Koronavirüs salgınına karşı ekonomik önlemler içeren kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün görüşülen ve yoğun tepkiye karşın işverene işçileri ücretsiz izne çıkarma yetkisi veren koronavirüs salgınına yönelik ekonomik tedbirleri içeren kanun teklifi kabul edildi.
Teklif, 3 ay süreyle işçi çıkarmayı yasaklayan düzenlemeyi içeriyor. Bu süre içerisinde işçi ev kirasının en az bin lira olduğu büyükşehirlerde aylık bin 177 liraya geçinmeye çalışacak. İşçinin grev hakkı da 6 aya kadar ertelenebilecek. “Torba öneri” ile Türkiye Varlık Fonu’nun denetimi Eylül’e ertelenirken, sağlanan muafiyetler daha da genişletilecek. Öneride, kamuda maaş, ek ders gibi ödemelerde gecikme olması halinde görevlilere ceza verilmesini engelleyen düzenlemeye de yer verilmesi dikkat çekti. Bu arada her şey ertelenirken Hazine taşınmazlarının satış ihaleleri elektronik ortamda yapılmaya devam edilecek.
Yeni madde eklendi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen koronavirüs salgınına yönelik ekonomik tedbirleri içeren kanun teklifine 'Fahiş Fiyat Artışı, Stokçuluk ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu' oluşturulmasına dair yeni bir madde eklendi.
Söz konusu madde ile üretici, tedarikçi ve tedarikçi işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin fiyatında fahiş artış yapılamayacağı, piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasının engelleyici faaliyetlerde bulunmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulacağı kaydedildi. Fahiş fiyat uygulayanlara 100 bin TL, stokçuluk yapanlara da 500 bin TL'ye kadar para cezası uygulanabileceği bildirildi. Yasa teklifi, komisyonda görüşülerek kabul edildi.
15 maddelik “torba öneride” yer alan düzenlemeler şöyle:
- İş Yasası’na eklenen maddeyle 3 ay süreyle ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller’ dışında işçi çıkarılamayacak. Ancak bu sürede işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilecek. Üstelik bu süre içerisinde işçi ücretsiz izne çıkarıldığı gerekçesiyle ‘haklı fesih’ hakkını da kullanamayacak. Cumhurbaşkanı 3 aylık süreyi 6 aya kadar uzatabilecek. Bu sürede işveren işçiyi çıkarırsa brüt asgari ücret tutarında para cezası ödeyerek kurtulacak.
- Ücretsiz izne çıkarılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15 Mart’tan sonra işten çıkarılan ve işsizlik maaşı alamayan işçilere (yaşlılık aylığı almamak kaydıyla) günlük 39.24 lira ücret verilecek. Ayrıca bu ödemeden damga vergisi de kesilecek. Bu düzenleme ile birlikte işçi en fazla aylık bin 177 lira ile bin liranın altında kiranın bulunmadığı kentlerde geçinmek zorunda olacak. Oysa bu işçiler kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılsalar bin 752 lira ile 4 bin 381 lira arasında ücret alacaklardı. Böylece öneri ile işçiye işsizlik fonundan ödenecek para da düşürülmüş oldu. Ayrıca düzenleme yapılmasa ve işçi işten atılsa daha fazla işsizlik ödeneği alabilecekti.
- İşveren ücretsiz izne ayrılan işçiyi çalıştırırsa aylık brüt asgari ücret tutarında ceza ödeyecek. İşçiye ödenen nakdi ücret desteği de işverenden tahsil edilecek.
- Ücret desteğinden yararlanan işçiler genel sağlık sigortasından faydalanabilecek. Primler işsizlik fonundan karşılanacak.
Toplu sözleşme ve grev yasak!
- Toplu sözleşme, uyuşmazlık görüşmeleri, grev ve lokavta ilişkin süreçler 3 ay durdurulacak. Cumhurbaşkanı süreyi 3 ay daha uzatabilecek.
- İşverenlerin kısa çalışma başvuruları, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeden beyanları doğrultusunda gerçekleştirilecek. Hatalı bilgi verirse yersiz ödemeler işverenden faiziyle alınacak.
- Sosyal güvenlik prim ödemeleri, maaş, ek ders, yaşlı ve bakıma muhtaç ailelere yapılan ödemeler, öğrenci bursları gibi belirli bir takvime bağlı olan ödemelerde mücbir sebep nedeniyle işlem süreçlerinin ne şekilde yürüyeceğine Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karar verilecek. Mücbir sebep hallerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı bilişim sistemleri üzerinden yürütülen işlemlerde yaşanabilecek gecikme nedeniyle ilgililere ceza verilmeyecek. Gerekçede, “kamu ödemelerinde aksaklık yaşanmaması, hak sahiplerinin mağduriyetine yol açılmaması “ gerekçesiyle böyle bir düzenleme yapıldığı belirtildi.
