Birleşik Metal İşçileri Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında devam eden ve 41 fabrikada binlerce işçiyi kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine, Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu, Merkez TİS Komisyonu toplantısında ortaya çıkan görüş ve öneriler doğrultusunda 23 - 30 Aralık 2019 tarihleri arasında gerçekleştirmek üzere aşağıda yazılı eylem kararlarını alarak kamuoyuna açıklamıştır.
MESS Grup TİS uyuşmazlık sürecinde geçtiğimiz hafta başlayan "uyuşmazlık süreci eylemleri" önümüzdeki hafta aşağıdaki takvimle devam edecektir. Bu doğrultuda grup sözleşmesi kapsamındaki işyerlerinde 23-30 Aralık haftası;
25 Aralık Çarşamba günü, tüm vardiyalarda işçiler alkışlarla ve sloganlarla hep birlikte yemek paydosuna çıkacak, yemeği birlikte yieyecek ve birlikte işbaşı yapacaktır.
26 Aralık Perşembe günü vardiya girişlerinde servislerden inilecek, tüm işçiler toplandıktan sonra fabrikalara kadar yürünecektir. Fabrika girişinde servislerden inilecek, tüm işçiler toplandıktan sonra fabrikalara kadar yürünecektir. Fabrika girişinde bildiri okunacaki yürüyüş ve açıklama tamamlandıktan sonra işbaşı yapılacaktır.
30 Aralık Pazartesi günü metal işçileri MESS genel merkezi önünde yılbaşı kutlaması yapılacaktır.
Bir önceki hafta başlayan fazla mesailere kalmama eylemi, 23-30 Aralık haftası devam edecektir.
Sözleşme süreci boyunca işyeri sendika temsilcilerimiz tüm mesailerini işyerlerinde ve vardiyalarda toplu sözleşme faaliyetleriyle ilgili kullanacaktır.
birleşik metal iş
DİSK/Birleşik Metal-İş üyesiişçiler, MESS ile sürdürülen TİS görüşmelerinin uzlaşmazlıkl asonuçlanması üzerine fazla mesaiye kalmama kararı aldı.
MESS’in 3 yıllık sözleşme dayatmasına, ücretlerde ve sosyal haklarda insanca yaşamaya uygun hakça artış sağlanmaması üzerine bu kararı aldıklar.
Birleşik Metal-İş Genel Merkezi’nden fabrikalara gönderilen yazıda, 16-23 Aralık tarihleri arasında fazla mesaiye kalınmayacağı, TİS taleplerini içeren “Geçinemiyoruz” başlıklı bildirinin okunması, 20 Aralık Cuma günü vardiya girişlerinde toplanarak fabrikalara toplu yürüyüşün yapılması gibi eylemler gerçekleştirilecek.
3 Aralık Salı günü gerçekleştirilen Merkez TİS Komisyonu toplantısı sonucu, işçiler grev hakkını kullanmaktan geri adım atmayacaklarını açıklamışlardı.
Metal işverenleri ile sürdürülen TİS görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine metal işçileri fabrikalarda eylemlere başladı.
İşçiler, Birleşik Metal-İş’in örgütlü bulunduğu fabrikalarda dün (11 Aralık) sabah saatlerinde vardiyalarına giderken günü sloganlarla karşıladılar.
İşçiler, araçlardan inip sloganlar eşliğinde fabrikalara yürüyüş yaptı.
“Kazanılmış haklarımızın geriye götürülmesine izin vermeyeceğiz” diyen işçiler sık sık “Direne direne kazanacağız!”, “Mess Mess şaşırma sabrımızı taşırma”, “Sadaka değil toplu sözleşme”, “İnadına sendika inadına DİSK” sloganlarını haykırdılar.
Siz hiç; işçilerin sendikal faaliyetlerine engel olmak suretiyle Anayasa’nın 51. Maddesine ve TCK’nın 118. Maddesine göre suç işlediği için cezalandırılması gereken patronlara karşı, polisin ve diğer devlet görevlilerinin işçileri koruduğunu ve işçi haklarına sahip çıktığını gördünüz mü?
Göremezsiniz, çünkü kapitalist sistemin işleyişi, işçi sınıfına karşı sermaye sınıfını korumak üzere kurgulanmıştır. Bazen, yasalarda işçi sınıfının hak ve çıkarlarını koruyan hükümler olmasına rağmen, bunlar yazılı olmaktan öteye gidemez.
