koronavirüs

salgın süreci depresyonu artırdı
Türkiye, Koronavirüs kaynaklı depresyon ve anksiyete vakalarının artışında Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Türkiye'de ortalamanın üzerinde artış yaşandı. Salgının sert etkisinin hissedildiği 2020'de, küresel çapta depresif ve anksiyete bozuklukları sırasıyla yüzde 28 ve yüzde 26 oranında arttı. Euronews’in 'The Lancet'ten aktardığına göre; Türkiye, Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerde bu oran depresif bozukluklarda yüzde 38,7, anksiyete bozukluklarında ise yüzde 28'in üzerinde artış gösterdi. 9 Ekim'de Lancet'te yayınlanan araştırma, Covid-19 sırasındaki majör depresif bozukluklar ve anksiyete sorunları konusunda yapılan ilk çalışma olma özelliğine sahip. En fazla artış Türkiye’de yaşandı Araştırmada 204 ülkede yaş ve cinsiyet gruplarının salgından ne kadar olumsuz etkilendiği inceleniyor. Ayrıca hangi ülkelerde bu sorunlarla daha fazla karşılaşıldığına dikkat çekiliyor. Araştırmaya göre Türkiye'nin yanı sıra depresyon vakalarının en fazla arttığı ülkeler İran, Arjantin, Meksika, Peru, Şili, Güney Afrika, İran, Mısır ve Pakistan olarak gösteriliyor. Avrupa'da depresyon vakalarında en fazla artışın ise Türkiye'de olduğu göze çarpıyor. ‘Sağlık sistemi acilen güçlendirilmeli’ Araştırmanın baş yazarlarından Avustralya Queensland Akıl Sağlığı Araştırmaları Merkezi uzmanlarından Damien Santomauro, "Bu durum sağlık sistemini acilen güçlendirmeyi gerektiriyor" diyor. Sorun hakkında birçok ülkenin salgından önce de kaynak sıkıntısı yaşadığını belirten araştırmacı, artan vakalara yanıt vermenin zor olacağını fakat hiçbir şey yapmamak gibi bir seçenek bulunmadığını ifade ediyor.  
salgın azami destek asgari
•    Türkiye, Covid-19 ile mücadeleye oldukça sınırlı kaynak ayıran ülkelerden biri! •    Türkiye, Covid-19 ile mücadele kapsamında ek harcama ve dolaylı gelir desteği olarak GSYH’nin sadece yüzde 2,7’si kadar nakit destek ayırdı. Bu oran ABD’de yüzde 25,4, Yunanistan’da 21,1 ve Yeni Zelanda’da 19,3. •    Zengin ülkeler milli gelirlerinin yüzde 17,3’ü kadar ek harcama ve dolaylı gelir desteği ayırırken yoksul ülkeler sadece yüzde 2’si kadar kaynak ayırabildi. DİSK-AR, koronavirüs salgını döneminde hükümetlerin ekonomik destek paketleri ile harcamalarını ele aldığı araştırma raporunun ikincisini yayımladı. Rapora göre Türkiye, halka düşük gelir desteği yapan ülkeler arasında. Üstelik çalışmaya göre, ülkede destekler yurttaşlara değil, şirketlere sağlandı. 10,7 milyon nüfusa sahip Yunanistan'ın toplam 38,9 milyar dolar, 4,9 milyon nüfusa sahip Yeni Zelanda'nın 40,4 milyar dolar nakit harcama ve dolaylı gelir desteği sağladığı bildirildi. 