirtiliyor. Öte yandan daha sonra YPG'nin Menbiç'te kalan askerî danışmanlarını da çekeceği açıklaması geldi.

11 Nis 2018

 

Ortadoğu’yu daha rahat sömürmek için arzulanan, biatkâr, gerici ve gelenekçi kodların hâkimiyeti. Azıcık ‘ıslah’ olmaları kâfi. Şuursuz değiller yani. Bu yüzden siyasal İslamcılarla rahat rahat koalisyon yapabiliyorlar. Direniş damarına yenik düştükleri için bu savaşın bitmesini istemiyorlar. Doğu Guta olmazsa yeni bir kimyasal silah yalanı bulurlar, olur biter.

Bu satırlar, Suriye ordusunun Doğu Guta operasyonuna başladığı günlerde, ABD öncülüğündeki Batılı emperyalist güçlerin kimilerine tuhaf gelen El Kaide bağlantılı İslamcılara desteğini özetleyen, 28 Şubat’taki yazımın son paragrafından... Daha Suudi veliahtı, “Vahhabizmi Sovyetler’e karşı Batı’nın arzusuyla yaydık” demeden önce. Eh dün Sovyetler vardı, bugün nüfuz kazanmış Rusya Federasyonu. İdeolojik zemin bulunmasa bile...

* * *

06 Nis 2018

 

Rusya, Türkiye ve İran liderlerinin Ankara zirvesi, çok kritik bir dönemde gerçekleşti. İki mühim gelişme zirveye ışık tutuyor. İlki Suriye ordusunun Batı’nın biçare yaygaraları eşliğinde başkent Şam’ın dibindeki Doğu Guta’yı Ankara’nın da katkılarıyla ipleri Körfez’deki cihatçılardan temizlemesi. Diğeri ABD Başkanı Trump’ın “Suriye’den yakında çekileceğiz” söylemini diline dolaması.

Doğu Guta hazmedilmek zorunda kalınırken, ‘çekilme’ işi Washington’da ‘panik havası’ estirdi. Nihayetinde Trump’ın, ekibi tarafından ‘ikna edilmesi’ şaşırtıcı değildi. Asıl şaşırtıcı olan Ankara zirvesinden çıkan resimdi. Fakat bunun için ‘çekilme’ meselesini iyi anlamalı.

* * *

Ankara zirvesinin tarihi belliyken, Trump ilkin geçen hafta Ohio’da halkla buluşmasında andı ‘çekilmeyi’. “Suriye’den çok yakında çıkacağız. Artık diğerleri ilgilensinler. ‘Halifelik’ dedikleri şeyi yüzde 100 bitireceğiz” dedi.

05 Nis 2018

Amerikalılar iki haftadır ‘jeopolitik’ ağırlığı yüklü bir konuk ağırlıyor. 21’inci yüzyılda hâlâ mutlak monarşi kalabilen Vahhabi krallığı Suudi Arabistan’ın 33 yaşındaki veliaht prensi Muhammed bin Salman’ı... MbS kısaltmasıyla anılan bu monark, ‘genç reformcu’ pazarlaması eşliğinde ABD’deki halkla ilişkiler turunda pek ‘sükse yaptı’. Malum Amerika’nın ‘diktatörü’ olmak ayrıcalık.

***

29 Mar 2018

Britanya’nın orta yerinde zehirlenerek hastanelik olan MI6’ya çalışmış eski Rus albayı Sergey Skripal üzerinden kopartılan fırtına, Rusya Federasyonu’na (RF) karşı ‘organize diplomatik savaşa’ dönüştürüldü. ABD, Kanada, Avustralya ile AB üyesi 16 ülke değişik sayılarda Rus diplomatını sınır dışı etme kararı aldı. Gerekçeleri ‘Britanya ile dayanışmak’. Asıl sorun 195 ülkeden 26’sı ve bir iki diplomat gönderen ülkeler değil. Rusya’nın hâlâ ‘medet umduğuTrump ABD’sinin 60 diplomatı sınır dışı edip Seattle’daki RF konsolosluğunu kapatması. Ve BM’deki 12, NATO’dan 7 Rus diplomatın da ihracı var. Olay Rusya’nın ev sahipliği yapacağı Dünya Kupası’nı dahi etkileyebilir.
Haliyle Rusya ‘kaba’, ‘gayri medeni’ ve ‘uluslararası hukuka aykırı’ diye nitelediği bu tutuma sert tepki gösterdi.

***

22 Mar 2018

Rusya Federasyonu’ndaki (RF) başkanlık seçimleri tüm dünyada yakından izlendi. Devlet Başkanı Vladimir Putin bu kez yarışa bağımsız aday olarak girdi. Her yere webcam’lerin yerleştirildiği, gözlemcilerin öncesindeki demokratik ortamı ‘yetersiz’ bulmasının ötesinde oylamaya ‘toz kondurmadığı’ seçimlerde oyların yüzde 76.6’sını alarak seçildi. Katılım ortalamayı biraz aşarak yüzde 69’u buldu.