- Kaçakçılıkla mücadele kapsamında el konulan aralarında maske, eldiven, kolonya, solunum cihazının da bulunduğu salgınla doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemeler bekletilmeden kamuya tahsis edilecek.
- Sermaye şirketlerinde 30 Eylül’e kadar, geçen yılın net dönem kârının yalnızca yüzde 25’i dağıtılabilecek. Geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler dağıtılamayacak. Ancak devlete ait şirketlerde bu kısıtlama uygulanmayacak.
Yetki genişledi, denetim ertelendi
- Türkiye Varlık Fonu, Türkiye Varlık Fonu AŞ ve şirket tarafından kurulacak diğer şirketlerin denetim raporlarının sunulması Haziran ayından Eylül’e ertelenecek. Fona sağlanan muafiyetler daha da genişletilecek. Ayrıca fonun Türk Ticaret Yasası’nın “hakimiyetin hukuka aykırı kullanılması” başlıklı 202.maddesinden istisna uygulaması da genişletiliyor.
- Hazine taşınmazlarına ilişkin ödenmesi gereken bedeller 6 aya kadar ertelenebilecek. Gecikme faizi uygulanmayacak.
- Turizm tesisi için verilen izinler hariç ormanlara dair izinler ile kiraya verilen mesire yerleri ve taşınmazlardan 6 aya kadar bedel alınmayacak. Bu sürede faiz işletilmeyecek. Ayrıca banka teminat mektubu karşılığı yer teslimi de yapılabilecek. Milli parklardaki kiralama bedelleri de 6 aya kadar ertelenebilecek.
- Belediyelere ait taşınmazların satış, ecrimisil ve kiralamadan kaynaklanan bedelleri 3 ay ertelenebilecek. Kararı belediye verecek. 3 ayın sonunda Çevre Bakanı süreyi bir 3 ay daha uzatabilecek. Faiz uygulanmayacak. Çalışmayan işletmelerden kira alınmayacak.
- Belediyelerin gelir vergisi tevkifatı beyan ve süreleri, prim ödemeleri 3 ay ertelenecek. Sonrasında Cumhurbaşkanı 3 ay daha uzatabilecek. Gecikme faizi uygulanmayacak.
- Belediyelerin konut ve faaliyetleri durdurulan ya da çalışamayan işyerlerine ilişkin su tüketim alacakları Belediye Meclisi tarafından 6 aya kadar ertelenebilecek. Gecikme faizi uygulanmayacak.
- Belediyelerden izin veya ruhsat alarak ya da hat kiralayarak toplu taşıma hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilere 3 ay gelir desteği ödemesi yapılabilecek. Bu sürede borçları da 3 ay ertelenecek. Çevre Bakanı süreyi 3 ay daha uzatabilecek.
- Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerden yıllık ilan ve reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergileri alınmayacak.
- Öğrenim kredi borçları 6 aya kadar ertelenebilecek. Gecikme faizi uygulanmayacak.
- Tarım kooperatiflerinin destekleme ve fiyat istikrar fonu kaynaklı kredi borçlarının 2020 ödemesi faizsiz 2021’e ertelenecek. Sonraki yıllarda ödenecek taksit tutarları da faizsiz birer yıl ertelenecek.
- Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Yasası kapsamında düzenlenen yıllık aidat bu yıl alınmayacak.
- TEDAŞ’ın elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakları (özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ’a devredilmiş olan alacaklar) bazı şartlarla yapılandırılacak.
- Lisanslı depoculuk yasası kapsamında verilen lisansların geçerlilik süresi bir yıl uzatılacak. Ticaret gemilerine düzenlenen denize elverişlilik belgelerinin süresi kasıma kadar uzatılabilecek.
- Ticaret gemilerindeki makine, kazan, genel donanım gibi denetlemeler 1 Kasım’a kadar ertelenebilecek.
- Dernekler, kooperatifler, tarımsal üretici birlikleri ve TOBB gibi çeşitli kuruluşların genel kurul toplantıları ertelenecek. Mevcut organlar göreve devam edecek. Mayıs ayında yapılacak olan TOBB Genel Kurulu bir sonraki yıl genel kurulu ile birlikte yapılacak.
Seçime de erteleme
- Boşalan muhtarlık, ihtiyar meclisi ve heyet üyeliği için yapılacak seçimler ertelenecek.
- Memur sendika ve konfederasyonları için yapılacak yetki tespitleri 15 Mayıs 2021 tarihine kadar Cumhurbaşkanı kararı ile uzatılabilecek.
