Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Temmuz 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Açıklamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için, günlük 58.14 TL, aylık 1.744 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Buna göre yetişkin bir kadının sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı 14.94, yetişkin bir erkeğin 15.42, 10-18 yaş arası bir çocuğun 16.47, 4-6 yaş arası bir çocuğun ise 11.36 TL.
Harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 39.5 ile en yüksek paya sahip. 2003 yılında 4 kişilik bir aile günlük 13 TL’ye sağlıklı beslenebilirken, günümüzde ancak 58 TL’ye sağlıklı beslenebilmekte. Süt, meyve-sebze ve yumurtada yıllık artış ciddi oranda yoksullaştırdı. Açlık sınırı 15 yılda 4.23 kat arttı.
Sağlıklı beslenmek için yapılması gereken zorunlu gıda harcamaları
Zorunlu Gıda Harcamaları
Harcama Tutarı
Yetişkin Kadın
14.94
Yetişkin Erkek
15.42
10-18 Yaş Çocuk
16.47
4-6 Yaş Çocuk
11.30
Toplam
58.14
Açlık Sınırı
1.744
birleşik metal iş
Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) verilerine göre, haziran ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 1 yılda yüzde 19.7’lik artışla 1.757 liraya yükseldi.
BİSAM, Haziran 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için, günlük 58.57 TL, aylık 1.757 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Buna göre yetişkin bir kadının sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı 15.08, yetişkin bir erkeğin 15.55, 10-18 yaş arası bir çocuğun 16.57, 4-6 yaş arası bir çocuğun ise 11.36 TL. Harcamalarda süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 40.9 ile en yüksek paya sahip.
TÜİK'in açıklamalarına göre haziran ayı enflasyonu yıllık bazda yüzde 15.39 düzeyinde gerçekleşti. Bir ailenin yeterli beslenebilmesi için gerekli temel gıda harcamalarını hesap eden BİSAM'ın verilerine göre ise açlık sınırındaki yıllık artış oranı enflasyonun 4.3 puan üzerinde üzerinde.
Harcamalar yaşa ve ürün grubuna göre değişiyor
Dört kişilik bir ailede her ferdin sağlıklı beslenmesi için alması gereken gıdaların maliyeti yaşa ve ürün grubuna göre farklılık gösteriyor. Günlük harcamalarda Haziran 2018’de en yüksek maliyet grubunu 15.82 TL ile peynir, çökelek vb. ürünler oluştururken, bu ürünleri et, tavuk ve balık 10.93 TL ile takip ediyor. Süt ve yoğurt için yapılması gereken harcama tutarı 7.24 TL, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı ise günlük 3.62 TL. Katı yağ 2.35 TL’lik, sıvı yağ ise 1.26 TL’lik masraf yapılması gereken ürün grupları. Sağlıklı bir beslenme için dört kişilik bir ailenin sebze ve meyve için ayırması gereken bütçe ise 8.49 TL. Yumurtaya 0.89, Şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 2.69 TL harcama yapılması gerekiyor.
Harcama payları artıyor
Mayıs 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre, sağlıklı beslenmek için yapılması gereken harcama tutarları esas alındığında, ürün gruplarının paylarında da değişiklik oldu. Buna göre et, yumurta ve kurubaklagil grubu için yapılması gereken harcamaların toplam içingeki payı yüzde 27,8’den yüzde 27’ye, süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 40.9’dan yüzde 39.4’e düştü. Buna karşın meyve ve sebzenin payı yüzde 11.5’ten yüzde 14.5’e yükseldi.
İnsanca yaşam için
Araştırmanın sonuçlarına göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken aylık harcama tutarı 453 TL olurken, bu rakam yetişkin bir erkek için 467 TL, 10-18 yaş bir çocuk için 497 TL, 4-6 yaş bir çocuk için 341 TL oldu. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması 1.757 TL’dir. Aynı hesaplamaya göre 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 6 bin 77 TL’dir. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre ise yoksulluk sınırı 997 TL, açlık sınırı 289 TL arttı.