İşçilere karşı patronların çıkarlarını korumak söz konusu olduğunda, yasalara ve hukuka aykırı bir şekilde bir yerlerden verilen talimatlar devreye girer. Anayasa ve yasalarla tanınmış olan sendikal hak ve özgürlüklerini kullanan işçilere ve emekçilere karşı haksız ve hukuksuz bir biçimde zor kullanılarak müdahale edilir.
Yazının devamı için tıklayınız
Bozankaya’da patron ve polis işbirliğinde sendikadan istifa baskısı ve işten atma sürüyor.
Ankara Kazan’da kurulu MAN Bozankaya işçileri DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olmuşlardı. MAN Bozankaya işvereni Anayasal bir hak olan sendikal örgütlenmeye karşı önce 10, sonra 45 işçiyi geçtiğimiz günlerde işten attı.
Bozankaya işçileri işten atılan arkadaşlarınını işe geri alınmaları için direniş başlattılar. Fabrika önünde direnişe başlayan işçilerin eylemi işveren ve polis işbirliği ile kırılmaya çalışılıyor.
Birleşik Metal-İş’ten yapılan açıklamada “Halen üyelerimiz tek tek işyeri yöneticileri ve kısım amirleri tarafından sorgulanmakta, kendilerinden e-devlet şifreleri alınmakta ya da sendikamızdan istifa ettiklerini doğrudan telefonları üzerinden göstermeleri istenmektedir.” denildi.
İşveren ve polis işbirliğinde gerçekleşen baskılara karşı Birleşik Metal-İş bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması metni:
“Ankara Kazan ve Sincan’da iki ayrı fabrikada faaliyet gösteren Bozankaya Otomotiv’de sendikamıza üye olan işçilere yönelik baskı, istifa ve işten çıkarma saldırısı devam etmektedir.
İşyerinde baskı polis nezaretinde, işyerinin yönetici ve kısım amirleri tarafından yapılmaktadır. Fabrikanın önünde sendikamız üyesi işçilere müdahale eden polis, fabrikanın içinde konuşlanarak şirket yönetiminin işçiler üzerindeki baskıyı arttırmasına yardımcı olmuştur.
Halen üyelerimiz tek tek işyeri yöneticileri ve kısım amirleri tarafından sorgulanmakta, kendilerinden e-devlet şifreleri alınmakta ya da sendikamızdan istifa ettiklerini doğrudan telefonları üzerinden göstermeleri istenmektedir.
Bu baskılar sonucu, şu ana kadar işten atılmakla tehdit edilen 265 üyemiz sendikamızdan istifa ettirilmiştir. Sendikadan istifa etmemekte direnen üyemiz işçiler arasından işten atılan işçi sayısı ise 45’e ulaşmıştır. Fabrikada istifa baskısı da işten çıkarmalar da halen devam etmektedir.
İşçilerin Anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkı başkent Ankara’da askıya alınmıştır. Bozankaya işvereni koruma altında suç işlemeye devam etmektedir. Sendikamız Bozankaya’da üyelerinin haklarını korumak için mücadelesini sürdürecektir. Kamuoyuna duyurulur.”
TC Anayasası, Madde 51– “.... Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.”
Birleşik Metal-İş Sendikası, Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine bir açıklama yayınladı.
Sendikadan yapılan açıklamada “7 Ekim’de başlayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde 4 Aralık 2019 tarihinde yapılan beşinci toplantıda anlaşma sağlanamadı ve Uyuşmazlık Tutanağı tutuldu. Süreç arabulucu ile devam edecek.” denildi.
Açıklama metni:
MESS’TEN SEFALET ZAMMI ÖNERİSİ
60 Günlük Görüşme Süreci Bitti ve Uyuşmazlık Tutuldu
7 Ekim’de başlayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde bugün (4 Aralık 2019) yapılan beşinci toplantıda anlaşma sağlanamadı ve Uyuşmazlık Tutanağı tutuldu. Süreç arabulucu ile devam edecek.
Bugün yapılan toplantıda, ücret ile ücrete bağlı maddeler ve sosyal ödeneklerin ağırlıklı olduğu 29 madde ve 2 yönetmelik görüşüldü. Görüşülen maddelerden 1’i kabul edildi.