Satmaya devam!
- Her şey ertelenirken Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiraya verilmesi, arsa veya kat karşılığı inşaat yaptırılması ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi ihaleleri elektronik ortamda yapılabilecek.
- Salgın nedeniyle seyahat acentaları, işletme belgelerini farklı bir tüzel kişiliğe devredebilecek. Bu yolla mevcut işletmenin ekonomik bütünlüğünü koruyarak yeni bir yatırımcı ile faaliyetine devam etmesinin sağlanması amaçlanıyor. Belge devri bakanlık iznine bağlı olacak.
- Devlet üniversitelerine bağlı tıp ve diş hekimliği fakültelerine Hazine’den kaynak aktarılabilecek.
- Engelli bakım merkezleri ve özel huzurevlerinden hizmet alınmasının kolaylaştırılması için gelir ölçütü şartı ile ağır engellilik şartı aranmayacak. Yaşlılar ile engellilere yapılan yardımlar, 3 ay süreyle gelir ölçütleri ile ağır engellilik şartı aranmadan gerçekleştirilecek.
Kaynak: Cumhuriyet
koronavirüs
İstanbul Eczacı Odası, koronavirüs tedbirleri kapsamında hafta sonu ilan edilecek olan sokağa çıkma yasağı nedeniyle eczanelerin çalışma saatlerinin yasak kapsamına göre düzenleneceğini bildirdi.
Buna göre İstanbul'daki nöbetçi eczane sayısı, Cumartesi günleri 3 katına çıkarılarak, gündüz saatlerinde 356 eczane, akşam saatlerinde ise 131 eczane hizmet verecek.
İstanbul Eczacı Odası’nın açıklaması şöyle:
Değerli Meslektaşlarımız;
Ülkemizde Covid-19 pandemisi ile mücadele kapsamında bir dizi önlemler alınmaktadır. Bu önlemlerden biri de Cumartesi-Pazar günlerini kapsayan sokağa çıkma yasağıdır.
Sokağa çıkma yasağının ilk kez uygulandığı 11 Nisan 2020 Cumartesi gününe ait siz meslektaşlarımızdan bize ulaşan verilerde;
SGK kapsamındaki vatandaşlarımıza ait, eczanelerimizce karşılanan reçete sayısının eczane başına ortalama 6,25 adet olduğu,
İstanbul'un çeşitli ilçelerinde hizmet veren meslektaşlarımızdan örnekleme yöntemiyle toplanan kasa raporlarına göre; 9 saat süren mesaimizde eczanelerimize gelen vatandaş sayısının ortalama 11 kişi olduğu görülmüştür.
Bu sebeple, sokağa çıkma yasağının yeniden ilan edildiği 18 Nisan 2020 Cumartesi günü ve süreç içinde gerektiğinde yasak ilan edilecek tüm Cumartesi günleri için; İstanbul'da nöbetçi eczane sayısının 3 katına çıkartılarak ilaç hizmetinin sağlıklı bir şekilde verilebileceği değerlendirilmiş, bu doğrultuda planlamalar yapılmıştır. Buna göre;
18 Nisan Cumartesi günü;
09.00-18.00 arası: 18 Nisan, 18 Temmuz ve 18 Ekim 2020 nöbetçi eczaneleri ilaç hizmeti verecektir.
18.00 sonrası: 18 Nisan 2020 nöbetçi eczaneleri ilaç hizmeti vermeye devam edecektir.
19 Nisan Pazar günü;
Sadece 19 Nisan 2020 nöbetçi eczaneleri ilaç hizmeti verecektir.
Bilgilerinize sunarız.
18 Nisan Cumartesi günü 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet verecek eczane listesi için linke tıklayınız: https://www.istanbuleczaciodasi.org.tr/upload/pdf/20200415nobetyeni.pdf
TBMM çalışmalarına 45 gün korona arası verecek
TBMM Perşembe gününden itibaren Şeker Bayramı'na dek tatile giriyor. Yaklaşık 45 günlük tatil boyunca Meclis'te milletvekilleri adına çalışan 3'er personel de izinli sayılacak. Meclis, Ramazan Bayramı’ndan sonra işbaşı yapacak.
Ceza İnfaz Kanunu'na yönelik düzenlemeyi yasalaştıran, YÖK ve Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi Yasası üzerindeki görüşmeleri bugün tamamlayacak olan TBMM Genel Kurulu daha sonra işten çıkarmaları yasaklayan, ancak patronların emekçileri 3 ay boyunca ücretsiz izne çıkartmasını sağlayan torba teklifi görüşecek.
