Radikal

28 May 2012

Başbakan, hedefteki Kürtlerin yanına kadınları da oturtmuş olduğunu bu kadar fütursuzca dile getirmemişti.

Uludere konusunda iyice çatallanan bir noktada her zamanki illüzyonist numaralarından birini sergileyen Başbakan’ın çok ciddi bir baskı altında olduğu anlaşılıyor.

Milyonların karşısında benzeri imparatorluklardan bu yana görülmemiş bir kibir performansıyla Uludere konusunda battıkça batan Erdoğan bir kez daha gündemi değiştirmek, bakın kuş uçuyor yapmak için ortaya attığı kürtaj meselesiyle kaçmak istediği uçurumdan baş aşağı sarkmıştır:

27 May 2012

Tutuklanmadan, gözaltına alınmadan önce nasıl bir hayatın vardı? Sıradan bir öğrenci hayatı nasılsa benimki de öyleydi. İşte okula git gel falan. Çok ekstra bir şey yoktu. İkinci sınıftaydım tutuklandığımda. Hazırlık sınıfı dahil 2,5 senedir İstanbul’daydım. Sınıf arkadaşlarım bu sene mezun oluyorlar. 

Biliyorsun senin davana “poşu davası” da deniyor. Sence davaya “poşu davası” diyenler haklı mı? Poşu davası denmesinin sebebi... Olaydan sonra bana söyledikleri eyleme katılanların da benim gibi poşu taktığı idi. Eldeki tek delil de o olunca, savcı ve hâkim de poşuyu sorunca, dava poşu davası oldu. İçeride de hücre arkadaşlarım Erhan ve Bilal, Drama Köprüsü şarkısından doğaçlama bir şey uydurdular, “Poşu takmayı Cihan oyun mu sandın” diye. 

Sayfalar