***

15 Mar 2018

Ülkenin yönetimine dair kararların ilelebet ‘yüce bir iradeye’ teslim edilmesini izleyip, üzerine soğuk su içmekte olduğumuz şu hazin günlerde, Küba’ya imrenerek bakıyoruz. Okul çocuklarının gözetmenlik yaptığı sandıklar eşliğinde demokrasi şenliği yapan Küba, haliyle insanın umutlarını tazeliyor, içini açıyor.

***

Fidel Castro liderliğindeki 1959 devrimiyle oluşan sistemi ‘diktatörlük’ diye pazarlayan ‘medeni dünyaya’ bakmayın siz. Liberal demokrasinin geleneksel şablonuyla bile, isteseler görüntü olarak İsviçre’nin ‘doğrudan demokrasisi’ ile paralellik kurabilirler. İstemezler. O yüzden seçim sistemine dair bilgi kırıntısı bile görmedikleri haberleri işe yaramaz.
Bu kez de Küba’daki seçimleri, devrimin liderlerinden 87 yaşındaki Raul Castro’nun aday olmayacağından hareketle, ‘Castro’ soyadının ‘silinmesi’ üzerine kuruluyor. Nafile bir çaba! Bu esnada Kübalılar geçen sonbaharda başlayan seçimleriyle nanik yapıyor.

***

09 Mar 2018

Suriye’de BM Güvenlik Konseyi’nin 2401 sayılı ateşkes çağrısının ‘ölü doğmuş’ bir karar olduğu aşikâr. Ama bu karar Doğu Guta üzerinden hem insani dramın nasıl kullanıldığı, hem de kimin nerede nasıl durduğuna dair turnusol kâğıdı.
ABD Dışişleri sözcüsü Heather Nauert en son, sözcülüğün Twitter hesabından şöyle yazdı: “Rusya Suriye çapında BM ateşkesi için oy verdi. Sonra bu kararı, Şam/Doğu Guta’da sivilleri bombalayarak görmezden geldi. Rusya ve Esad rejimine BMGüvenlik Konseyi’nin 2401 sayılıkararına bağlı kalmaları ve ihtiyaç duyulan insani yardımın 400 bin masum sivile ulaştırılması çağrısı yapıyoruz.”
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ise Nauert’e cevabı yapıştırdı: “Selam. Sakin olun. Propaganda makineniz kontrol dışı, hepimizi spam’lıyorsunuz.

***

05 Mar 2018

 

ABD ve dünya kamuoyuna sunulan bir haber geçen hafta hepimizi gülümsetti. CNN International, ABD’nin dört sene sonra Karadeniz’e iki destroyer birden sokarak yürüttüğü donanma faaliyetine dair haberini, ABD’li bir askerî yetkiliye dayanarak şöyle verdi:
“ABD donanması Karadeniz’deki varlığını, Rusya’nın orada giderek artan varlığına karşılık olarak artırıyor.”

Sosyal medyada epey alay eden çıktı. ‘Alooo olay Meksika Körfezi’nde mi geçiyor’ diye ti’ye alan çoktu. ABD’nin ‘müttefiklerini koruma’ temasıyla dünyanın her yerinde bulunma yönündeki ‘tanrısal hakkını’ sorgulayanlar eksik olmadı.

* * *

01 Mar 2018

Ali Örnek’e göre Batı, Suriye ordusunun Doğu Guta’daki 10 bin militana karşı verdiği savaşı, Suriye ordusu ile halk arasında gibi gösteriyor. Ateşkesi militanlara uygulatacak bir güç olmadığını anımsatan Örnek, Doğu Guta için ‘sivil’ eksenli çağrıların cihatçılara yaradığını anımsattı.
Suriye ordusu başkent Şam'ın kırsal kesimindeki Doğu Guta'yı İslam Ordusu, Fetih el Şam (eski adıyla El Nusra Cephesi), Faylak el Rahman ve Ahrar'uş Şam gibi terör örgütlerinden temizleme operasyonunu yürütürken Batı medyası Halep benzetmeleri eşliğinde uluslararası bir kampanya başlattı. BMGK'da oy birliğiyle kabul edilen ateşkes tasarısı IŞİD ve el Kaide ve onlarla hareket eden örgüt ve her türlü kurumu dışarıda tutarken, Rusya ve Suriye orduları da sivillerin boşaltılması için koridor oluşturdu. Ancak militanların ilk işi bu noktaları vurmak oldu.

Doğu Guta'daki durumu ve Batı medyasının söylemlerini bölgeyi yakından takip eden gazeteci Ali Örnek ile konuştuk.

‘SİVİLLER ÖLÜYOR' KAMPANYALARI SEBEBİ AÇIK'

Sayfalar