Bu teklifin de en geç yarın tamamlanması bekleniyor. Torba teklifin görüşmelerinin ardından TBMM'nin Haziran ayına kadar çalışmalarına ara vereceği bildirildi.
Yeni Zelanda’da, koronavirüs salgını nedeniyle alınan ekonomik tedbirler kapsamında Başbakan Jacinda Ardern, Bakanlar ve kamu hizmetleri yöneticileri önümüzdeki altı ay boyunca maaşlarında yüzde 20’lik bir kesintiye gidiyor.
Yeni Zelanda, zorunlu hizmetlerin üç haftadır askıya alınmasının ardından başlayan ekonomik durgunluğu aşmak adına harekete geçti ve kesintiye ‘en tepeden’ başladı.
İşsizliğin artacağı tahmininde bulunan hükümet, Başbakan Jacinda Ardern başta olmak üzere Bakanların ve kamu hizmetleri yöneticilerinin maaşlarında önümüzdeki altı ay boyunca yüzde 20’lik kesinti yapma kararı aldı.
Salgın nedeniyle pek çok kişinin işini kaybedebileceğini ya da ücret kesintilerine maruz kalacağını kabul ettiklerini belirten Ardern, “İşte harekete geçebileceğimiz nokta bu ve bu yüzden böyle yaptık” dedi.
Fransa'da sendikanın açtığı dava sonucu mahkeme Amazon'un kargocular için gerekli sağlık önlemlerini alana kadar sadece gıda ve ilaç gibi hayati malzemelerin satışını yapabileceğine hükmetti.
Koronavirüs salgını döneminde Amazon, bu karara uymazsa günlük 1 milyon Euro'ya kadar para cezası ile karşı karşıya kalacak.
E-ticaret sitesi Amazon, Fransa’da Nanterre Ticaret Mahkemesi’nin verdiği karar neticesinde bundan sonra yalnızca gıda ve ilaç gibi hayati malzemelerin satışını yapabilecek. Karar, sendikanın, şirketin çalışanlarının sağlığını tehlikeye attığı gerekçesiyle açtığı dava sonucu çıktı.
Financial Times’in haberine göre, Nanterre Ticaret Mahkemesi Amazon’a, hayati ihtiyaç malzemeleri dışındaki ürünlerin satışını durdurması için 24 saat süre tanıdı. Şirket, bu karara uymaması halinde günlük 1 milyon Euro'ya kadar para cezası ile karşı karşıya kalacak.
Carrefour'a dava
Fransız makamları ise özellikle şirketin devasa depolarında sosyal mesafe kuralının uygulanmasının pratikte mümkün olmadığı görüşünde. Ayrıca Amazon’un uluslararası lojistik ağının, virüsün yayılmasına neden olacağından da endişe ediliyor. Bu nedenle benzer bir dava süpermarket zinciri Carrefour için de açılmış durumda.
Türkiye’de de sorun
Kargocular sağlık endişesiyle, Türkiye'de de acil ihtiyaçlar dışındaki tüm kargoların dağıtımının durmasını istemişti.
Kargo ve taşımacılık sektörlerinde örgütlü olan, DİSK/Nakliyat-İş ve Türk-İş/TÜMTİS sendikaları, koronavirüs (covid-19) salgını başladığından beri, sağlık çalışanlarından sonra en riskli grubu oluşturan taşıma, lojistik ve kargo işçileri için gerekli tedbirler acilen alınmalıdır diye çağrı yapıyorlar.
CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Canlı hayvan ithalatı yapılmayacak denmesine rağmen 2020 yılının ilk iki ayında 108 bin 305 büyükbaş hayvan ithalatına 104 milyon 920 bin dolar ödendi” dedi.
Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs pandemisinin tarım sektörünü etkilediğini söyleyen Sarıbal, “Koronavirüs sağlıktan sonra bize ihtiyaç sıralamasında gıdanın önemini bir kez daha ortaya çıkartı. Gıda egemenliği ve gıda güvenliğinin ülke savunması kadar önemli olduğunu bu virüs bize gösterdi. Ama AKP, iktidar olduğu son 18 yılda ülkemizi ithalat bağımlısı yaptı. Ülkemiz tarımsal ürünlerde olduğu gibi hayvancılıkta da dışarı bağımlıdır. AKP döneminde 5 milyon 81 bin adet büyükbaş hayvan ithalatına 6 milyar 753 milyon dolar, 3 milyon 22 bin adet küçükbaş hayvan ithalatına 360 milyon dolar ödedik. Canlı hayvan ithalatına verilen 7 milyar 113 milyon doları besicilerimize verseydik bugün hayvan ithal eden değil ihraç eden ülke olurduk” diye konuştu.