83,6 milyon nüfusa sahip Türkiye ise yalnızca 19 milyar dolar tutarında ek harcama ve dolaylı gelir desteği sundu. Covid-19 salgınına yönelik 10,4 trilyon dolarlık küresel ek harcama ve dolaylı gelir destekleri içinde Türkiye'nin payı binde 2 (19 milyar dolar) civarında kaldı Rapordan başlıklar: Covid-19’un görülmeye başladığı 2020 yılı başı ile Haziran 2021 arasında dünyada ve Türkiye’de Covid-19’un yarattığı kapsamlı ekonomik ve sosyal zorlukları gidermek için çeşitli ekonomik önlemler alındı. Covid-19’un ekonomik ve sosyal sonuçlarına dönük destek paketleri ve programları iki temel bileşenden oluşuyor. Birinci bileşen doğrudan vatandaşlara dönük nakit harcama ve dolaylı desteklerden (hükümet harcamalarında artış ve vergi gelirlerinde azalma/vazgeçilen vergiler), ikinci bileşen ise işletmelere, şirketlere ve bankalara (sermayeye) sağlanan finansman desteklerinden ve çeşitli mali kolaylıklardan oluşuyor. Covid-19 ile mücadeleye yönelik yapılan harcamalar ve destekler açısından ülkeler arasında büyük uçurum var. Zengin ülkeler milli gelirlerine oranla vatandaşlarına daha fazla nakit harcama ve dolaylı gelir desteği sağlarken yoksul ülkelerin desteklerinin milli gelirlerine oranı çok daha sınırlı kalıyor. Zengin ülkeler gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYH) ortalama yüzde 17,3’ü kadar nakit harcama ve dolaylı gelir desteği sağlarken, orta gelirli ülkeler GSYH’lerinin yüzde 4,1’ive yoksul ülkeler ise yüzde 2’si kadar destek sağlayabildi. Türkiye’nin vatandaşlara dönük Covid-19 harcamaları, sağlık harcaması, nakit harcama ve dolaylı gelir desteği dahil GSYH’sinin yüzde 2,7’si düzeyinde gerçekleşti. Bu oran Yunanistan’da yüzde 21,1 ve Yeni Zelanda’da yüzde 19,3 olarak gerçekleşti. 10,7 milyon nüfusa sahip Yunanistan toplam 38,9 milyar dolar, 4,9 milyon nüfusa sahip Yeni Zelanda 40,4 milyar dolar nakit harcama ve dolaylı gelir desteği sağlarken 84 milyon nüfusa sahip Türkiye yalnızca 19 milyar dolar tutarında ek harcama ve dolaylı gelir desteği sağladı. Türkiye tarafından sağlanan nakit gelir desteğinin büyük bölümü İşsizlik Sigortası Fonu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ile “Biz Bize Yeteriz Türkiye’m” isimli kampanyadan karşılandı. Dolayısıyla doğrudan hükümet destekleri çok sınırlı düzeyde kaldı. Türkiye’de Covid-19’un sosyal ve ekonomik etkileriyle ilgili toplam ekonomik ve mali desteklerin çok büyük bölümü (yüzde 78’i) vatandaşa değil işletmeler, şirketler ve bankalara sağlanan kolaylıklardan oluşuyor. Covid-19’un ekonomik ve sosyal etkilerine karşı, zengin 10 G20 ülkesi 8,3 trilyon dolar, orta gelirli 10 G20 ülkesi 1,3 trilyon dolar, yüksek gelirli diğer 26 ülke 666 milyar dolar, orta gelirli 82 ülke 317 milyar dolar ve yoksul 59 ülke ise 49 milyar dolar ek nakit harcama ve dolaylı destek sağladı. Covid-19’a yönelik 10,4 trilyon dolarlık küresel ek harcama ve dolaylı gelir destekleri içinde Türkiye’nin payı binde 2 (19 milyar dolar) civarında kaldı.    
