Mahallenin delikanlısını bir başka mahallenin iti köpeğine yem eder miydik? Ya da kendi içimizde olup biteni gidip dışarıya şikayet eder miydik? Bu da nerden çıktı demeyin az biraz sabredin.
Hiç unutmuyorum on yaşlarındaydım. Mahallede top oynuyorduk. Oyun sırasında aramızda geçmişten husumet bulunan bir arkadaş ile tartıştık. Tartışma kavgaya dönüştü. Birbirimizi itip kakmaya başladık. Bir ara bizi izleyen çocuklar dahil hepimiz olduğumuz yerde kaskatı kesildik. Çünkü ağabeyim yukarıdan aşağıya doğru emin adımlarla yürüyerek geliyordu.
Geldi, geldi, geldi ve…. Evet, geldi hem benim hem kavga ettiğim çocuğun kulağından tuttu, bize birer tokat attı. “Ayıp ayıp size yakışıyor mu” dedi. Ve yürüyüp gitti.
Kavga bitti. İtiş kakış bitti. Maç kaldığı yerden devam etti.