Sendikamızın TİS teklifi 93 madde ve 3 yönetmelikten oluşmaktadır. Yapılan 5 toplantıda 36 madde kabul edilirken, 66 madde ve 2 yönetmelik kabul edilmedi ve bu maddeler için Uyuşmazlık Tutanağı tutuldu.
MESS, ücret teklifi olarak birinci 6 aylık dönem için yüzde 6,05 oranında (1 Eylül 2019 öncesindeki 6 aylık dönemde gerçekleşen resmi enflasyon oranı) ücret zammı önerdi. Bu oran ortalama ücrette ikramiye dahil net 204 TL’dir. Diğer altışar aylarda ise enflasyon oranında zam önerdi. MESS, 3 yıllık TİS teklifini devam ettirdiğini belirtti.
Sendikamızın ücret zammı talebi ortalama ücrette seyyanen ikramiye dahil net 1.150,00 TL’dir. Buna göre ilk 6 aylık dönem için ücret zammı teklifimizin karşılığı ortalama ücret bazında yüzde 34’dür.
MESS, sosyal haklarda da yüzde 15,01 oranında (1 Eylül 2019 öncesindeki 1 yıllık dönemde gerçekleşen resmi enflasyon oranı) artış teklif etti. Sendikamızın sosyal haklara ilişkin teklifi ise ortalamada yüzde 55.
MESS, sosyal haklarla ilgili herhangi bir ilave teklifi kabul etmeyeceğini belirtti.
Ayrıca, Tamamlayıcı Sağlık Sigortasının kaldırılmasını önerdi.
MESS’in tekliflerinin kabul edilmesi hiçbir biçimde mümkün değildir. MESS yetkililerine de belirttiğimiz gibi metal işçileri açlık ve sefalet ücretlerini asla kabul etmeyeceklerdir. Bu teklif metal işçileriyle alay etmek demektir.
MESS’in bu teklifi göstermiştir ki patronlar ekonomide yaşanan kısmi sorunları fırsata çevirmek istemektedir. Yapılan 5 toplantıda, değişiklik önermediğimiz bir çok madde bile kabul edilmemiş, tersine MESS tarafından karşı teklifler verilerek, mevcut haklar geriye götürülmek istenmiştir.
MESS, metal işçilerine açlık ve sefaleti reva görüyor. İnsanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşulları hakkımızdır ve bunun için mücadele etmekten geri durmayacağız.
Merkez Toplu Sözleşme Komisyonumuz önümüzdeki günlerde toplanarak, gelişmeleri değerlendirecek ve mücadele kararları alacaktır
MAN Bozankaya’da çalışan işçiler, her iki fabrikada da çoğunluk sağlayarak Birleşik Metal-İş Sendikası saflarında örgütlendiler. Sendikal örgütlenmeyi engellemek için türlü yollara başvuran Bozankaya işvereni, geçtiğimiz cuma günü 10 işçiyi işten çıkardıkttı. İşveren fabrikada topladığı işçilere bir dizi vaatte bulundu.
İşçilere konuşan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Semih Uğurluel, işçilere sendikadan vazgeçmeleri için şu vaatleri verdi:
- 1 maaş ikramiye.
- Sincan fabrikasıyla Kazan fabrikası arasındaki yüzde 2’lik ücret farkının giderilmesi,
- 100’er lira yakacak yardımı
- Ramazanda 100 lira alışveriş çeki
- Bayramlarda 300’er lira para
- Devamlılık primi
- Yıllık izin öncesi izin parası
- Asgari ücret zammına bakılacak, üstüne 1-2 puan verilecek
Metal işçilerinin Ankara’ya yürüyüşü engellendi. İşçiler Eskişehir çıkışında polis ve jandarma tarafından ablukaya alındılar.
Abluka altın alınan işçiler oturma eylemi başlattı.
Birleşik Metal-İş üyesi, Eskişehir’deki kurulu Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine işçileri maaşlarını alamadıkları için dün (24 Ekim) hakları için Ankara’ya yürümek istemişlerdi. İşçilerin direniş çadırı önünden başlattıkları yürüyüş polis tarfından engellnmiş, onlarca işçi gözaltına alınmıştı.