koronavirüs salgını işsizliği ve yoksulluğu arttırıyor
ILO Raporu: Pandemi yüzünden 2019’a kıyasla 108 milyon işçi daha yoksul ya da son derece yoksullar safına katıldı Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), yoksullaşan işçilerin sayısının koronavirüs pandemisi yüzünden arttığını, pandemi döneminde çalışma saatlerinin azalması ve nitelikli işlerin kaybolması nedeniyle 100 milyondan fazla işçinin daha yoksulluğa saplandığını açıkladı. İşçi yoksulluğunun ortadan kaldırılmasına yönelik 5 yıllık ilerlemenin pandemide sıfırlandığını dile getiren ILO raporunda, 2019'a kıyasla, dünya çapında ilaveten 108 milyon işçinin daha artık yoksul ya da son derece yoksul diye sınıflandırıldığı belirtildi. Bu da onların ve ailelerin kişi başı günlük 3.20 dolardan daha azıyla geçinmek zorunda oldukları anlamına geliyor. ILO'nun her yıl yayımladığı Dünya İstihdamı ve Sosyal Görünüm raporuna göre küresel işsiz sayısı 2022'de 205 milyon olacak ki, bu sayı 2019'da 187 milyondu. Ancak gerçek durum resmi işsizlik rakamlarından çok daha kötü. İşini kaybetmeyenlerin çoğu, çalışma saatlerinin büyük oranda azalmasıyla karşılaştı. 2020'de 2019'a kıyasla küresel çalışma saatlerinde yüzde 8.8 azalma oldu ki, bu, 225 milyon tam zamanlı işe denk geliyor. Durumun düzelmeye başlamasına karşın, küresel çalışma saatleri eski düzeyine dönmüş değil ve dünya çapında 2021 sonunda hala 100 milyon tam zamanlı işe denk gelen çalışma saati eksilmiş olacak. Raporda pandemi yaşanmasaydı hasıl olacak duruma kıyasla bu yılın sonunda küresel çapta 75 milyon daha az istihdam ve 2022'nin sonunda hala 23 milyon daha az istihdam olacağı belirtilerek, istihdam rakamlarının pandemiden önceki düzeye en erken 2023'te dönebileceği uyarısı yapıldı. ILO Başkanı Guy Ryder, raporla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kovid-19, halk sağlığı krizinin yanısıra bir istihdam ve insani krizdir" dedi. Ryder, "Makul işler yaratmak için kararlı çaba gösterilmeksizin, toplumun en yaralanabilir üyelerini desteklemeksizin ve pandeminin en sert vurduğu ekonomik sektörlerin toparlanmasını sağlamaksızın, pandeminin uzun süreli etkileri insan ve ekonomi potansiyeli kaybı ve yüksek oranda yoksulluk ve eşitsizlik şeklinde yıllarca bizimle birlikte olacaktır" uyarısında bulundu. Kaynak: Sputnik Türkiye    
sgk covid-19'u meslek hastalığı saydı
İzmir Tabip Odası’nın koronavirüsün (Covid-19) meslek hastalığı sayılması için yaptığı başvuru kabul edildi. İzmir Tabip Odası'nın geçen yıl koronavirüsten yaşamını yitiren iş yeri hekimi Dr. Muharrem İdiz için SGK'ya yaptığı başvuruda emsal niteliğinde bir karar çıktı. SGK, Dr. Muharrem İdiz'in ölümünün meslek hastalığına bağlı olduğu değerlendirdi. Pandeminin ilk günlerinde bu yana, Covid-19’un sağlık çalışanları adına meslek hastalığı kabul edilmesi için girişimlerde bulunan İzmir Tabip Odası'nın çabaları sonuç verdi. Tabip Odası, geçen yıl Nisan ayında yaşamını yitiren Dr. Muharrem İdiz'in yakınları adına SGK’ya başvuru yaptı. Başvuruda, Dr. Muharrem İdiz’in ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğunun kabul edilmesi ve yakınlarına ölüm geliri bağlanması talep edildi. 'Meslek hastalığı' sayıldı Cumhuriyet’ten Muhammed Özmen’in haberine göre, SGK tarafından yapılan ilk incelemede, Covid-19’un mesleki bulaşıcı hastalıklar listesinde olmadığı gerekçesiyle başvuru reddedildi. Kararın ardından İzmir Tabip Odası bu kez Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz etti. İlgili sağlık kuruluşlarından ve işyerlerinden istenilen kayıtlarla yeniden değerlendirilen başvuru sonucunda, ölümün meslek hastalığına bağlı olduğu değerlendirdi. Dr. Muharrem İdiz’in eşi ve kızına, meslek hastalığına bağlı ölüm geliri bağlandı. Kararın emsal teşkil etmesi gerektiğini belirten İzmir Tabip Odası, yaptığı açıklamada, "Kamu veya özel sağlık kurumu ayrımı yapılmaksızın, Covid-19 nedeniyle vefat eden sağlık emekçilerinin yakınlarının mağduriyetinin bir an önce giderilmesi gereklidir. Sağlık emekçilerinin yakınları, uzun hukuksal süreçlerle karşı karşıya kalmamalı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklı aylıkları ivedilikle bağlanmalıdır." ifadelerine yer verdi.  