2003 Haziran ayında 412 TL olan açlık sınırı 15 yılda 4.26 kat artarak 2018 Haziran ayında 1.757 TL’ye ulaştı.
Araştırmanın yöntemi
Açlık ve yoksulluk sınırı BİSAM tarafından her ayın ilk haftasında, Türkiye İstatistik Kurumu’nun Tüketici Fiyat Endeksinin açıklanmasını takiben kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
Araştırmada, BİSAM tarafından Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyabetik bölümünün hazırladığı “Türkiye’ye özgü beslenme kalıbı”nın, farklı kaynaklardan elde edilen verilerle değerlendirilerek yenilenmesi sonucunda elde edilen BİSAM beslenme kalıbı dikkate alınmıştır. Elde edilen beslenme kalıbı her ay açıklanan TÜİK madde fiyatları ile değerlendirilerek, kişinin ihtiyacına göre yapması gereken gıda harcamasının tutarı tespit edilmektedir. Hesaplamada esas alınan kalori miktarları şunlardır:
4-6 yaşındaki bir kız çocuğu için 1963 kalori
15-18 yaş arası bir erkek çocuk 3244 kalori
Yetişkin bir erkek 2953 kalori
Yetişkin bir kadın 2658 kalori
4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması AÇLIK SINIRI olarak belirlenmektedir. Bu verinin Hanehalkı tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen veri ise bize YOKSULLUK SINIRINI vermektedir. Tüketim Harcama Kalıbı dikkate alınırken, tüm içecekler, tütün ve gıda harcamaları bir kalem olarak belirlenmiştir.
Yoksulluk sınırı hesaplanırken, TÜİK Hanehalkı Bütçe Anketi Tüketim Harcaması Araştırması 2016 yılı sonuçlarının, 3. yüzde 20’lik dilimin tüketim harcamaları dikkate alınmıştır. Söz konusu tüketim grubu Türkiye’de nüfusun yüzde 40 ila yüzde 60’ı arasındaki kesimidir.
Yetişkin erkek ve kadınlar için 18-50 yaş grubu, 10-18 yaş grubu için erkek çocuk dikkate alınmıştı.
ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasının ardından Gazze'de yaşanan Filistinli katliamana yönelik protestolara bugün (16 Mayıs) DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş ve Nakliyat-İş Sendikası üyeleri de katıldı. İşçiler boyunca "Katil ABD Ortadoğu’dan defol" sloganı atttı.
ABD konsolosluğu önünde toplanan sendika üyeleri ABD'nin tavrını protesto ederek "Filistin halkı yalnız değildir" dedi. İşçiler konsolosluk önüne gelinceye kadar yol boyunca "Katil ABD
'Bu bir katliamdır'
Birleşik Metal-İş Başkanı Adnan Serdaroğlu, ortak yapılan basın açıklamasında şunları söyledi: "Nakba'nın 70. yılında ABD emperyalizmi bölge halklarının arasına daha fazla düşmanlık yerleştirmek için Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyor ve Gazze'de can alıyor. Bu vicdanları sızlatan uygulamayı protesto eden halka karşı İsrail askerlerinin saldırıları sonucu şu ana kadar 61 Filistinli yaşamını yitirmiş, binlerce Filistinli de yaralanmıştır. Bunun adı kelimenin tam anlamıyla bir katliamdır. Çünkü İsrail askeri, infiale kapılan Filistinlilerin bu haklı başkaldırısını bastırmak için plastik mermi değil, adeta onları katletmek için gerçek mermi kullanmıştır. 8 aylık Leyla'nın ana kucağında katledilmesi vahşettir."
'Bu kararı kabul etmiyoruz'
Bu vahşet ve katliamın sorumlusunun ABD ve İsrail olduğunu söyleyen Serdaroğlu, "Bu vahşeti lanetliyoruz. Bu düpedüz halk düşmanlığıdır ve bir kez daha kapitalizmin faşizme ne kadar yatkın bir sistem olduğunu bizlere hatırlatmaktadır. İsrail'in işgalini tanımak anlamına gelen ve uluslarası hukuka da ayrkı olan bu katliamı şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ı, Alman diktatör Hitler'e benzeten Serdaroğlu, "ABD'nin emperyalist emellerinin histeriye dönüşen politikaları, çağımızın Hitler'i olarak adlandırılan Trump ile tamamen bir saldırganlığa ve Filistin düşmanlığına dönüşmüş durumdadır. İsrail'in 1967 yılından bu yana izlediği politikaların en büyük destekçisi olan ABD aynı zamanda bu yolla Ortadoğu'daki kirli amaçlarına ulaşmak istemektedir. ABD'nin büyükelçiliğini üç din için de kutsal olarak kabul edilen Kudüs'e taşıma kararı ile yeni bir savaş kışkırtıcılığı tetiklenmiştir. Sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın vicdanını kanatan böyle bir kararı kabul etmek mümkün değildir" diye konuştu.