Açıklamalar uygulamayla tutmuyor
Tarım ve Orman Bakanlığının Ekim ayının son haftasında yayınladığı ‘besilik sığır ithalatında yeni başvuru alınmamaktadır’ açıklamasının gerçekçi olmadığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal, “Sayın Bakan Bekir Pakdemirli Kasım ayında Kahramanmaraş’ta ‘4-5 ay boyunca ithal etle ilgili problem görmüyorum’ dedi. Ancak bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Et ithalatı olmayabilir, ancak canlı hayvanları süs olsun diye kimse getirmiyor. Bu hayvanların kesiminden elde edilen etler bu ülkede insanların sofrasına konuyor” dedi.
Üretici Eziliyor
Besicilerin koronavirüs salgını sonrası artan yem fiyatları karşısında zor durumda kaldığını ifade eden Sarıbal, aynı dönemde hayvanlarını kesime veremediklerinden dolayı da üretim maliyetlerinin arttığını kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal, “Besicilerimiz yem ve bakım maliyetlerinden zor günler geçiriyor. Bakanlık ne yapıyor canlı hayvan ithalatına izin veriyor. Hayvanlarını kestirmek istese kestiremiyor. Et ve Süt Kurumunun depoları ağzına kadar et dolu. Bir yandan hayvanını kestiremeyen besici, bir yandan yandaşına para kazandırmak için ithalat izni veren bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız” dedi.
Geçen sürede 2020 yılında yapılan canlı hayvan ithalatının 2019 yılından daha fazla olduğunu belirten Orhan Sarıbal, “Şu anda Tekirdağ limanında 3.000 hayvan giriş yapmak için bekliyor. Bir yandan yem ve diğer maliyetler karşısında ezilen ve ürettiğinden para kazanamayan ülke besicisi, bir yandan, şartlar ne olursa olsun ithalattan vazgeçmeyen bir iktidar. Besicilerin zor günler geçirdiği şu günlerde ithal hayvan etmek ülke tarımına ihanettir” dedi.
Brezilya’dan canlı hayvan geldi
Türkiye, koronavirüs salgınından dolayı hafta sonu hayatın durduğu bir dönemde büyük bir hayvan sevkiyatına sahne oldu. Koronavirüsün yayılma hızı en yüksek olan ülkeler arasında bulunan Brezilya’dan ithal edilen yaklaşık 10 bin baş besilik hayvan Pazar akşamı İskenderun limanında indirilerek yüzlerce tırlarla Şanlıurfa’ya taşındı.
Polaris 2 isimli gemi Brezilya’dan yüklediği yaklaşık 10 bin başlık besilik hayvanı, Pazar akşamı İskenderun limanına indirdi. İskenderun limanında yüzlerce tıra yüklenen hayvanlar, ithal eden et firmasının Şanlıurfa’daki çiftliğine taşındı. Hayvanların gemiden TIR'a yüklenmesi sırasında hiçbir görüntü alınmasına ise müsaade edilmedi.
CB Erdoğan hayvan ithalatının yasaklandığını açıklamıştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, hayvan ithalatının durdurulduğunu açıklamasına rağmen, besilik hayvan ithalatı aralıksız devam ediyor. Bilindiği üzere Tarım ve Orman Bakanlığı, 26 Ekim’de besilik sığır ithalatı uygulama talimatı ve teknik şartnamesinde düzenleme çalışması yapılacağını belirterek, besilik hayvan ithalatının bu tarihten itibaren tamamen durdurulduğunu duyurmuştu.
Karpuz ithalatı için görüş isteyen bakanlık hayvan ithalatı için de görüş istedi mi?
Tarım ve Orman Bakanlığı, koronavirüs salgınına karşı tedbir kapsamında İran’dan yapılacak karpuz ithalatı için bile Sağlık Bakanlığından görüş isterken, koronavirüsten dolayı felaket durumu ilan edilen Brezilya’dan binlerce hayvan ithal edilmesi büyük bir çelişki olarak görülüyor.
İthalat ayrıcalığı firmaya büyük bir rant sağlayacak
Diğer yandan hayvan ithalatının yasak olduğu bir dönemde, Türkiye’nin önde gelen büyük bir et firmasının yaptığı bu 10 bin başlık ithalatla büyük bir rant elde etmiş olacak. İthalatın kapalı olmasından dolayı büyük hayvancılık işletmeleri bile hayvan bulamadıkları için kapasitelerini düşürürken, söz konusu bu firma kendisine sağlanan ayrıcalıktan dolayı tam kapasite çalışmaya devam edecek.