virüs milyarderleri
Forbes'in bu sene açıkladığı dolar milyarderleri listesine çok sayıda yeni zengin katıldı. Bunların 40'ı koronavirüsün süper zenginleri, aralarında Pfizer&Biontech aşısını üreten Uğur Şahin de bulunuyor. Forbes’in dolar milyarderleri listesi yayımlandı. Listenin başını 177 milyar dolarlık servetiyle Amazon’un kurucusu Jeff Bezos çekiyor. Listede bu sene 2 bin 755 kişi bulunuyor. Bu 2 bin 755 kişinin toplam serveti ise “Bu kadarına da pes” dedirten cinsten; tam 13,1 trilyon dolar. Ancak listede dikkat çeken başka bir unsur daha var; listeye bu yıl 40 koronavirüs zengini eklendi. Koronavirüs zenginlerinin arasında Biontech firmasının kurucusu Uğur Şahin de yer alıyor. Aralarında Moderna ve yine Çin merkezli CanSino Biologies’in de bulunduğu bazı şirketlerin değeri o kadar arttı ki, aynı şirketten birden fazla milyarder Forbes listesine girmeyi başardı.  
salgın milyarderlerin servetlerini katladı
Milyarderlerin serveti 4 trilyon dolar arttı Milyarderlerin servetleri koronavirüs salgını sürecinde 4 trilyon dolar arttı. Bu süreçte en zengin 20 milyarder, yüzde 68 artışla 742 milyar dolar daha kazandı. Politika Araştırmaları Enstitüsünün (IPS) salgının hızla yayıldığı 18 Mart 2020-18 Mart 2021'i kapsayan raporunda, 2 bin 365 milyarderin, servetlerine yüzde 54’lük bir artışla 4 trilyon dolar daha eklediği belirtildi. Raporda, en zengin 20 milyarderin de yüzde 68 artışla 742 milyar dolar daha kazandığı kaydedildi. İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam da 2021'in başında yayımladığı raporda, milyarderlerin gelirlerine yaklaşık 3,9 trilyon dolar ekledi. Raporda, bu parayla hem dünyada virüs yüzünden kimsenin yoksullaşmaması sağlanabileceği hem de herkese yetecek sayıda aşı satın alınabileceği ifade edilmişti.  
Türkiye’de salgında işini kaybetme kaygısı arttı
3 kişiden 2’si işini kaybetmekten korkuyor WEF ve Ipsos’un yaptığı son araştırma, tüm dünyada coronavirüs etkisi ile çalışanların yarıdan fazlasının işini kaybetmekten korktuğunu ortaya koydu. Var olan işten çıkarma yasağına rağmen Türkiye, yüzde 70 ile en çok iş kaygısı yaşanan 5 ülkeden biri oldu. Coronavirüs karantinası ile iş dünyası evlere taşınırken, çalışanlar anksiyete, stres ve yalnızlıkla boğuşuyor. Ipsos ve Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 28 ülkeyi kapsayan bir araştırma ile pandeminin iş hayatına etkisini ortaya koydu. Aralık sonunda tamamlanan araştırma, global olarak çalışanların yüzde 56’sının iş güvenliğinden endişe ettiğini, yüzde 55’inin ise değişim nedeniyle stres yaşadığını ortaya çıkardı. Var olan işten çıkarma yasağına rağmen Türkiye iş güvenliği endişesinde yüzde 70 ile ilk 5 ülkeden biri oldu. Çalışanların işini kaybetme korkusu yaşadığı ülkeler sırasıyla Malezya (%74), Suudi Arabistan (%73), Güney Kore (%73), Arjantin (%70) ve Türkiye (%70). Verimlilik azaldı Araştırma 20 Kasım ile 4 Aralık tarihleri arasında 28 ülkede 13 bin çalışan üzerinde yapıldı. Araştırmanın yapıldığı dönemde katılımcıların yüzde 52’si evden çalışıyor durumdaydı. Araştırma sonuçları çalışanların yüzde 46’sının verimliliğinin azaldığını düşündüğünü ortaya koydu. Türkiye’deki çalışanların ise yüzde 63’ü pandemide verimliliğinin azaldığını belirtti. Türkiye bu oranla Malezya’dan sonra en verimsiz hisseden ülke oldu. İzole hissediyoruz Araştırmada çalışanların neredeyse yarısı (%49) evde çalışırken yalnız ve izole edilmiş hissettiğini belirtti. Bu kriterde