'Siyonist işgal'
Türkiye'deki işçilerin her zaman Filistin'in yanında olduğunu belirten Serdaroğlu açıklamasını, "Bugün Filistin halkına reva görülen bu insanlık dışı uygulamalarla, dünyaya giderek hakim olmak çabası içindeki faşizan zihniyetin başta emekçiler olmak üzere diğer ülke halkları için de ciddi bir tehdit oluşturduğunu tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Bizler Türkiye işçi sınıfı olarak bir kez daha dünyanın dört bir yanında siyonist işgale ve onun emperyalist destekçilerine karşı direnen Filistinli kardeşlerimizi selamlıyor, onların mücadelesinde yanlarında, omuz omuza durduğumuzu belirtiyoruz." diyerek bitirdi.
Birleşik Metal-İş, DİSK'in 51, kuruluş yıldönümü sebebiyle "DİK, İşçi sınıfının pusulasıdır!" başlıklı yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, DİSk'in kuruluş ilkelerine vurgu yapılırken, kuruluş bildirgesinde yer alan, “Emperyalizmin, devletimizin ve milletimizin hayatına yeniden kastetme çabalarının arttığını ve bir avuç sömürücünün, aracının, kapkaççının bu çabalara katıldığını görmektedir” cümlesi öne çıkartıldı.
Açıklama metni:
DİSK, İŞÇİ SINIFININ PUSULASIDIR!
DİSK’in kuruluşunun 51. Yılını ilk günkü heyecan ve coşkuyla idrak etmekteyiz. Bilindiği gibi DİSK’in 1 numaralı kurucu sendikası Maden-İş’in devamı olan Birleşik Metal-İş Sendikamız, DİSK ilkelerinin bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de yılmaz takipçisi olmaya devam edecektir.
DİSK işçilerin ekonomik ve demokratik mücadele örgütü olarak ülkemizde, sermayeden ve devletten bağımsız, demokratik sınıf ve kitle sendikacılığını temsil etmek amacıyla kurulmuş ve yıllar boyunca bu yolda ilerleyerek işçi sınıfı mücadelesine çok büyük kazanımlar sağlamıştır.
Türkiye işçi sınıfı mücadelesine altın harflerle yazılan büyük ve şanlı 15-16 Haziran direnişlerini, 1 Mayısların Taksim Meydanı’nda kitlesel olarak kutlanmasını, DGM direnişlerini, “Faşizme Geçit yok” eylemlerini gerçekleştiren DİSK’in, o parlak ve şanlı günlerine dönmesi en büyük temennimizdir.
Kuruluş Bildirgesinde “Emperyalizmin, devletimizin ve milletimizin hayatına yeniden kastetme çabalarının arttığını ve bir avuç sömürücünün, aracının, kapkaççının bu çabalara katıldığını görmektedir” cümlesiyle genel felsefesini ortaya koyan DİSK’e ve bu kimliğe sahip çıkan bağlı sendikalara, bugün ülkemizde yaşananları dikkate aldığımızda, kuruluş günlerinde olduğundan çok daha fazla görev düştüğü ortadadır.
DİSK’in 1967 yılındaki bu tespitlerinin bugünlerde de benzer bir görünüm arz ettiğini dikkate alırsak DİSK’in doğrularının aynıyla geçerli olmakla beraber bugün itibariyle hayata geçirme ve ilkelere sahip çıkma anlamında bazı sıkıntılar yaşandığını da görüyoruz.
Ne yazık ki 1977 yılında Kemal TÜRKLER’in DİSK Başkanlığı’ndan ayrılması ve ardından 1979 yılında Maden-İş Sendikası’nın DİSK’ten ihraç edilmesi ile başlayan bu olumsuz sürecin bazı dönemsel kesintilerle de olsa devam etmesi bizleri endişelendirmekte ve sorumluluğumuzu artırmaktadır.
