ABD, "Suriye-Arap koalisyonu" ile bir El Hul zaferinden dem vuruyor. Ama YPG'nin anılmadığı bu Amerikan hikâyesi biraz defolu.
Fehim Taştekin
Henüz net değil ama Sina'da çakılan Rus uçağı belki Suriye'nin ilk bedeli. Kafkasya cephesinin ısıtılması ise bahislerin açıldığı başka bir yer.
Suriye'ye müdahale edip Esad'ı Kremlin'de ağırlayan Putin, Irak'a da el atacak mı? Şimdi büyük soru bu. Başbakan İbadi, "Rusya gelsin" diyen ortakları ile "Ruslar gelirse biz yokuz" resti çeken ABD arasında sıkıştı.
Ankara Suriyeli mülteciye pazarlık kartı muamelesi yapıyor. Suriye politikası değişmeden sonu olmayan başka bir oyun daha. Bu oyunda AB de ortak.
Sahi Suriyeli mülteciler Türkiye’nin nesi olur? Sözde “Misafirlerimiz” idi. Hayır hayır! Onlar hep bir karttı, kart olmaya devam ediyor.
Kürtler Suriye'de karşı karşıya gelmek istemeyen ABD ve Rusya arasındaki nazik durumu kendi gelecekleri için pekâlâ maniple edebilir.
Esad'a Suriye'nin yüzde 14'ünde butik devlet kurdurtup kendisine de kurtarılmış bölgede mülteci kenti kurma vazifesi biçen Ankara, Rusya'nın Ortadoğu örgüsünün çapını anlayabilmiş değil.
Rus gemisi Suriye'de ustaca yol alıyor. ABD ve Körfez'deki müttefiklerinin seçenekleri sınırlı. Suudiler Türkiye'yi yalnız bırakıyor olabilir.
Rusya’nın Suriye’ye silah sevkiyatını hızlandırması ve Tartus deniz üssüne ilaveten Lazkiye’de bir hava üssü edinmesi beklendiği gibi tartışmaları alevlendirdi.
Ankara'da hükümet düğümü ne yönde çözülürse çözülsün Türkiye'yi Suriye'de yeni bir istikamet bekliyor. Yani Türkiye-Suud-Katar ortaklığı sıkıntıda.
Kral Selman, Şeyh Temim ve Erdoğan ortaklığının şekillendirdiği Suriye stratejisinin bir ayağı AKP’nin sandıktan aldığı sonuçla çelme yedi.
Türkiye üzerinden ‘kuzey cephesi’, Ürdün üzerinden ‘güney cephesi’ni şahlandıran bu stratejinin birinci aşamasında Kaide’nin Suriye şubesi Nusra ile eski Kaidecilerin kurduğu Ahrar el Şam’ın liderliğinde Fetih Ordusu kuruldu. Katar ve Suudi Arabistan’ın finansmanıyla temin edilen ağır silahlar Türkiye üzerinden Fetih Ordusu’na sevk edildikten sonra İdlib, Cibr el Şuğur, Eriha ve Mastume düştü. Ordu güneyde de önemli mevziler kaybetti. Dün de Şam’ın 100 km güneyinde 52. Tugay’ın bulunduğu üs silahlı grupların eline geçti. Bu gelişmeler, Mart 2013’ten beri kaplumbağa hızıyla kaybedilen yerleri yeniden toparlamaya başlayan Suriye ordusu için ağır bir darbe oldu.
İsrail'in Suriye'de Nusra ve ÖSO'ya verdiği destek BM raporlarıyla ifşa oldu. İsrail'in Suriye'deki savaşa müdahil olmasının arkasında Golan'da petrol çıkarma planını güvenceye almak da var.
Yanı başımızdaki Suriye tamamen savaş alanına dönmüş durumda. Kobanê’de YPG ile IŞİD arasındaki savaş gündemi kaplamış olsa da Suriye’nin farklı bölgelerinde Suriye ordusu ile farklı birçok cihatçı örgüt arasında çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Cihatçı örgütlerin, Alevi köy ve kasabalarına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı bu dönemde, Suriye ordusu Halep’i tamamen kuşatmaya çok yaklaştı. Savaş sahasını yakından takip eden gazeteci Fehim Taştekin ile Suriye’yi konuşmak üzere yazarı olduğu Hürriyet’in gazete binasında buluştuk. Taştekin, Suriye’de vekalet savaşının ülkelerin politika değişikliğine gitmemesi durumunda uzun süre devam edeceğini düşünüyor.