de ilk 5’te olan Türkiye’de ise bu oran yüzde 75 olarak ortaya kondu. Türkiye’de çalışanlar ev ve iş dengesini kurmakta tüm dünyadan daha fazla sorun yaşıyor. “Ev ve iş dengesi kurmakta zorlanıyorum” diyenlerin oranı globalde yüzde 50 iken, yine zirvede yer alan Türkiye’de katılımcıların yüzde 68’i bu noktada zorlandığını belirtti. En stresli 3. ülkeyiz Araştırmada çalışanlara değişen iş koşullarının stres yaratıp yaratmadığı da soruldu. Araştırmanın yapıldığı 28 ülkede stres yaşadığını söyleyenlerin oranı yüzde 55 olurken, ilk sıradaki Peru’da bu oran yüzde 72, Suudi Arabistan’da yüzde 72 ve üçüncü sıradaki Türkiye’de yüzde 69 oldu. Türkiye’yi Şili ve Arjantin izledi. Araştırma, pandemi döneminde global olarak çalışanların yüzde 44’ünün gece geç saatlere kadar çalıştığını ortaya koydu. Türkiye’de bu oran yüzde 49 ile ortalamanın üzerinde. Kaynak: Dünya  
salgın zenginleri
Koronavirüs pandemisi nedeniyle milyonlarca insan işsiz kalmışken, dünyanın en zengin 10 kişisi salgının başından bu yana 400 milyar dolardan fazla gelir elde etti. Uzmanlar, bu miktarın bazı hükümetlerin salgında vatandaşları için harcadığı paradan daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Korona virüsü pandemisi dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın işsiz kalmasına ve gelecek endişesi yaşamasına yol açarken, en zengin 10 kişinin salgının başından bu yana toplamda 400 milyar dolardan fazla gelir elde ettiği ortaya çıktı. Buna göre, aralarında Amazon'un sahibi Jeff Bezos ve Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in bulunduğu 10 milyarder, dokuz aydır İngiltere hükümetinin pandemiyle mücadele için harcadığı paradan veya Amerika'da halka yardım için çıkarılacak bir yasanın öngöreceği meblağdan daha fazla para kazandı. Servetleri katladı Milyonlarca insanın pandemide eve siparişlerinin artmasıyla, Amazon'un kurucusu ve CEO'su Jeff Bezos 70 milyar dolar ek gelir elde etti. Tesla kurucusu Elon Musk; Serveti, Mart ayından bu yana 25 milyar dolar artarak 153 milyar dolara yükseldi. Musk, pandemi sürecinde dünyanın ikinci en zengin insanı haline geldi. Louis Vuitton gibi ünlü lüks Fransız markalarının sahibi ve Avrupa'nın en zengin kişisi olan Bernard Arnault'nun serveti iki katına çıktı. Buna göre, salgının patlak verdiği Mart ayında 148 milyar dolarlık serveti bulunan Arnault, dokuz ayda 69 milyar dolar kazanarak dünyanın üçüncü en zengin kişisi haline geldi. Microsoft'un kurucularından biri ve dünyanın en zengin dördüncü kişisi olan Bill Gates, servetini Mart ayından bu yana 20 milyar dolar artırarak 120 milyar dolara çıkardı. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg'in serveti yüzde 80 oranında artarak 100 milyar dolara yükseldi. Yatırımcı Warren Buffett'ın serveti yüzde 26 oranında artarak 85 milyar dolara çıktı. Yazılım şirketi Oracle'ın kurucularından Larry Ellison'ın serveti yüzde 50 artarak 88 miyar dolara yükseldi. Google'un kurucularından Larry Page'in serveti yarı yarıya artarak 76 milyar dolara, Sergey Brin'in de aynı oranda artışla 74 milyar dolara çıktı. İspanyol tekstil firması Inditex'in kurucusu Amancio Ortega'nın servetiyse yüzde 47 artışla 75 milyar dolara çıktı Milyonlar yoksullaşırken... ABD'de Vergi Adaleti için Amerikalılar isimli sivil toplum kuruluşuna göre, ülkedeki 651 milyarderin son dokuz aydaki toplam geliri artışı 1.1 trilyon doları geçmiş durumda. Kurumdan yapılan açıklamada, "Amerika'nın milyarderlerinin pandemide elde ettiği kâr o kadar büyük ki, büyük bir Covid yardım paketini tamamen karşılayabilir ve hala virüsten önceki servetlerine kuruşu kuruşuna sahip olabilirler. Servetleri o kadar arttı ki, ülkedeki her bir erkek, kadın ve çocuğa 3 biner dolar ödeme yapabilir ve yine de dokuz ay öncekinden daha zengin olabilirler" denildi. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam ise en zenginlerin salgın sırasında bu kadar çok para kazanmış olmasının 'küresel ekonomik sistemin yürümediğinin en kesin kanıtı' olarak niteledi. Kurumun eşitsizlik karşıtı kampanyasının yöneticisi Ana Arendar, hükümetlerin 'yüz milyonlar acı şekerken çok az sayıda kişinin servetinin patlama yapmasına izin vererek görevlerini ihmal ettiklerini' söyledi; "Aşırı yoksulluk son 10 yıldır ilk kez yükselmeye başladı ve yüz milyonlarca insan büyük zorluklarla karşı karşıya. Birçok vakada borçlanıyor, yeterli beslenmiyor ve mahrumiyet yaşıyorlar. Hükümetlerin zenginlerin ekmeğine yağ sürmeye son vermesi gerekiyor" dedi. Servetleri dörtte bir oranında arttı İsviçre Bankası USB’nin, geçtiğimiz ekim ayında yayınlanan bir raporuna göre, Covid-19 pandemisi nedeniyle milyonlarca kişi işini kaybederken ve hükümet yardımlarıyla yaşamaya çalışırken, 'süper zenginler' servetlerine servet katmaya devam ediyor. Bu süreçte milyarderlerin serveti 10,2 trilyon dolar arttı. Piyasalardaki Covid kaynaklı hareketlilik sonucunda, süper zenginlerin servetlerini yaklaşık dörtte bir oranında artırdığı belirtildi. UBS raporuna göre, corona krizinin zirve yaptığı Nisan-Temmuz aralığında milyarderlerin serveti yüzde 27,5 oranında arttı. Buna göre milyarderler çoğunlukla, mart-nisan aylarında düşüşe geçen piyasalardaki iyileşmeden faydalandı. UBS raporunda, 'milyarderlerin servetinin, 2017 sonundaki 8,9 trilyonluk zirveyi geçerek yeni bir pik yaptığı' belirtildi. Buna göre, Covid-19 sürecinde dünyadaki milyarder sayısı da 2 bin 89'a yükseldi. UBS'in 'dünyanın en zengin insanlarıyla' çalışan yöneticisi Josef Stadler, bu kişilerin piyasalar çökerken daha fazla şirket alacak güce sahip olmaları sayesinde para kazandıklarını söyledi.    
koronavirüsten ölen sağlıkçıların yakınlarına aylık bağlanacak
Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı genelgeyle, koronavirüs nedeniyle vefat eden sağlık çalışanlarının yakınlarına aylık bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, koronavirüs tedavisi görürken hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının meslek hastalığı veya vazife malulü hükümlerinden yararlanmalarına ilişkin genelge yayımladı. Genelge ile çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı ortaya çıkan çalışma gücü kayıpları ile ölüm hallerinde sağlık çalışanlarının, meslek hastalığı veya vazife malullüğü kapsamındaki sosyal güvenlik haklarından yararlanabilecekleri açıklandı. Tanı konulan ve vefat eden sağlıkçı yakınlarına aylık bağlanacak. Aileleri ek ödeme ve istihdam gibi haklardan yararlanabilecek. Genelge ile, koronavirüs nedeniyle meslek hastalığı veya vazife malullüğünden, üniversite ve özel dahil tüm sağlık kurumlarındaki çalışanlar da yararlanabilecek. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında alınacak yeni önlemlerle ilgili bilgi verirken, "1 milyon 100 binin üzerinde sağlık çalışanımız var. Pozitif olan vaka sayımız 120 bini geçti. Testi pozitif olup hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımız sayısı 216 oldu" demişti.  