İşçi sınıfının bugün yaşadığı sorunlarla mücadele edebilmek sadece DİSK’in 1 numaralı kurucu Genel Başkanı Kemal TÜRKLER döneminde olduğu gibi DİSK’i DİSK yapan anlayış ve ilkeleri hayata geçirebilmekle mümkün olacaktır.
Bu nedenle DİSK’in 51. Kuruluş Yıldönümünde, kuruluş bildirgesinde vurgulananları ve yükseliş dönemindeki anlayış, ilke ve değerleri tüm topluma bir kez daha hatırlatmayı bir görev biliyoruz.
Aynı eski günlerde olduğu gibi DİSK’in sınıf siyasetine ve kitlesel bir güce kavuşması için özellikle Kemal TÜRKLER’in başkanlığındaki mücadeleci gücüne kavuşması adına Birleşik Metal-İş sendikası olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzun kamuoyunca bilinmesini istiyoruz. Saygılarımızla.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI Genel Yönetim Kurulu
Birleşik Metal-İş Sendikası ve MESS arasında yürütülen Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandı.
Birleşik Metal-İş, toplu iş sözleşmenin imzalanması üzerine yazılı bir açıklama yayınladı.
"Metal işçileri direndi, kazandı" başlıklı basın açıklaması;
Bu sözleşmenin imzalanması, grev yasaklarına rağmen grev yasağınızı tanımıyoruz diyen metal işçilerinin kazanımıdır. Bu sözleşme, kararlı bir şekilde direnen, taviz vermeyen metal işçisinin ve bu mücadeleye önderlik eden Birleşik Metal-İş Sendikasının kazanımıdır. Tüm metal işçilerine hayırlı olsun. Toplu sözleşme, iş barışının sağlanması ve endüstriyel ilişkilerin sürdürülmesi için olumlu adım atan, işçilerin taleplerini dikkate alan MESS yönetiminin de katkısı ile gerçekleşmiştir.
MESS ile yapılan son görüşmede sendikamızın teklifinde yer alan birçok madde kabul edilmiş oldu.
Anlaşmaya göre;
İBLAĞ:
• Sendikamızın teklifi MESS tarafından aynen kabul edildi. Buna göre;
31.8.2017 tarihinde saat ücretleri 9 TL’nin altında olan işçilerin ücreti 9 TL’ye iblağ (tamamlama) edilecektir.
KIDEM ZAMMI:
• Sendikamızın teklifi MESS tarafından aynen kabul edildi. Buna göre;
01.01.2018 tarihinden itibaren 1 tam yılını doldurmuş herkese, her kıdem yılı için 0,10 TL kıdem zammı uygulanacaktır. Bu uygulama 15 yıl ile yani 1,50 TL ile sınırlandırılmıştır.
SEYYANEN ZAM:
• Sendika üyesi işçilere; ilk altı ay için 1,60 TL seyyanen ücret zammı yapılacaktır.
Ücret zammı bu üç uygulama ile birlikte %24’lük artışa denk gelmektedir. Bu artış, ortalama ücrette ücret ve ikramiye dahil net 504 TL’lik artışa denk gelmektedir.
SOSYAL HAKLAR:
• Sosyal haklarda %23’lük artış sağlanmıştır.
YÜRÜRLÜK:
• Sendikamızın teklifi doğrultusunda yürürlük dönemi 2 yıllık olmuştur.
TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI:
• Sendikamızın teklifi MESS tarafından aynen kabul edilmiştir.
POSTABAŞILIK TAZMİNATI:
• Postabaşılık tazminatı %8 olarak belirlenmiştir.
ÖLÜM İZNİNDE ARTIŞ:
• Sendikamızın teklifi doğrultusunda bir önceki sözleşmede var olan izinlere ek olarak eşin anne ve babasının vefatında üyeye 3 gün ücretli izin alınmıştır.
2 Şubat itibari ile grev uygulama kararını aldığımız ve hükümet tarafından yasaklanan grevimize rağmen bugün yapılan görüşmeler neticesinde üyelerimizde memnun eden tarihi bir sözleşmeye imza atılmıştır.
Sözleşmemiz başta metal işçileri olmak üzere tüm işçi sınıfına hayırlı olsun!
Metal işkolunda, MESS ile sürdürülen toplu işsözleşmesi sonucu işçilerin 2 Şubat'ta greve çıkma kararı hükümet tarafından ‘milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü’ gerekçesiyle Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklandı. Grev yasağı 130 bin metal işçisinin geleceğini belirleyecek.