Eskişehir'den Ankara'ya yürümek isteyen Birleşik Metal-İş üyesi işçilere polis saldırdı. Saldırı sonrası 32 işçi gözaltına alındı. Polis saldırısında yarlanarak hastaneye kaldırılan işçiler arasında Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’da var.
Eskişehir'deki Zeytinoğlu Grubu bünyesindeki Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine’da çalışan; maaşlarını ve tazminatlarını alamadıkları gerekçesiyle Ankara'ya doğru yürüyüşe geçen işçilere polis biber gazı ve cop kullanarak
İşçiler Ankara’ya yürümek istayince, Espark önünde kurulan direniş çadırına polis müdahale etti.
Yürüyüşe devam
Saldırı sonrası basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı hastaneden çıkan Serdaroğlu yaptı.
Basın açıklaması;
Entil, Hapalki ve Tarkon işçileri; İŞLERİ, EKMEKLERİ VE HAKLARI İÇİN ANKARA YOLLARINDA
Dört aydır maaşlarını alamayan. Eskişehir'de kurulu Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine işyerlerinde çalışan sendikamıza üye yaklaşık 500 işçi ekmekleri, işleri ve hakları için mücadele verirlerken her türlü düşmanca tavırla karşı karşıya kalmayla devam ediyorlar.
Uğradıkları mağduriyeti ve haksızlıkları kamuoyuna bir kez daha duyurmak için toplanan işçiler, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası öncülüğünde Genel Başkan Adnan Serdaroğlu’nun yaptığı basın açıklamasına bile tahammül edemeyecek kadar gözü dönmüş bir saldırı ile karşılaşmışlardır.
Öncelikle açıklama esnasında tüm üyelerimizin üzerine acımasızca gaz sıkılmış bununla da yetinilmeyerek onlarca insan gözaltına alınmıştır. Yine çok sayıda arkadaşımız sıkılan gazlar nedeniyle hastanelerde tedavi görmektedir.
Bunca yıl çalışıp alın teriyle kanlarının son damlasına kadar hak ettikleri ücretlerini, AKP yönetiminin beceriksizliği ve TMSF’nin yanlış politikaları sonucu içi boşaltıldığı için alamayan, üstelik işlerini kaybeden işçilere bu denli kindar bir tavır takınılmasını anlayamıyoruz.
Bolu Büyükşehir Belediyesinde bankamatik işçisi olarak seçimlerden önce işe alındığı için çıkarılanlara sahiplenerek devlet düzeyinde Ankara’ya yapılan yürüyüşe destek verenler, ne yazık ki Eskişehir’de alın teriyle, en ağır şartlarda çalışan işçilerin en ufak bir tepkisine bile tahammül edemeyerek hoyratça ve acımasızca saldırmaktadırlar.
Bu tavırla AKP yönetimi vatandaşlar arasında açıkça ayrım yaptığını, kendisi gibi düşünmeyen vatandaşlara dini, imanı, etnik kökeni ne olursa olsun düşmanca duygular beslediğini açıkça göstermiştir. Çünkü söz konusu haksızlık giderilmediği gibi tam tersine işçiler adeta cezalandırılmaktadır.
Tam 10 yıl TMSF yönetiminde kalan bu fabrikaların yoğun üretim yaptıkları halde böylesine içinin boşaltılması özellikle sorgulanması gereken bir durum arz etmekteyken tamamen masum ve aynı zamanda mağdur olan işçilerin güvenlik güçlerince saldırıya uğramasını kabul etmemiz mümkün değildir.
Biz DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası olarak bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Entil, Hapalki ve Tarkon işçileriyle birlikte haklarımızı alana ve mağduriyetlerimiz giderilene kadar bu adaletsizliğin takipçisi olacağız.
Öncelikle ilk hedefimiz bu işin asıl faili olanların icraat eylediği Ankara’ya yürümek ve derdimizi bir kez daha en üst makamlara anlatmak olacaktır. Çünkü bundan önce tüm ilgililer yaptığımız duyurular, basın açıklamaları ve gönderdiğimiz mektupları duymadılar ve görmediler ve çözmek için çaba sarf etmediler. Kısacası tüm girişimlerimiz sonuçsuz kaldı.