kovid-19 denetimlerinde 13 bin 101 işyeri kapatıldı
İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık 15 Mart-30 Kasım tarihleri arasında yapılan denetimlerle ilgili istatistikleri paylaştı. İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Covid-19 mücadele tedbirleri kapsamında Valilik ve Kaymakamlıklarca Mart ayından bugüne kadar 28 milyon 348 bin 515 denetim gerçekleştirildiğini belirterek, 15 Mart-30 Kasım’da idari para cezası kesilen kişi sayısının 1 milyon 500 bin 875 olduğunu, 43 bin 232 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi. Kırbıyık, ‘Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) düzenlenen “Sokağa Çıkma Yasakları Genel Değerlendirme Toplantısı”nda salgın döneminde alınan tedbirlere ilişkin sunum yaptı. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin aldığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayladığı kararlara ilişkin İçişleri Bakanlığı tarafından 2020’de yayımlanan 196 genelgeyle salgınla mücadeleye ilişkin tedbirlerin genel çerçevesinin belirlendiğini dile getiren Kırbıyık, Bakanlık olarak ülkede henüz vaka görülmeden, 31 Ocak’ta yayımladıkları ilk genelgeyle sivil hava meydanları, limanlar ve sınır kapılarında tedbirlerin alınması hususunda talimat verildiğini belirtti. 5 milyon seyahat izni Kovid-19 ile mücadele kapsamında yurt genelinde bugüne kadar alınan önlemlere değinen Kırbıyık, tedbirlere ilişkin kesintisiz denetimler yapıldığını söyledi. Vefa sosyal destek gruplarının çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Kırbıyık, Vefa İletişim Merkezine 21 Mart’tan bugüne kadar 9 milyon 840 bin 366 çağrıyla ulaşan taleplerin karşılandığını bildirdi. Zorunlu durumu olanlar, 65 ve üzeri yaştakiler, çay müstahsilleri ve turizm faaliyetinde bulunacaklara seyahat izin belgesi düzenlenebilmesi amacıyla seyahat izin kurullarının oluşturulduğunu anımsatan Kırbıyık, bugüne kadar seyahat izin belgesi almak için yapılan 5 milyon 175 bin 619 başvurudan 3 milyon 268 bin 633’ünün kabul edildiğini kaydetti. 1,5 milyon kişiye ceza uygulandı Salgınla mücadeleye ilişkin denetimlere değinen Kırbıyık, şu bilgileri paylaştı: “Mart ayından bugüne kadar valilik ve kaymakamlıklarca 28 milyon 348 bin 515 denetim gerçekleştirilmiştir. Bu denetimlerde 118 bin 264 kişinin izolasyon koşullarına uymadıkları tespit edilmiştir. Yine genelgemiz kapsamında 35 bin 487 kişi zorunlu ya da geçici nitelikte yurt veya pansiyonlarda misafir edilmiştir. Halen yurt ve pansiyonlarda 6 bin 371 kişi izolasyona tabi tutulmaktadır. Bunların 985’i izolasyon koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle zorunlu izolasyona tabi tutulan, 5 bin 386’sı ise geçici nitelikteki ikameti nedeniyle izolasyon tabi tutulan kişilerdir. 15 Mart-30 Kasım tarihlerinde idari para cezası kesilen kişi sayısı 1 milyon 500 bin 875’tir. Bunun 959 bin 169’u maske takma zorunluluğuna aykırı hareket etmekten düzenlenmiştir. Hakkında suç duyurusunda bulunulan kişi sayısı 43 bin 232’dir. İdari para cezası kesilen iş yeri sayısı 66 bin 200, kapatma cezası uygulanan iş yeri sayısı 13 bin 101, hakkında suç duyurusunda bulunulan iş yeri sayısı ise 11 bin 346’dır.” Toplu ulaşım azaldı Kırbıyık, toplu ulaşımla ilgili 18 büyükşehirden düzenli veri topladıklarını belirterek, “Salgın öncesi dönemi yani 2 Mart’ı baz aldığımızda, son günün (3 Aralık) toplu ulaşım verisinde 2 Mart’a göre yüzde 64 azalma vardır. Yine son 30 günün toplu ulaşım sayılarında bir önceki 30 günün verilerine göre yüzde 15 azalma görülmektedir. Son 7 günün toplu ulaşım sayılarında ise bir önceki 7 günün verilerine göre yüzde 6,3 azalma görülmektedir” ifadelerini kullandı.  

Sayfalar