Et piyasasını tamamen bu firmalar kontrol ediyor
Türkiye’de et piyasasını da sayılı bu birkaç firma kontrol ediyor. Et fiyatlarına hiçbir müdahili olmamasına rağmen küçük üretici sürekli stokçulukla suçlanırken, üreticiyi terbiye etmek için yapılan et ve hayvan ithalatından da sadece bu birkaç firma kazançlı çıkıyor.
Bakanlık kararları ile tartışmalı hale geldi
Hayvan ithalatının kapalı olduğu bir dönemde sadece bir firmanın 10 bin baş besilik hayvan ithal etmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kontrol belgesi uygulamasını da tartışmalı hale getirdi. Bakanlık kaynakları, firmaya verilen kontrol belgesinde sözde Ekim ayından önce başvuru yaptığı ancak evraklarında eksiklik bulunduğu için ithalatın bugüne kaldığı yönünde bir savunmada bulunsa da, sektör tarafından bu gerekçe inandırıcı bulunmayarak Bakanlığın uygulamalarını tartışmalı hale getirdi.
Kaynak: TarımdanHaber
ABD’nin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ye sağladığı fonu artık kaldırdığını açıklamasına dünya ülkeleri ve BM’den tepkiler geliyor. ABD, DSÖ’ye yıllık olarak 893 milyon dolar yardımda bulunuyor. Bu miktar, DSÖ’nün iki yıllık bütçesinin yüzde 15’ine denk geliyor.
BM
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD Başkanı Trump’ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı başarısız olmakla eleştirdiği DSÖ’ye sağladıkları fonu askıya alma kararına tepki gösterdi.
Guterres, yazılı bir açıklama yaparak, Trump'ın ABD'nin DSÖ'ye sağladığı 500 milyon dolarlık fonu örgüte ilişkin yürüttükleri soruşturma tamamlanana kadar donduracağı kararını eleştirdi.
Kovid-19 salgınının dünyanın karşı karşıya kaldığı en tehlikeli sorunlardan biri olduğunu, DSÖ ve binlerce çalışanının ön saflarda özellikle en savunmasız toplumları desteklediğini belirten Guterres, salgına karşı savaşın kazanılması için Dünya Sağlık Örgütünün desteklenmesinin hayati derecede önemli olduğunu ifade etti.
Rusya
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) sağladıkları fonu durdurma kararını eleştirerek, “ABD için önemli olan kendi masumiyetlerini kanıtlamak için hayali kanıtlarla suçlu bulmaktır.” dedi.
Zaharova, Rus haber ajansı TASS’a yaptığı açıklamada, ABD’de siyasetçilerin "daima suçlayacak birilerini bulduğunu" savundu.
ABD’nin Çin ve DSÖ’yü yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle suçladığını belirten Zaharova, “Hillary Clinton’un mağlubiyeti nedeniyle Rusya’yı, ABD’deki sağlık sistemindeki sorunlar için de bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i suçluyorlar. ABD için önemli olan kendi masumiyetlerini kanıtlamak için hayali kanıtlarla suçlu bulmaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da Washington’un dün aldığı kararın son derece endişe verici olduğuna işaret ederek, “Bu, ABD’li yetkililerin salgın nedeniyle dünyada olanlara karşı oldukça bencilce bir yaklaşımıdır. Uluslararası toplumun ana gündeminde olduğu bir dönemde bu organizasyona yapılan söz konusu darbe, kınanması ve eleştirilmesi gereken bir adımdır.” dedi.
Almanya
Almanya Dışişleri Bakanı Maas, ABD Başkanı Trump'ın Dünya Sağlık Örgütüne sağladıkları fonu durdurma kararını eleştirerek, Kovid-19 salgınıyla mücadelede en iyi yatırımın DSÖ'yü güçlendirmek olduğunu söyledi.
Maas, Alman Haber Ajansına (DPA) yaptığı açıklamada, virüsün sınır tanımadığını, karşılıklı suçlamaların da yararlı olmadığını belirtti.
Kovid-19'a karşı uluslararası arenada birlikte çalışmak gerektiğini vurgulayan Heiko Maas, "Pandemi ile mücadelede en iyi yatırımlardan biri, testlerin ve aşıların geliştirmesi ve dağıtılması için Birleşmiş Milletleri, özellikle de yetersiz finansmanı olan DSÖ'yü güçlendirmektir." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, koronavirüs salgını dolayısıyla suçladığı Dünya Sağlık Örgütü'ne sağladıkları fonu durdurduğunu açıkladı.
Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Koronavirüsle Mücadele Görev Gücü basın toplantısında, DSÖ'nün salgının dünya geneline yayılmasında ciddi sorumluluğunu olduğunu ve bu konuda en başta örgütün dünyayı yanılttığını savundu.