TMSF eliyle uğradığımız haksızlığı anlatmak için bugün başladığımız yürüyüşümüzü öncelikle Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na daha sonra ise Saraya giderek dile getireceğimizi tüm kamuoyuna buradan duyuruyoruz.
Açlık Sınırı 2.013 TL, Yoksulluk Sınırı 6.964 TL ...
Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Eylül 2019 Dönem Raporu 04/10/2019
İZMİR VE İSTANBUL’DA YAŞAM DAHA ZOR
AÇLIK SINIRI 2.013 TL, YOKSULLUK SINIRI 6.964 TL OLDU.
İZMİR 3 BÜYÜKŞEHİR İÇİNDE YAŞAM MALİYETİ EN YÜKSEK OLAN İL OLDU. İZMİR İÇİN AÇLIK SINIRI 2.214 TL’YE YÜKSELİRKEN, İSTANBUL’DA 2.118 TL, ANKARA’DA 1.956 TL OLARAK GERÇEKLEŞTİ.
RESMİ ENFLASYON 16 YILDA YAKLAŞIK 4.2 ARTARKEN AÇLIK SINIRI YAKLAŞIK 4.6 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ. RESMİ ENFLASYON ORANINDAKİ ÜCRET ARTIŞ MUTFAKTA YÜZDE 8.7 YOKSULLAŞTIRDI.
SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNE YAPILMASI GEREKEN GIDA HARCAMASI TOPLAMIN YÜZDE 37.5’İ OLDU.
EYLÜL 2019 Dönemi için;
Açlık sınırı: 2.013 TL
Yoksulluk sınırı: 6.964 TL
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama 2.013 TL’dir. Bu harcama sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır.
2003 yılının eylül ayında 4 kişilik bir aile günlük minimum 14.57 TL’ye sağlıklı beslenebilirken bugün ancak 67.11 TL’ye sağlıklı beslenebilmektedir.
Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Eylül 2019 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini hesapladı. Hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için, günlük en az 67.11 TL, aylık 2.013 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Buna göre yetişkin bir kadının sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı 17.23, yetişkin bir erkeğin 17.83, 10-18 yaş arası bir çocuğun 19.27, 4-6 yaş arası bir çocuğun ise 12.78 TL. Bu verilere göre yoksulluk sınırı da 6 bin 964 TL oldu.
Tablo 1- Sağlıklı beslenmek için yapılması gereken asgari zorunlu gıda harcamaları
Not: Yuvarlamalardan kaynaklı toplamda farklılıklar olabilmektedir.
Dört kişilik bir ailede her ferdin sağlıklı beslenmesi için alması gereken gıdaların minimum maliyeti yaşa ve ürün grubuna göre farklılık gösteriyor. Günlük harcamalarda Eylül 2019’da en yüksek maliyet grubunu peynir/çökelek grubu 16.85 TL’lik harcama gereksinimi ile oluşturdu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 14.08 TL oldu. Süt ve yoğurt için yapılması gereken harcama tutarı 8.26, sebze ve meyve için yapılması gereken harcama miktarı 7,99 TL, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 4.49 TL’dir. Katı yağ 3.66 TL’lik, sıvı yağ ise 1.32 TL’lik masraf yapılması gereken ürün gruplarıdır. Yumurta için 0.82, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 2,71 TL harcama yapılması gerekmektedir.
Tablo 2- Gıdaların Yaş Gruplarına Göre Günlük Maliyeti (TL)
Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 37,5 ile en yüksek paya sahiptir. Sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 11,9 olmuştur.
Grafik 1- Yapılması gereken harcamaların ürün gruplarına göre dağılımı
Açlık sınırı İstanbul, İzmir ve Ankara için de hesaplamıştır. Buna göre sağlıklı beslenmenin maliyetinin en yüksek olduğu il 2.214 TL ile İzmir olurken, İstanbul’da sağlıklı beslenmenin maliyeti 2.118 TL, Ankara’da ise 1.956 TL’dir.
Açlık sınırı 2003 yılı Eylül ayında 437 TL idi. Buna göre 16 yılda açlık sınırındaki artış yaklaşık 4.61 kat oldu. Aynı dönemde resmi enflasyondaki artış ise 4.21 kat olarak gerçekleşti. Resmi enflasyon oranındaki artış mutfakta yüzde 8.7 yoksullaştırdı.