Birleşik Metal-İş, MESS ile 26 Ocakta yapılan toplantı sonucu yazılı bir açıklama yayınladı.
'Grev yasağını tanımıyoruz'
"MESS’le görüşmeden yine sonuç çıkmadı" başlıklı açıklama şöyle:
“Sendikamız ve MESS arasında MESS’in daveti üzerine bugün (26.01.2018) bir görüşme gerçekleştirildi.
Görüşmede MESS ücret zammı ve sosyal ödeme ve ödenekler ile ilgili tekliflerini revize etti.
MESS’in teklifi şöyledir:
Ücret zamlarında:
Birinci altı ay için fabrika ortalamasına seyyanen %13,20 ücret zammı teklif edilmiştir. Bu oran ortalamada ikramiye dahil net 294 TL’ye denk gelmektedir.
Diğer altı aylarda enflasyon oranında ücret artışı teklif etmiştir.
Sosyal ödeme ve ödeneklerde:
Birinci yıl %13,20
Diğer yılarda enflasyon oranında artış teklif etmiştir.
MESS sözleşmenin yürürlük süresinin 3 yıl olması teklifini sürdürmektedir.
MESS kazanılmış hakları geriye götürmeyi hedefleyen tekliflerinin de devam ettiğini belirtmiştir. Bu kapsamda, denkleştirme, telafi çalışması, deneme süresinin 4 aya çıkarılması ve ikramiyelerin fiili çalışmaya bağlı olarak ödenmesi tekliflerini geri çekmemiştir.
Sendikamız MESS’in ücret, sosyal ödenekler ile yürürlük süresi konusunda ki tekliflerinin kabul edilemez olduğunu, ayrıca kazanılmış hakları geriye götürecek herhangi bir maddenin kabul edilmesinin söz konusu olmayacağını MESS heyetine bildirmiştir.
Taraflar 30 Ocak 2018 Salı günü saat 10.00’da MESS merkezinde yeniden toplanacaklardır.”
Metal işçileri ile metal patronları arasında aylardır süren toplu iş sözleşme sürecinin tıkanması üzerine metal sendikaları arka arkaya grev kararı aldı. Birleşik Metal-İş üyesi ile Türk Metal üyesi işçiler, grev tarihi olarak Şubat ayına karar verdiler.
Metal sektöründe yaşanacak grev, otomotivden beyaz eşyaya kadar Türkiye’nin sanayi üretiminde ve ihracatında en büyük payı olan işyerlerini kapsayacak.
İşçiler, grev komitelerinin şimdiden hazırlanmasını istediler.
Birleşik Metal-İş
Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçileri 2 Şubat'tan itibaren greve çıkacaklarını söyleyerek "Müzakere edebilmek mümkün değil. Bu nedenle işçiler en güçlü silahları olan grev hakkını kullanacak" dediler.
Greve çıkacak MESS fabrikaları, 12 bin metal işçisini kapsıyor.
Türk Metal'den grev kararı
Türk Metal Sendikası, metal patronlarının uzlaşmaz tavrı karşısında grev kararı alarak 2 Şubat'ta greve çıkacaklarını duyurdu.
Türk Metal, “18 Ocak itibarıyla grev kararımızı aldık. 2 Şubat itibarıyla da grev uygulama kararını aldık” dedi.
Türk Metal, 117 bin işçi ile grevde yer alacak.
Metal Eşya İşverenleri Sendikası (MESS)’in çağrısı ile dün (11 Ocak 2018) yapılan grup toplu sözleşme görüşmelerinden de sonuç çıkmadı. Metal işçileri önerilen teklifi ciddiyetsiz olarak tanımladılar.
MESS’in verdiği teklif:
* Sözleşme yürürlük süresi 3 yıl.
* Ücret zammı yüzde 6,4. Diğer 6’şar aylarda enflasyon oranında artış. Zam, işyeri ortalamasına göre verilecek.
* Sosyal haklarda ise 1. Yıl yüzde 12,80. Diğer yıllarda yıllık enflasyon oranında artış.
Gelişmeler üzerine Birleşik Metal-İş bir açıklama yayınladı:
"MESS’in bugünkü teklifi göstermektedir ki, MESS metal işçilerinin son aylarda verdiği mücadeleden yeterli mesajı almamış. Oysa, artık grev kapıda.
