Yunan trajedisinin dört perdesi
Trajedi son bulmuştur. Gerçek, sahte kahramanlar, hainler rollerini tamamlamıştır. Zalim galip gelmiş; mazlum yenik düşmüştür. Ne var ki, perde, ne hikmetse, indirilmemiştir. Sağ kalan aktörler malum rollerini tekrarlamakta; oyunu zorla sürdürmektedir. Uzayan oyun, trajedi olmaktan çıkar; ilginçliğini yitirir; sıkılan seyirciler de salonu boşaltır.
Temmuz 2015’te “son perdesi” kapanan Yunan trajedisi için aynı şeyleri söyleyebiliyoruz. Durum değişmedi, ama trajedi kanıksandı ve unutuldu.
Önceki perdeleri kısaca hatırlatalım.
Birinci Perde: Goldman Sachs’ı kiralayıp borç istatistiklerini “düzelten” Yunanistan 2001’de Avro Bölgesi’ne kabul ediliyor.
Ülke, hızla Avro Bölgesi’nin “çevre konumu”na yerleşti. 2002-2008’de Almanya’dan, Fransa’dan “bol kepçe” sermaye ithal etti; cari açık tırmandı. Drahmi ortadan kalktığı için devalüasyon gündem dışı kalmıştı. Dış borçlar, dış kırılganlık yükseldi.