DSÖ’nün, adeta Çin için çalıştığını iddia eden Trump, "Bugün yönetimime, Dünya Sağlık Örgütüne sağladığımız fonu durdurma talimatı veriyorum. Herkes orada neler döndüğünü biliyor." ifadesini kullandı.
Trump bu kararı alırken yönetiminin, "DSÖ'nün salgın konusundaki ihmal ve örtbaslarını değerlendirdiğini" de sözlerine ekledi.
Çin düşmanlığına devam
DSÖ'nün "Çin'den yapılan seyahatlerin durdurulması" çağrılarına kulak tıkadığını ve bunun büyük bir hata olduğunu savunan Trump, kendisinin bunlara bakmadan Çin'den ABD'ye yapılan seyahatleri en başta durdurduğunu yineledi.
Trump ayrıca, "Çin'in tezlerini savunmakla" ve "Vuhan'da salgının nasıl yayıldığına ilişkin güvenilir bir soruşturma yapmamakla" suçladığı DSÖ için, "Onca yılın ardından artık en temel görevini yerine getiremeyen Dünya Sağlık Örgütü sorumlu tutulmalıdır." dedi.
DSÖ'nün salgına ilişkin geç adım atmasının tüm dünyaya çok zaman kaybettirdiğini de ifade eden Trump, salgınla ilgili ilk uyarıları yapan Çinli doktorların ortadan kaybolması konusunda da örgütün sessiz kaldığını dile getirdi.
ABD Başkanı Trump, daha önceki açıklamalarında da Dünya Sağlık Örgütünü sert ifadelerle eleştirmiş ve örgütü Çin tarafında yer almakla suçlamıştı.
Paran kadar konuş
ABD'nin DSÖ'ye yıllık 400 ila 500 milyon dolar arasında bir fon sağladığını ifade eden Trump, "Buna karşı Çin sadece 40 milyon dolar sağlıyor." dedi.
‘İşten çıkarma yasaklanıyor’ aldatmacası: İşten çıkarmanın cezası sadece 2 bin 945 TL!
İktidarın salgına karşı çalışanları korumak iddiasıyla TBMM’ye sunduğu torba yasa teklifinde işverenlere brüt asgari ücret tutarı kadar ceza ödeme koşuluyla istediğini işten çıkarma hakkı veriliyor. Üstelik tek taraflı ücretsiz izin yasal hale geliyor.
İktidarın Covid-19 salgınının sosyal ve ekonomik hayata olumsuz etkilerini azaltmak iddiasıyla TBMM’ye sunduğu torba yasa teklifinden emekçileri koruyacak hükümler çıkmadı. İşveren, bir aylık brüt asgari ücret olan 2 bin 945 TL ceza ödeyerek istediğini işten çıkartabilecek.
62 madde olarak hazırlanan ancak daha sonra 15 maddeye düşürülen torba yasa teklifi, dün TBMM’ye sunuldu. “İşten çıkarma yasaklanıyor” propagandasıyla kamuoyuna lanse edilen teklif, emekçilerin haklarına yönelik olumsuz düzenlemeler içeriyor.
Tam ismi “Yeni Koronavirüs (Covid 19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan 15 maddelik “torba öneride” yer alan düzenlemeler şöyle:
İşten çıkarma
İş Yasası’na eklenen maddeyle 3 ay süreyle ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller’ dışında işçi çıkarılamayacak. Ancak bu sürede işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilecek. Üstelik bu süre içerisinde işçi ücretsiz izne çıkarıldığı gerekçesiyle ‘haklı fesih’ hakkını da kullanamayacak. Cumhurbaşkanı 3 aylık süreyi 6 aya kadar uzatabilecek. Bu sürede işveren işçiyi çıkarırsa brüt asgari ücret tutarında para cezası ödeyerek kurtulacak.
Aylık 1172 TL
Ücretsiz izne çıkarılan işçilerle, işten çıkarılan ama işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39,24 TL ücret desteği verilecek. Asgari ücretin yarısı kadar olan bin 172 TL’lik ödeme üç ay süreyle yapılacak. Bu ödemeden damga vergisi de kesilecek. Böylece öneri ile işçiye işsizlik fonundan ödenecek para da düşürülmüş oldu. Ayrıca düzenleme yapılmasa ve işçi işten atılsa daha fazla işsizlik ödeneği alabilecekti. Ücret desteğinden yararlanan işçiler genel sağlık sigortasından faydalanabilecek. Primler işsizlik fonundan karşılanacak.