MESS’in bugünkü teklifi metal işçilerinin verdiği mücadeleyi yükseltmesi gerektiğine işaret etmektedir. MESS’in bugün verdiği teklif greve çıkmayı gerektiren tekliftir. Gün greve hazırlık günüdür.
Metal işçileri, büyük bir kararlılık içinde, çok geç olmadan grev kararları almaya başlayacaktır. MESS, sorunları masada çözmeye yanaşmamakta, metal işçilerini kavgaya davet etmektedir. Dün bu kavgadan kaçmadık, bugün de kaçmayacağız, haklarımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Artık grev yapmaktan başka çare kalmamıştır. İşverenler, içinden geçtiğimiz olağanüstü koşullara güvenmesinler. Metal işçileri, fiili ve meşru haklarını her koşul ve şartta kullanacaklardır.
Sendikamız, yarın Genişletilmiş Başkanlar Kurulunu, önümüzdeki günlerde de Merkez Toplu Sözleşme Komisyonunu toplayacak ve süreci bir üst aşamaya taşıyacaktır."
Türk Metal-İş ise toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, alınan kararlar doğrultusunda eylem takviminin uygulanacağı, mevzuata göre arabulucu raporu kendilerine ulaştırılmadan grev kararı alınamadığı belirtilerek, “Ancak sendikamız arabulucu raporunu aldığı anda, gerek grev kararını gerekse uygulama kararını zaman geçirmeden alacaktır” denildi.
Birleşik Metal-İş ile MESS arasında sürdürülen grup toplu sözleşme görüşmeleri çerçevesinde 5 Ocak Cuma günü gerçekleşen arabulucu görüşmesinden de sonuç çıkmadı.
Arabulucu Doç. Gaye Burcu Yıldız’ın çağrısı ile yapılan toplantıya, Birleşik Metal-İş adına Anadolu Şube Başkanımız Rasim Gündal ile TİS uzmanı İrfan Kaygısız katıldı. MESS toplantıda yeni bir teklif vermedi. Arabulucu süreci 8 Ocak 2018 tarihinde sona erecek.
MESS dayatmalarına karşı Birleşik Metal-İş üyesi binlerce işçi 3 Ocak günü Gebze Cumhuriyet meydanında kitlesel ve çoşkulu bir yürüyüş ile miting düzenlemişlerdi.
Birleşik Metal-İş üyesi metal işçileri MESS datyatmalarına karşı bugün Gebze Cumhuriyet Meydanı'nda miting düzenledi.
Binlerce metal işçisi polisin yoğun önlemlerine ve valiliğin engelleme çabalarına karşı sendika binası önünde toplanarak Gebze Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü.
MESS'in, 3 yıllık toplu sözleşme dayatmasına, ücret zamları, sosyal haklar ve kazanılmış hakları geriye götürmeyi amaçlayan tekliflerine karşı metal işçileri yığınsal ve çoşkulu bir eylem gerçekleştirdi.
Yürüyüş ve miting boyunca işçiler sık sık, “MESS, MESS şaşırma sabrımızı taşırma”, “OHAL işçiye engel olamaz”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Direne direne, direnişten zafere”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Metal işçisi köle değildir”, “Direne direne kazanacağız”, “Fabrikalara MESS’e mezar olacak”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarını haykırdı.
Grev haktır engellenemez
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, patronları uyararak, “Metal patronları ülkenin en zenginleri ve işçilerin sırtından zenginleşiyorlar. Ancak bize devletin kurumlarının açıkladığı açlık sınırının biraz üzerinde bir ücret vermek istiyorlar. 3 yıllık anlaşma istiyorlar. Hiç kimse grev yasaklarının ardına sığınmayacak. Diğer sendikalara sesleniyorum aynı anda greve çıkalım hükümet yasaklarsa da tanımayacağız. MESS OHAL’e güveniyorsa, hiç güvenmesin. Biz metal işçilerine güveniyoruz. Grup sözleşmesinde olan olmayan bütün metal işçilerini bu mücadeleyi önlerine koyarlarsa kazanacaklardır. ”
Serdaroğlu'nun konuşması işçiler tarafından atılan "Grev haktır engellenemez" sloganı ile karşılandı.