Zorunlu ücretsiz izin
İşveren işçileri üç ay ücretsiz izne ayırabilecek. İşveren bu hakkı işçinin rızası olmasa da kullanabilecek. Bu sürede işçi geçerli fesih hakkını kullanarak kıdem tazminatı gibi haklarını da alamayacak. Cumhurbaşkanı bu süreyi altı aya kadar uzatabilecek.
2 bin 945 lira ceza
İşverenlere iş akdi feshi yasağı getirdiği ileri sürülen teklifte caydırıcılığı sağlayacak bir hüküm yer almadı. Hükme aykırı hareket eden işverenler bir aylık brüt asgari ücret kadar ceza ödemesi koşuluyla istediği işçinin iş akdini feshedebilecek.
Toplu sözleşmelere erteleme
Yetkili sendikaların tespiti için 15 Mayıs olan tarih 15 Temmuz’a, Resmi Gazete’de yayımlanması da Eylül ayına erteleniyor. Böylelikle toplu pazarlık sürecinin başlatılması erteleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bunu bir yıl süreyle erteleme hakkı da veriliyor.
Grev fiilen yasak
Toplu sözleşme hakkı, çoğunluk tespiti, çoğunluk tespitine itiraz, toplu sözleşme yetkisinin verilmesi, toplu sözleşme görüşmelerine başlanması, resmi arabulucu sürecinin başlaması, sona ermesi, grev kararının alınması, grev uygulaması gibi süreçler 3 ay süreyle erteleniyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu süreleri de uzatma yetkisi veriliyor. Bakanlığın 3 ay süreyle bu süreçleri başlatmama hakkına sahip olması, çalışanların fiili olarak grev hakkını da ortadan kaldırıyor.
Ücretsiz izin dayatmasında ısrar
Yasa teklifinde, İşsizlik Sigortası Kanunu’na şu maddelerin eklenmesi öngörülüyor:
Geçici madde 24: Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte iş sözleşmesi bulunmakla birlikte 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile 15/3/2020 tarihinden sonra 51’inci madde kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamak kaydıyla ve 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar, fondan günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilir.
Teklifte İş Kanunu’na ise şu maddenin eklenmesi isteniyor:
Geçici madde 10: Bu kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25’inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.
Birinci fıkrada yer alan üç aylık süre içerisinde işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye geçerli sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez. Bu madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.
Cumhurbaşkanı birinci fıkrada yer alan üç aylık süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.
IMF, borç isteyen ülke sayısını açıkladı
IMF Baş Ekonomisti Gita Gopinath, “koronavirüs salgını için yardım isteyen ülke sayısını 100 olarak duyurdu ve başvuran ülkelerin yarısının düşük gelirli ülkeler olduğunu” vurguladı.
Gopinath, “IMF'in koronavirüs salgını ile başa çıkılmasında üyelerine yardım için 1 trilyon dolar gibi ‘oldukça önemli’ miktarda bir kredi kapasitesi ortaya koyduğunu, ancak kalkınmakta olan ülkelerin karşı karşıya kaldıkları krizin büyüklüğünün IMF'in daha fazla kaynağa ihtiyaç duymasına yol açabileceğini” bildirdi.
IMF'nin 189 üyesinden 100'ünün koronavirüs salgınının yayılmasının yavaşlatılması ve ekonomik etkilerinin hafifletilmesi için IMF'ten yardım istediğini belirten Gopinath, başvuran ülkelerin yarısının düşük gelirli ülkeler olduğunu vurguladı.
Gopinatn, "Bizim görüşümüze göre IMF'in 1 trilyon dolar kapasitesi kriz ile mücadele etmek için oldukça yüksek bir miktar. Elbette, işler daha kötüye gidebilir, ne olacağını görmemiz gerekli" diye konuştu.
Venezuela ve İran, koronavirüs salgını nedeniyle IMF’den borç istemişlerdi. IMF, ABD’nin “geçiş hükümeti” önerisi Venezuela tarafından reddedildiği için borç vermemişti. İran’a ise henüz bir dönüş sağlanmadı.
Hangi ülkelere borç verecek?
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının etkileriyle mücadeleye yardımcı olmak amacıyla, Afet Etkilerinin Sınırlandırılması ve Borcun Hafifletilmesi Fonu (CCRT) kapsamında 25 üye ülkeye acil borç yardımı sağlanacağını bildirmişti.
Acil borç hizmeti yardımı alacak ülkeler şöyle sıralanmıştı: Afganistan, Benin, Burkina Faso, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Komor Adaları, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gambiya, Gine, Gine-Bissau, Haiti, Liberya, Madagaskar, Malavi, Mali, Mozambik, Nepal, Nijer, Ruanda, Sao Tome ve Principe, Sierra Leone, Solomon Adaları, Tacikistan, Togo ve Yemen.